YÜZYILIN SOYKIRIMI SONRASI BARIŞ
Kutup Yıldızı
O KADAR MI ZOR?
Yıldız mı, Ay mı, Kara Delik misiniz?
Değerli Galibiyet
Ruhun şad olsun ağabey
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
FACİALAR KADER DEĞİL
Eğitim de denetim de şart
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri maaş hesaplama yöntemidir.
Yıllardır maaş hesaplama tatmin edici bir esasa bağlanamamıştır. Bu nedenle de adaletsizlikler, memnuniyetsizlikler ve tartışmalar sürüp gitmektedir.
Maaş ve ücret sistemi, iş hukukumuzun temel ilkelerinden biri olan "eşit işe eşit ücret” anlayışıyla ele alınmalıdır.
Adaletin sağlanmaması halinde fazla ücret vermek çalışanı da, emekliyi de tatmin etmez.
Az ama adaletin sağlandığı bir ücret sistemi muhataplarında tatmin duygusu oluşturur.
Konunun uzmanı değilim. Ama bu yazımla karınca kararınca "maaş hesaplama yöntemi” ve bir sistem teklifi sunmaya çalışacağım. Umarım ilgililere ve yetkililere ışık tutar.
Öncelikle memur, işçi, sözleşmeli, SGK'lı, BAĞ-KUR'lu, Emekli Sandığı'na tabi gibi tüm ayrımlar kaldırılmalı, sistem sadeleştirilmelidir.
Sadece "çalışanlar” ve "emekliler” ayrımı yapılmalı, sistem buna göre tanzim edilmelidir.Her insan özel olduğu gibi, her çalışanın veya emeklinin durumu da özeldir.
Bu nedenle her "çalışanın” ve "emeklinin” durumuna uygun her bir değişkene puan verilerek herkes için bir "maaş puanı” belirlenmelidir. Açalım:
Tahsil, kıdem, prim ödeme gün sayısı, iş güçlüğü, iş riski, görev yapılan bölge, medeni hal, çocuk sayısı, eşinin çalışıp çalışmaması gibi burada sayıp dökemediğimiz yüzlerce değişkene belli puanlar verilmeli, her bir kişinin "maaşına esas teşkil edecek puan”ı belirlenmelidir.
Böylece her çalışanın veya emeklinin "maaşının hesaplanmasına esas teşkil edecek bir puanı” olacak, "çalışan” ve "emekli” birbirine ne kadar maaş veya ücret aldığını değil, maaşına esas teşkil eden puanını soracaktır.
Kendisinden daha fazla maaş veya ücret alanın daha fazla prim ödediğini, daha tahsilli olduğunu, daha zor şartlarda görev yaptığını v.s. anlayarak tatmin olacaktır.
En düşük memur ve emekli maaşı uygulamaları yanlıştır. Zira daha fazla prim ödeyen bir emeklinin, daha az prim ödeyen emekli ile aynı emekli maaşını alması adaletsizliktir.Çalışanın veya emeklinin "maaşının hesaplanmasına esas teşkil edecek puanı”, devletin tespit edeceği "katsayı” ile çarpılarak ödenecek maaş belirlenmelidir.
Bu sistemle, işçinin müdüründen, A kurumunda çalışanın B kurumunda çalışandan fazla maaş alması, az prim ödeyenin daha fazla prim ödeyenle maaşının aynı olması gibi adaletsizlikler ortadan kalkacaktır.
Memur ve işçi sendikaları maaşların hesaplanmasına esas teşkil edecek olan "katsayı veya artış oranı” konusunda devletle gerekli görüşmeleri veya pazarlıkları yapmaya devam edebilirler.
İnanıyorum ki; bu sistemle adaletsizlikler, memnuniyetsizlikler ve tartışmalar ortadan kalkacak, kimsenin kimseye söyleyebileceği bir şey de kalmayacaktır…
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK