AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
İNCELİKLER
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Bir aydır yaşadığımız olaylar tüm ezberlerimizi bozdu.
Hepsini anlıyorum da,“yeniden yargılanma olayına” Hükümetin “yeşil ışık” yakmasını anlamıyorum.
Siyasi iktidarı yıpratmaya yolsuzluk iddiaları yetmeyebilir. Ama iktidar darbecilere yargılanma yolunu açar, askeri vesayeti başımıza yeniden bela ederse, bunu millete anlatamaz.
Hele, darbecilerin yeniden yargılanması, darbeci zihniyeti ve zulümlerini destekleyen Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu’nun çabasıyla sağlanırsa, çoğu seçmen Ak Parti’yi çizer ve oy vermez.
Cezaları onanan sanıkların yargılamanın iadesi (iade-i muhakeme), karar düzeltme, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru gibi iç hukuk yollarına, bunlardan sonuç alamazlarsa uluslararası hukuk yollarına yani AİHM’ne başvurma hakları ve imkanları vardır.
Bunlar tüketilmeden Hükümetin “yeniden yargılamaya” ön ayak olması anlaşılır gibi değildir.
Bu, bir çok sanığa ve mahkuma emsal teşkil eder ve tehlikeli sonuçlar doğurur.
Bu durumda seçmen “ Kumpas kuruldu iddiası doğruysa, bunu neden fark etmedin? Biliyorsan neden izin verdin? İzin verdiysen, sana kumpas kurulunca mı aklın başına geldi?” diye sorarsa ne diyeceksiniz?
Diyelim ki; Balyoz ve Ergenekon davalarında darbecilere kumpas kuruldu.
Aynı zihniyetin mensupları 27 Mayıs darbesi yapmadılar da, onlara o zaman da mı kumpas kuruldu?
27 Mayıs İhtilalcileri Menderes ve arkadaşlarını asmadılar da biz mi öyle zannettik?
12 Eylül’de, 12 Mart’ta “zorbaca”, 28 Şubat’ta “post modern” darbe yapanlar, “e-muhtıra” verenler, Sincan’da tankları yürüten “demokrasiye balans ayarı yaptık” diyenler demokrasi yanlısıydı da biz mi yanıldık?
Peygamberimiz (SAV)’in doğum gününü anmayı “irtica tehdidi”, ananları “irticacı” sayanlar, milletin vergileriyle yapılan ordu evlerinde içki ve dansla yılbaşını -Hz.İsa’nın doğumunu-kutlayanlar bunlar değil miydi?
Orduya “peygamber ocağı” diyen, ama oğlunu ziyarete gelen başörtülü anneleri kışlaya almayan bu darbeci anlayış ve müntesibi zatlardan başkası mıydı?
“Siyasi simge” klişesi ile inancı gereği başını örtenleri okullara almayan, eğitim hakkını engelleyen, ikna odaları kurarak zulmeden bu vesayetçi anlayış değil miydi?
İmam hatipleri kapatanlar, katsayı zulmü ile milyonlarca gencin hakkını yiyenler, şimdi “sütten çıkmış ak kaşık mı” oldular? Oldu olacak bu darbecileri “üstün hizmet ber’atı” veya “istiklal madalyası” ile ödüllendirin.
Sayın Feyzioğlu her zaman darbeci zihniyeti ve zulümlerini destekledi. Şimdi de “fikrini icra ediyor.”
Bari oylarımızla iktidar olanlar, darbecilerin “yeniden yargılanması” oyununa çanak tutmasın.
Efendim, bir gün akrep: “kurbağa kardeş, beni sırtına al, nehrin karşısına geçir” ricasında bulunur. Kurbağa: “akrep kardeş geçirmesine geçiririm de seni bilirim, sırtımdan sokarsın” der. Akrep: “Sokar mıyım? Sen ölürsen ben de boğulurum.” diyerek kurbağayı ikna eder. Kurbağa akrebi sırtına alır ve karşıya geçirir. Sırtından inerken gözle kaş arasında akrep kurbağayı sokar. Can çekişen kurbağa akrebe verdiği sözleri hatırlatır. Akrep: “ kurbağa kardeş, kusura bakma, çok haklısın, ama elimde değil, sokmak benim genlerimde var” diye cevap verir.
Siyasi iktidar, taşıdıklarının “dost modern” darbesi ile sırtından yeni sokulmadı mı?
Hükümet, darbe yapmayı, milli iradeyi sürekli sokmayı genlerinde taşıyan vesayetçileri yeniden yargılarsa “ayağına kurşun sıkmış”, “aynı yılan deliğinden iki kez sokulma” akılsızlığı ve tedbirsizliği göstermiş olur.
Dost acı söyler. Bizden uyarması. Gerisi nasihatten gerekli dersi çıkaran veya çıkarmayanlara kalmış…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
KURTULUŞ İSLAM’DADIR…
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
KAYYUM TUZAĞI
ÖCALAN MUHATAP ALINAMAZ