Futbolun Cellatları ve Adaletin Katli
Dün Kayseri'de yaşananlar sadece bir maç sonucu değildi, Türk futbolunun nasıl dizayn edildiğinin resmiydi. Elle çizilmiş bir çizgiyle maçın sonucuna hükmedildi. Bir çizgiyle 5 milyon insanın aklıyla dalga geçildi, bir düdükle futbolun ruhu katledildi. Açık ve net: Konya'nın emeği gasp edildi.
Hakemler, hakemler, hakemler. Bitmeyen sorun, hakemler. Hakemler sahada tiyatro oynuyor, VAR odasındaki kuklacılar ipleri istedikleri gibi çekiyor. Kayserispor maçında yaşananlar bunun en güncel örneği oldu. Bir çizgi çekildi ve bu çizgiyle sadece bir gol değil, futbolun güvenilirliği de tarihe gömüldü.
Soruyorum: Bu iş bu kadar kolay mı? İnsanların gözünün içine baka baka, milyonların şahit olduğu bir haksızlığı hiç utanmadan, sıkılmadan uygulamak nasıl bir cesarettir? Bu cesaretin kaynağı nedir? Kim ne yapmaya çalışıyor?
Türkiye futbolunun başrolünde dört takımın bulunduğunu diğerlerinin figüran olduğunu biliyoruz da senarist ve yönetmenin kim olduğunu bir türlü bulamıyoruz. Büyüklerin canı yanınca günlerce ekranlarda tartışan spor yorumcuları, söz konusu Konya olunca birkaç dakikada konuyu kapatıyor. Haksızlıklar umurlarında bile değil. Varsa yoksa dört büyükler. Bence futbola en büyük zararı bunlar veriyor. Her takımı eşit görseler, hep haktan yana olsalar birileri kendilerine çeki düzen verecek.
Unutmasınlar! Konya figüran değildir! Dün kazanmış dahi olsa Kayseri de değildir. Hatay da değildir, Antep de değildir! Bu düzenin çarkları, sadece belli kulüpleri yukarıda tutmak için dönüyorsa, bilin ki o çarkları kıracak irade de Anadolu'da vardır. Eğer bugün sesimizi çıkarmasak, yarın daha büyük kepazeliklerle karşılaşacağız.
Konya'nın dört bakanı var, bir o kadar bakan yardımcısı var, milletvekilleri var, bürokratları var, belediye başkanları var. Evet maçın bitiş düdüğünden sonra tepkilerini sosyal medyaları da dile getirdiler. Ama yetmez. Ötesine geçmeliler.
Ne mi yapmalılar?
Her biri ayrı ayrı MHK ve TFF başkanını arayabilir.
Futboldan gelen değerli bir vekilimiz var. Ünal Karaman. Diğer milletvekillerin de imzasını alarak meclise bir önerge verebilir. Bu sayede sadece Konya'nın değil tüm takımların hakkı aranmış olur.
Ve tüm vekiller toplanıp spordan sorumlu bakanın kapısını çalabilir.
Çok ilginç bir durum var. Büyükler dahil herkes bu durumdan şikayetçi. Halinden hiç kimse memnun değil. Ama bir şekilde kervan yürüyor.
Madem sorun çözülmüyor. Madem kimse durumdan memnun değil. O vakit Türkiye'de futbol bir süre oynanmasın. Profesyonel ligler iptal edilsin.
2.3 milyonu Konya sınırları içinde, bir o kadarı il dışında yaklaşık 4-5 milyon Konyalı dünden beri üzgün ve öfkeli. ‘Futbol bu, adaletine güven olmaz. Bugün Konya'ya yarın Kayseri'ye…” şeklindeki anlayışla bu ülkede futbol gelişmez. Adaletin aranmadığı yerde adaletsizlik kol gezer. Bugün hak arama günü. Kimse Konyalının gözünün içine baka baka hakkını gasp edemez.
Yazarın Diğer Yazıları