Depremi hatırlamak, unutmamak değildir
Bundan tam 2 yıl önce Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yaklaşık 54 bin canımızı kaybettik. 11 şehrimiz yıkıldı. Bu 11 şehir içinde Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman'da tabiri yerindeyse taş üstünde taş kalmadı.
Maddi hasarın can kayıpları yanında hesabı olmaz. Ama bir deprem muhasebesi yapıldığında o da hesaba katılır. Depremin tüm izlerinin silinmesi ve bu şehirlerin eski haline gelmesi için 100 milyar doların üzerinde harcama yapmak gerekiyor ki şimdiye kadar 75 milyar dolar civarında harcama yapıldığı açıklandı.
Şüphesiz depremler unutulmaz. Son yüz yıl içerisinde ülkemizde meydana gelen hiç bir depremi unutmadık. Hepsi hafızalarımızda...
Ancak depremi unutmamak bu olmamalı. Depremi unutmamak, deprem gerçeğinden hareketle can kaybını en aza indirecek sağlam şehirler inşa etmek anlamına gelmeli. Tabi ki yitirdiğimiz canlara üzüleceğiz. Bu ayrı mesele… Ama üzülmek bizi yeni afetlerden korumuyor. Bizi her şartta çökmeyen binalar inşa etmek koruyacak.
Çürük yapılar meselesi artık sadece deprem bölgesi illerini ilgilendirmiyor. Bakınız depremde 4.bölgede yer alan Konya'da geçen gün dört katlı bir bina çöktü ve can kaybı meydana geldi. Acil bir şekilde tedbir alınmadığı sürece benzer felaketlerin yaşanması an meselesi. Zira şehirlerimizde ve özellikle Konya'da sıkıntılı çok bina var. Öncelikli olarak yığma binaların ardından 2000 öncesi inşa edilen yapıların kontrolden geçirilmesi gerekiyor.
Herkes bu konuda devlet ve belediyelerden bir hareket bekliyor. Doğru devlet ve belediyeler el atmalı buna bir diyeceğim yok. Zaten el atmaya da başladılar. Çürük olduğunu tesbit ettikleri birkaç binayı mühürlediler. Ama bu yetmez. Asıl vatandaşın harekete geçmesi gerekiyor. Belediyeler her yere ulaşamaz. Zaten bu iş belediyeleri aşar. Konya'da dönüşüme acil girmesi gereken binlerce bina var. Vatandaş canını, malını ve yakınlarını korumak istiyorsa bir an önce yaşadığı binanın sağlam olup olmadığını öğrenmeli. Sonra da gereğini yapmalı.
Bunun ne kadar zor bir iş olduğunun bilincindeyim. İçinde yaşadığı evi sağlam olmayanların çoğunun yeni bir ev yaptıramayacak durumda olduğunu elbette biliyorum. Ancak bizi bekleyen olası tehlikenin ne kadar korkunç olduğu da bir gerçek. Devlet, belediye, vatandaş el ele verirse çözümün bulunacağına inanıyorum.
Bu vesile ile iki yıl önceki depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Rabbimden benzer afetlerin yaşanmamasını niyaz ediyorum.
Yazarın Diğer Yazıları