Şimdi Ne Olacak?

Seçim gerçekleşti. Sonuçlar daha önce yayınladığımız “8 Haziran Sabahı Bizi Bekleyen Sonuç” adlı yazımızda belirttiğimiz sonuçlar civarı. Tahminlerimiz tuttu. Ancak tek parti hükümeti olmayacak olması bizi endişelendiriyor. Zira koalisyon hükümetleri tarihine baktığımızda bu ülke için hiçbir şey yapılmamış, sadece var olan devlet yapısı devam ettirilmiştir. Koalisyonlar statükocudur. Çünkü senin “he” dediğine ortağın “yo” der ve bu sürekli Demokles’in kılıcı gibi tepende sallanır durur. Hükümet ortağını rahatsız etmeyecek kararlar almaya çalışırsın ve haliyle yeni bir şeyler üretemezsin. Her parti sahibi olduğu bakanlığı kendi adamlarıyla doldurmaktan başka bir şey yapmaz. Sonuç ortada. 92 yılın kaybolmuş onlarca yılı.
Sonuçları bir değerlendirelim. 1. parti üzgün. Tek başına iktidar olamadı. Hedefi büyük olunca diğerlerinin rüyasında bile göremeyeceği yüzde onları memnun etmedi. Meclise giren sonuncu parti gayet sevinçli. Çünkü hedefi sadece barajı geçmekti. 3 puanla geçince haliyle bu onları memnun etmeye yetti de arttı bile. Sevinç ve üzüntü beklentiyle aynı orantılı. CHP’nin durumunu değerlendirmeye lüzum yok. Onun durumu müzminleşmiş artık. Yeni, karizmatik bir lider ve yeni söylemler geliştirmeden, dine sıcak bakmadan bu böyle sürüp gidecek. MHP’nin durumu da hakeza. Türklükten başka söylemin olmazsa, Türklükten başka bir şey düşünmeyen Türklerden başkasının oyunu alamazsın. Onun da kaç olduğunu görüyoruz. %15 civarı. Daha ötesi değil. HDP barajı aştı. Zira çözüm sürecinde karşınızda Meclis’e girmiş bir siyasal yapı olmalı ki muhatabınız olsun. HDP barajı geçemeseydi hem çözüm süreci sıkıntıya girer hem de PKK ön plana çıkardı. Lakin HDP, halkın gözündeki “PKK’nın uzantısı, maşası, dağdan gelen emirleri uygulayan, örgütün memuru” görünümünden hızla uzaklaşmalı ve özgür bir parti olmalı. Sorun çözmeli, çözüm üretmeli. Sorun değil. Selahattin Demirtaş’ın söylediği “emanet oylar” bir anda uçuverir yoksa.
Saadet için bir yer ayırmak istiyorum. Saadet Partisi’nin oy oranı zaten %2 bir de kendi içinde bölünüyor. Bu çok sıkıntılı. Mustafa Kamalak çok iyi bir beyefendi olabilir.Tıpkı daha evvelki Recai Kutan beyefendi gibi. Ancak iktidar olmak için iyi bir insan olmak yetmiyor. Daha önce belirttiğimiz gibi Türk siyaseti karizma ile yürür. Karizmatik olmayan lider partisine çamurda patinaj yaptırır durur. Parti kendine derhal genç, dinamik, etkileyici bir duruşu ve farklı özellikleri olan bir lider seçmeli. Yoksa hazıra konmuş mirasyedi gibi Erbakan Hoca’nın bıraktığı mirası tüketmekle geçer ömürleri.
Ak Parti, bir koalisyon hükümetinin ardından hızla seçime gitmeli. Çünkü tek başına hükümeti neredeyse kıl payıyla kaçırdı. Yaklaşık bir yıl süren koalisyon hükümetinin ardından yapılan seçimlerde halkın koalisyondan bir şey çıkmayacağını görmesinin üzerine Ak Parti tekrar tek başına hükümet olabilecektir. Çünkü ilk paragrafta koalisyonla ilgili yazdıklarımı toplumun her tabakasındaki her insan bilmekte. Ak Parti sarı kart almıştır milletten. Değerlendirmelerini doğru yapar ve kaybettiği insanların gözüne tekrar girebilirse tek başına iktidar ve daha fazlası gelir. Yok, gerçekçi bir değerlendirme yapmaz ise “ikinci yarıda” milletten kırmızı kartı yiyebilir. Her şey 2003 öncesine dönebilir. Rabbim bu yüce millet için her şeyin en güzelini, en hayırlısını versin. Zira biz bilmeyiz ancak o her şeyi bilir. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları