Kelimelerin İlginç Kökenleri -1-

Bu fakirin sevdiği eğlencelerden ve bilgi kaynaklarından biri de etimoloji yani kelime kökeni bilgisidir. Kelimelerin manası nereden gelir; kelime hangi durumla, kavramla ilgilidir; hangi kelimeyle akrabalık ilişkisi vardır bunları öğrenmek beni mutlu eder. Her şeyin aslını öğrenmek gibi kelimelerin de aslını bilmek önemlidir. Bir kelimenin nereden geldiğini ve manasının tam olarak ne olduğunu bilmeden o kelime nerede ve nasıl kullanılır bilemezsin. Buyrun bazı kelimelerin kökenleri hakkında sizinle biraz sohbet edelim.
1- Hani kelime dağarcığı deriz ya. Allah aşkına hep kullanırız da nedir bu “dağarcık”? Ben size deyivereyim. Yılan sokması, yardan düşme veya herhangi bir sebepten dolayı ölen gebe koyunun karnındaki ölen cenin halindeki kuzu çıkarılır, derisi yüzülür ve dikilir. Böylelikle tarak, makas, para, incik boncuk gibi ufak tefek şeylerin konulabileceği marka olmasa da bir çanta elde edilmiş olur. İşte kuzu derisinden yapılmış bu çantaya “dağarcık” denir. Bu bilgiyi okuyana hediye atasözü: “Ben çalışıp kazanırım davarcık olsun diye, hanım vurup öldürür dağarcık olsun diye.” Çanta, kadının bir eşyası değil bir uzvudur. Markasının olup olmaması fark etmez.
2- “Hasret” kelimesi “hasar” kelimesi ile aynı kökten gelir. Çünkü hasret insana hasar verir.
3- Çarşamba kelimesi Farsça “çahar şenbe” kelimesinden gelir. Şenbe gün demektir ve çahar kelimesi de (tavla oynayanlar bilir) “dört” demektir. Çahar şenbe, 4. gün demektir. “Bizde çarşamba 3. gün ama” demek için acele etmeyin. İranlılar Avrupalılarla aynı köklerden gelmelerinden olsa gerek onlar da haftayı tıpkı Batılılar gibi pazardan başlatırlar. Ha bu arada hafta kelimesi de “heft”ten gelir. Heft yedi, hefte/hafta yedili demektir. Perşembe de “penç şenbe”den gelir. Penç; beş demek, penç şenbe/perşembe 5. gün demektir. Madem söz Farsça sayılardan açıldı o halde şunları da deyiverelim: Farsçada yek bir, “yekpare” tek parça demektir. Anadolu'da hamilelere “dü can” dendiğini bilmem duydunuz mu? Dü iki, dü can iki canlı demektir. Se, üç. Sehpanın aslı da “se pa” yani 3 ayaklı demektir. Yukarıda değindiğimiz gibi çahar dört demektir. Dört köşeden oluştuğu için “çarşı”, dört direk üzere kurulduğu için “çardak”, “çahar yek” yani dörtte biri anlamına gelen “çeyrek”, dört köşesi olduğu için “çarmıh” kelimeleri de çahardan gelir. Penç, beş demekti hatırlarsanız. “Pençe” beş parmak anlamındadır. 
4- Arapça bir kelime olan “hela” ile boşaltmak anlamına gelen “tahliye” aynı kökten gelir. Niye mi? Niyesini söylemeye gerek var mı?
5- Daha önce söylediğimiz gibi Farslar ile Avrupalılar akrabadırlar. Dilleri de öyle. “New-nev”, “father-peder”, “name-nâm”, “brother-birâder”, “mother-mâder”, “daughter-dohter” “ruj/rose-rôj(kırmızı)”, “two-dü” gibi uzayıp giden pek çok Farsça kelime Avrupa dilleriyle ortaktır.
6- “Papaz” kelimesi eski Yunanca “papas/papad” kelimesinden gelir. “Papatya” ise papaz karısı demektir.
7- “Sofra” kelimesi “sefer” kelimesiyle ilgilidir. Sofra, “yolcu yemeği” demektir.
8- “Çeyiz” kelimesi donanım anlamına gelen “cihaz” kelimesi ile alakalıdır. Çeyiz, kızın evlenmek için donanımlı olduğunu gösterir.
9- -lan eki eski Türkçede hayvan adı üretmek için kullanılan bir ektir. “Aslan, kaplan, sırtlan, yılan” gibi.
10- “Şirazeden çıkmak” tabirini duymuşsunuzdur. Nedir “şiraze”? Kitap sayfalarını düzgünce bir arada tutmaya yarayan ince örülmüş şerittir. O şerit bozulursa sayfalar dağılır. Tıpkı şirazeden çıkan insanın dağıttığı gibi.
11- “Zıvanadan çıkmak” deyimini de duymuşsunuzdur ama “zıvana” nedir bilir misiniz? Değirmenin iki taşını bir arada tutmak için ortalarından geçirilmiş demir çubuğa zıvana denir. O çıkarsa taşlar dağılır ve her şeyi dağıtır. Zıvanadan çıkan insan gibi.
 Avrupa kelimesi Arapça “gurub” kelimesinden gelir. Grub, güneşin batması demektir. Güneşin battığı yerde olan yer yani Avrupa.
 

Yazarın Diğer Yazıları