8 Haziran Sabahı Bizi Nasıl Bir Siyasi Sonuç Bekliyor?

Genel seçimler 7 Haziran’da. Peki, 8 Haziran sabahında nasıl bir sonuç çıkacak? Öncelikle meclisteki partilerin ve sayılarının değişmeyeceği kanaatindeyim. Ak Parti yine birinci sırada, CHP iki, MHP üçüncü sırada olacak. HDP, bu sefer parti olarak seçimlere giriyor. Bağımsızlar stratejisiyle değil. HDP’nin barajın ya çok az altında kalacağını yahut çok az yukarısıyla meclise gireceğini tahmin ediyorum. HDP’ye yazının ilerisinde özel bir paragraf ayıracağım. Şimdi bu üç partinin durumunu değerlendirelim. Ak Parti’nin oylarının düşeceği kanaatindeyim. %5 civarı belki 10’a yakın bir oy kaybı olacak. Bunda başbakanlığın ve parti başkanlığının Ahmet Davutoğlu Bey’e geçmesinin bir etkisi yok. Bunun altında bazı icraatlardan insanların rahatsız olması yatıyor. Seçmen Ak Parti’yi uyaracak. Ancak yine de 1. parti olarak tek başına iktidar olacağı mutlak. Şu muhakkak ki iktidar, partileri yıpratıyor. Hele ki uzun yıllar tek başına iktidar kalınırsa… Vatandaş içinde Ak Parti’nin yaptıklarından dolayı homurtular yükselmeye başladı. Ak Parti durumunu değerlendirmeli, ben yaptım oldu, ben yaparım olur mantığından derhal vazgeçmeli. Zira seçmen bu tavırlardan rahatsız. Ak Partili yetkililerin birbirleriyle medya aracılığıyla konuşması (Bülent Arınç-Melih Gökçek kavgası) ciddi oy kayıpları yaşatıyor. Ağızlardan çıkan kelimelerin seçim arefesinde hangi partiye oy vereceğine karar verememiş seçmenin seçimlerini ciddi manada etkilediği bilinmeli. CHP’nin durumu müzminleşmiş durumda. %25 civarına çakılan bir oy oranı var. Onu ne artırabiliyor ne de azaltıyor. Bu sol görüşlü insanların Türkiye’deki oy oranının %25 civarı olduğunu gösteriyor bizlere. Daha fazla değil. “Laiklik elden gidiyor; halifelik, şeriat gelecek!” söylemlerinin oy toplamadığı aşikâr. MHP de bir diğer çakılı parti. İki seçimdir oyları %13-15 bandında. “PKK, şehit, ülke bölünüyor” söylemlerinin oy artırımı yapmadığı anlaşılmalı artık. Başka muhalefet yolları bulunmalı. Gerçekçi, tutarlı, mantıkî… Bir partinin laikliği bir diğerinin de vatan, millet kelimelerini tespih çeker gibi iki de bir söylemesinin bir zaman sonra etkileyiciliğini kaybettiğini umarım fark ederler. Bu iki partinin kemikleşmiş oy oranını aşabileceklerini göremeyeceğiz. Ta ki yeni argümanlar üretene kadar…
Yepyeni bir ittifakımız var. Saadet ve Büyük Birlik… Bu ittifaka MHP dâhil olsaydı Ak Parti’nin oyları ciddi bir düşüş yaşardı. Zira Saadet ve BBP’ye oy verecek insanlar partim barajı geçemeyecek, oyum boşa gidecek endişesiyle oylarını AK Parti’ye veriyor. Ancak MHP ile birlikte baraj endişeleri kalmamış olsaydı oylarını kendi partilerine verirlerdi. Lakin MHP’nin bu işe girmemesiyle birlikte bu ittifakın barajı geçip geçemeyeceği hususunda endişelerim var. %5 bilemedin %7 civarı oy alınır gibi geliyor. Zira normal şartlarda Saadet’in oy oranı %1,5-2, BBP’nin ise %1-1,5. Toplamda %3 civarı eder. İttifak olmasından dolayı bu oran artacak ancak pek sonuç verecek değil gibi. Bütün stratejisi Ak Parti’nin oylarını düşürmek üzerine kurulan MHP için bu ittifaka destek vermemek hata olacak.
HPD’ye gelirsek… HPD kuvvetle muhtemel ki barajı aşacak. HDP’nin Türk siyasetinde çok ama çok önemli bir yer işgal ettiğine inanıyorum. Türkiye’nin batısının bu partiyi sevmemesini anlıyorum ancak bunu doğru bulmuyorum. PKK’yı siyasallaştırmak ve dağdan indirmek için HDP’nin başarı kazanması mutlak şart. Yoksa mecliste kendine yer edinemeyen HDP yerine dağlarda kendine yer edinen bir PKK buluruz. PKK’nın silahlara artık gerek yok diyebilmesi için HDP’nin barajı aşması ve mecliste yer bulabilmesi gerekiyor. Yoksa siyasetle yapılamayanlar silahla yapılmaya başlar.
Bizim ülkemizde siyaset karizma ve halktan olmakla yürür. Kim karizmatik ve halktansa o kazanır. O halde halka çıkılmalı (inilmeli değil) yer sofrasında yemekler yenip, gariban insanlarla oturup çay içilmeli, sohbet edilmeli. Bunlar zihinlerde kalan, kararsızların gönlünü ısıtan şeyler. 7 Haziran’da oylarını artırmak isteyen her parti başkanı bunlara dikkat etmeli.
Bakalım 8 Haziran sabahında bizleri nasıl bir siyasi manzara bekliyor. Ancak bu günkünden çok da farklı bir şeyler beklemeyin derim. Bu durum birkaç seçim daha böyle gider. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları