Şaşırdık mı?
Hayır artık şaşıracak bir şey kalmadı.
Terörü finanse edenler teröre lanet okuyor.
Terörle dünyanın dört bir tarafını kontrol edenler, teröre karşı işbirliğinden bahsediyor.
Besledikleri terör örgütleri ile vekâlet savaşları çıkaranlar, bu yolla öldürdükleri masumların ailelerine baş sağlığı diliyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi TUSAŞ saldırısını kınamış Türkiye devletine ve ölenlerin ailelerine başsağlığı dilemiş.
Bu nasıl bir komedi?
Bu nasıl bir insanların aklıyla alay etme şekli?
Bu nasıl bir dünyayı hizaya getirme politikası?
Başsağlığı dileyenler kimler? Terörü finanse edenler. Utanmadan timsah gözyaşları döküyorlar. Küresel güçler. Evet güçlüler. Güçlerini zulümden alıyorlar. Zulümle, kanla besleniyorlar.
Bu milletin küresel güç olduğu asırlar boyunca ecdat hep adaletle hükmetti.
Adaletin olmadığı bir yönetim şeklinin ilelebet payidar olma şansı yoktur.
Ancak geçici süreyle dünyayı zulümle yönetir sonra tarihin zalimleri listesine girerek yerle yeksan olurlar. Tıpkı Firavun gibi, Nemrut gibi…
Gazze'de yaptıkları yetmedi.
Lübnan'a saldırdılar.
Suriye'yi neredeyse her gün bombalıyorlar.
İran'a yapmadıklarını bırakmıyorlar. Suikastler, saldırılar, nümayişler…
Şimdi sırada Türkiye var. Bunu açıkça dile getiriyorlar.
Saçma Arz-ı Mevud hayalleri içinde Anadolu'nun bir kesimi de var. Ama hala bazıları ‘bize ne Gazze'den' diyor.
Hala uyanmıyor.
Ya gaflet içinde…
Ya da… Yazmak içimden gelmiyor.
Ama inanın böyleleri var. Hem de çok.
Şer gücün hedefi belli. Yaptıkları göz önünde. Zaten inkar etmiyorlar.
Hedeflerine kolayca ulaşmanın yolunun Türkiye'de iç savaş çıkarmak olduğunu biliyorlar.
Unutmayalım!
Bugün de, yarın da her devlet için en belalı, en sıkıntılı illet ırkçılık.
Yarım asır önce kurdukları PKK'nın elindeki en güçlü argüman ırkçılık.
Sözde Kürt devletini hedefliyorlar.
Gerçekte ABD-İSRAİL emellerine hizmet ediyorlar.
Bakınız son barış hamlesini kim kabul etti, kim etmedi?
Özalan sıcak baktı.
Demirtaş sıcak baktı.
DEM ihtiyat kullansa da sıcak mesajlar verdi.
Peki Kandil?
Kandildeki yılanların başı ‘yok' dedi.
Bu ne anlama geliyor.
Bu, ‘tüm Kürt kardeşlerimiz barışa evet dese de PKK hayır diyecek' anlamına geliyor.
Yani…
ABD-İSRAİL konsorsiyumu istemiyor.
Niye istesin ki?
50 yıl önce doğurmuşlar, 50 yıldır besleyip büyütüyorlar.
Türkiye'ye barış gelsin diye niye milyarlar akıttıkları örgütü lağvetsinler?
Yapmazlar.
Yapmayacaklar.
O vakit?
O vakit biz yapacağız.
Anadolu'daki tüm halklar ‘biz tek milletiz' deyip ırkçılık virüsüne esir olmayacak.
Bir olacak, birlik olacak, hep birlikte tek millet olacak.
Tıpkı ilkokulda okuduğumuz babanın oğullarına birlikte olduklarında ne kadar güçlü olacaklarını anlatan hikaye gibi.
Hani çocuklarına birer çubuk verip kırmalarını istemişti. Hepsi de o birer çubuğu kolayca kırmıştı. Ama birden çok çubuğun bulunduğu desteyi verip ‘hadi bunu da kırın' dediğinde, kıramamışlardı. Sonra da şöyle söylemişti çocuklarına "tek olursanız herkes sizi kolayca kırabilir ama birlik olursanız kimse sizi kolay kolay kıramaz”
Çözüm bu. Başka yol yok.
Yazarın Diğer Yazıları