Namal’ın Ardından

İlk ziyaretinde bize “ Konya Emniyetinde şov dönemi bitti” demişti. İlkin bu cümlenin ne anlama geldiğini anlayamamıştık. Çünkü Namal döneminden önce neredeyse her hafta Konya’da büyük bir operasyon gerçekleştirilir ve biz de polisin “ne kadar çok çalıştığını?” konuşurduk.
İşin şov kısmını sonraları öğrendik. 17 ve 25 Aralık operasyonları her kesime olduğu gibi biz basın mensuplarına da çok şey öğretti.  Bundan dolayıdır ki, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal hem biz medya mensupları için hem de Konya için önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Hüseyin Namal müdür kritik bir zaman diliminde Konya’da görev yaptı. Hatta bir ara Emniyet Genel Müdürlüğünde İstihbarat Daire başkanlığına da getirildi. Ancak malum güç o dönem orayı Namal’a yar etmedi. ‘İyi ki de etmemiş’ diyorum. Çünkü Namal müdür Konya’nın çok yönlü kazancı oldu.
Namal, yapı itibariyle tam da Konya’ya müdür olacak bir mizaca sahip. İşini bilen, operasyonel, mütevazı ve hoşgörülü. Konya onunla derin bir “oh” çekti. Kim bilir 2009’da Konya’ya Hüseyin Namal atanmamış olsaydı, belki de Konya halaç pamuğu gibi savrulacaktı.
Hüseyin Namal bey yarın Konya’dan ayrılıyor. 6 yıla yaklaşan görevi boyunca hayırlı hizmetlere imza attı.
 Konya onu sevdi.
Peki o, Konya’yı sevdi mi?  Bu sorunun cevabını yazının sonunda bulacaksınız.
“Konya’ya geldiğimde beni ilk karşılayanlar siz basın mensupları oldunuz, onun için son programı da sizinle yaptım” diye söze başladı Namal müdür.  Düzenlediği kahvaltılı veda toplantısında Konya üzerine son bir değerlendirme yaptı. “Her doğan ölür, her gelen gider. Biz de geldik ve gidiyoruz. Bundan böyle memleketin başka bir köşesinde hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
Sonra kısaca çalışmalarından bir özet sundu. Namal, “Asayişte önemli çalışmalar yaptık. Teknolojiyi eni iyi kullanmaya çalıştık. TEDES bunun örneklerinden. Türkiye’de bir ilk. Bu projemiz Türkiye çapında birbiriyle yarışan 300 proje arasında ilk üçe girdi ve ödül aldık. İşin en güzel tarafı TEDES’in olduğu yollarda trafik kazaları minimuma indi. 500 direk diktik. Hepsine kamera yerleştireceğiz. Bunları Büyükşehir belediyemiz temin edecek. Bir an önce yapılması gerekiyor. Teknolojiyi takipte diğer illerden öndeyiz. Konya’nın bu özelliğini kaybetmemesi gerekiyor. Kurduğumuz sistemle şehirlerarası yollarda hangi aracın Konya’ya giriş yaptığını, hangisinin çıkış yaptığını biliyoruz. (parantez içinde bu çalışma için Selçuklu Belediyesine teşekkür ediyor) Diğer birimlerimizin tamamı da teknolojik bakımdan çök önemli ilerlemeler kaydetti. Polis, güvenliğin sağlanmasında teknolojiden en üst düzeyde yararlanmalı.” dedi.
Hüseyin Namal müdür, Denizli’ye atandı. Engin tecrübesiyle Denizli’de daha başarılı çalışmalar yapacağından şüphemiz yok. Namal, Denizli’nin kazancı.
Konya’ya da Denizli İl Emniyet Müdürü geliyor. Onu tanımıyoruz. Umarız Namal’dan aldığı bayrağı daha da yükseltir.
Unutmadan, “O Konya’yı sevdi mi?” sorusuna cevap verelim.
O soruyu da ben nezaketen “Sayın Müdürüm, Konya’dan ayrılırken, unutamayacağınız en önemli şey nedir?” diye sordum.
Zor bir soru diye başladı. “O kadar çok şey var ki. Ancak şunu biliniz ki, Konya insanı çok değerli. Ağırbaşlı ve sakin yaradılışlı.  Konya bir huzur beldesi. Diğer tüm illerden farklı. Her şeye hemen tepki vermez. Ancak bir de verdi mi, tam verir. Onun için önemli hadiselerde Konya’nın nabzına bakmak gerekiyor. Konya ayağa kalktıysa her şey bitmiş demektir.” dedi ve ekledi:
“Ben Konya’dan iyi duygularla ayrılıyorum. Hatta öyle ki çocuğumu bırakıyorum. Oğlum Konya’da çalışıyor. Dolayısıyla bir evim de Konya’da olacak. Unutmayın sizin de bir eviniz artık Denizli’de… ”
Anladık ki, Namal’da Konya’yı sevmiş.
Ne diyelim?. Yolun açık olsun müdürüm. Yeni ve büyük Türkiye için herkesin daha yapacak çok şeyi var.


Yazarın Diğer Yazıları