Konya’da deprem olur mu?

Deprem bir dünya gerçeğidir. Var olduğu günden buyana arzın değişik bölgelerinde depremler meydana gelmektedir.

Deprem sonrası oluşan enkaz ise bizim gerçeğimizdir. Varsa bir ihmal ve kusur milletçe hepimizindir. Yine aynı şekilde varsa bir tedbir ve başarı milletçe hepimizindir.

İhmal ve kusurun bedelini hep birlikte ödüyoruz, ödeyeceğiz.

Devlet –millet el ele vererek oluşturduğumuz birlik ve beraberliğin rahmet ve bereketini de yaşıyoruz, yaşayacağız.

Birbirimizi çeşitli fraksiyonlara bölerek suçlamanın, örselemenin, kırmanın hiçbir anlamı yoktur.

Bunu yaptığımız takdirde depremden alınması gereken dersi almamış oluruz. Gerisi hikâyedir, masaldır, yalandır…

Her olağan dışı durumda olduğu gibi deprem sonrasında da yine sahneye kimi art niyetli, kimi cahil, kimi ne yaptığını bilemeyen, kimi komplo teorisyeni, kimi söylem ve eylemleri ile meşhur olmak isteyen kişi-kişiler çıktı. Bir taraftan yaralarımızı sarmaya çalışırken diğer taraftan da bunlarla uğraşıyoruz. Hele bir sosyal medya hakikati var ki, fecaat. İnsanın kanını dondurur cinsten. Be kardeşim el insaf…! Her sana gelen bilgiyi paylaşma… Önce doğruluğunu bir teyit et. Aklını kullan. Sana gelen bilginin doğru olup olmayacağını önce akıl süzgecinden bir geçir…

Yok, depremi ABD yapmış da ülkeyi işgal edecekmiş…

Yok, depremle birlikte on binlerce Suriyeli sınırdan Türkiye'ye girmiş.

Yok, enkazdan önce Ak Partililer çıkarılıyormuş, ilk onlara çadır ve yardım veriliyormuş.

Daha neler neler… Kaleme almaya utandığım daha nice yalan….

Bunlarla uğraşmak yerine aşağıdaki meselelere yoğunlaşabilsek, depremin bize ne söylemek istediğini daha iyi anlamış olurduk.

Mesela; bu ülkede her mesleğin diploması var, müteahhitlerin neden yok? Neden herkes her mesleği yapamıyorken herkes müteahhitlik yapabiliyor?

Mesela, suç sadece müteahhitlerin mi? Mülk sahiplerinin, mühendislerin, yapı denetim firmalarının, belediyelerin hiç mi suçu yok?

Mesela, Türkiye'de tüm ilgili kuruluşlar neden bina altlarındaki dükkanları incelemeye almıyor. Kolon kesen, duvar delen, yapının planını değiştiren var mı, yok mu?

Mesela…

Konya'ya gelince…

Deprem bilimcilerine göre ülkemizin en sağlam illerinden birisi Konya… Afyon-Akşehir-Ilgın fay hattı il sınırları içerisindeki en tehlikeli hat. Daha önce bu bölgede orta büyüklükte depremler oldu, insanlar öldü. İleride de olabilir. İlin kuzeyindeki yamaçlardan (Selçuklu) yarım hilal şeklinde geçen bir fay var. 2009'da 4.7 ve 4.5 büyüklüğünde deprem üretmişti. Keza Karatay ilçe sınırlarında ve Meram'dan kuzey-batıya uzanan faylar mevcut. Bu fayların büyük depremler oluşturması beklenmiyor. Ancak uzmanlar yine de 6.5'lik büyüklüklere hazır olmamızı istiyor.

Konya'da birçok yapı 6 ve üzeri depremleri kaldıramayabilir. Kentte ciddi bir ‘çok katlı yığma bina' stoku var. Bu binaları görmezden gelemeyiz. Öncelikli olarak bu meseleye yoğunlaşmamız gerekiyor. Kentte 2000 yılından önce yapılan binaların durumunun da gözden geçirilmesi lazım.

Konya depremde dilden dile dolaşan muhteşem bir dayanışma örneği sergiledi. Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, kamu kurum ve kuruluşları, STK'lar ve her bir fert… Kardeşlerinin çığlıklarına koştular. Deprem bölgesine giderken yollarda o kadar çok 42 plakalı araç gördüm ki… Allah hepsinden razı olsun. Konya devlet ve millet mayamızın Anadolu topraklarıyla buluşturulduğu merkez. Konya inancımızın, kültürümüzün, değerlerimizin ve bizi biz yapan tüm güzelliklerin başkenti.

Konya bu güzellikleri üzerinde taşıdığı müddetçe devlete de millete de zeval gelmeyecek inşaallah…

Şehirde son günlerde en çok konuşulan konu şu: ‘Konya'da yıkıcı depremler olabilir mi?'

Depremin olup olmayacağını, nerede, ne zaman, hangi büyüklükte olacağını günümüz teknolojisiyle tahmin etmek mümkün değil.

Konya'da depremin olup olmayacağından ziyade Konya'nın depreme hazır olup olmadığına odaklanmak gerekir. Doğrusu bu…


Yazarın Diğer Yazıları