Bir Müjde Bir Temenni

"Ne Oldu Konya'nın Hayallerine?” başlıklı yazımıza Ankara bürokrasisinin en tepesinden cevap geldi.

 

Yazıda KOP projesini ele almış ve Konya'da havza içi tüm suların Tarım için kullanıldığı halde yetmediğini ve havza dışından su getirmenin şart olduğunu savunmuştuk.

Konu ile ilgili bürokrasinin tepe noktasından tarafımıza hem geniş bilgi, hem de güzel bir müjde verildi.

"Bu güzel gelişmeleri isminle yazalım” diye ısrarcı olduk, ancak o istemedi. "Bu güzel ve büyük müjdeyi biz açıklarsak doğru olmaz, zamanı geldiğinde bakanımız, başbakanımız veya Cumhurbaşkanımız açıklar” diyerek aldığı millet ve devlet terbiyesinin güzel bir örneğini sergiledi. Türkiye'de böyle erdemli üst düzey bürokratlarımızın olmasından ayrıca memnuniyet duyduk.

Mesele şu. Mavi Tünel Projesi ile genel anlamda KOP tamamlanıyor. Mavi Tünel'in tüm uzantılarıyla bitmesi için de yaklaşık bir yıla ihtiyaç var. İşte bahsedilen müjde de ondan sonra açıklanacak.

Müjde şu; Konya Ovasına dış havzalardan su getirilecek. Konu ile ilgili tüm teknik çalışmalar tamamlanmış. Su sadece bir kaynaktan değil, çok kaynaktan getirilecek. Bu kaynaklar bölgeye yakın kaynaklar. Şu ana kadar teknik çalışmaları tamamlanmış ve uygulanabilir görülmüş projelerle Mavi Tünel'den gelecek suyun yaklaşık 3 katı kadar su ovaya getirilebilecek.

Konya Ovasının sulanması tüm Konya'nın hatta Türkiye'nin hayali. Bu hayalin gerçekleşmesi için çalışan, çabalayan, gayret gösteren herkese teşekkür ediyoruz.

Bu müjdeyi aldığımda Ankara'ya gidiyordum. Yüksek Hızlı Trenle. YHT konforuyla seyahat etmek çok güzel bir şey. Neredeyse her hafta en az bir defa gitmek zorunda kaldığım Ankara'ya her gittiğimde Ankara'da çalıştıkları halde Konya'da oturan dostlarımla karşılaşıyorum. Uzakları yakınlaştıranlara şükran borçluyuz.

Başbakan yardımcısı Sayın Hakan Çavuşoğlu'nu ziyaret ettik. "Hayırlı olsun” amaçlı ziyaretimizde Sayın Çavuşoğlu'nun Yeni Konya Gazetesindeki yazımı okumasıyla konu "yerli otomobil” meselesine dönüştü. Tevafuk, o günkü yazımda yapılacak olan yerli otomobil fabrikasının Konya'ya kurulması gerektiğini işlemişim. Kendisi Bursalı olan Başbakan Yardımcımız, espriyle beraber "biz de Bursa olarak talibiz ne olacak?” diye sordu. Espriye espriyle cevap verdim, "sizde çok, bir tane de bizde olsun”

Temennimiz "bir tanenin de Konya'da olması”. Yerli otomobilin Konya'da üretilmesi, bir devlet politikası olmalı. Normal şartlarda özel sektöre sorduğunuzda, "bu fabrika mutlaka Marmara bölgesine yapılmalı” diyeceklerdir. Haklı olarak onlar, otomobil altyapısını, uluslar arası pazarlara ulaşımı esas alacaklardır. Ancak burada tek kriter bu olmamalı. Türkiye bölgeler arası gelişme farklılıklarını kapatmak istiyorsa, bu fabrikayı Konya'ya kurmalı. Hem otomobil altyapısı olarak Marmara'dan sonraki en iyi bölge bizim bölgemiz. Bizim bölgemizin en uygun kenti de hiç şüphesiz Konya.

Yerli otomobili Konya'ya getirmek zor ama imkânsız değil.

Önemli olan zoru başarmak değil mi?

 


Yazarın Diğer Yazıları