KARDEŞLİK KAVGASINA BENZİN DÖKENLER

Alevilerden birinin evine çarpı işareti konuldu, Türkiye ayağa kalktı.

Çarpı işareti koyanın kim olduğu ortaya çıkmadan önce herkes vaziyet aldı.

Kimi içinde ne kadar kin varsa Müslümanların üzerine kustu, kimi itidal çağrısı yaptı ve en önemlisi;

Müslümanlar topyekûn bir şekilde,

''Bu kardeşliğimize yapılan bir saldırıdır, Alevi kardeşlerimizin yanındayız!'' dedi.

Tabi o çarpı işaretini atan da ona o emri veren de, Müslümanlara kinini kusan da hepsi iyot gibi açığa düştü.

Ama ne oldu biliyor musunuz?

Çarpı işaretinin koyan şahıs kendilerinden olduğu ortaya çıktığı halde hiçbiri geri adım atmadı, özür dilemeyi aklının ucundan bile geçirmedi.

Olaya tersten bakalım...

O işareti koyan Müslüman bir camiaya mensup biri olsaydı (Müslüman olsaydı demiyorum bakın, mensup olsaydı, çünkü hiçbir Müslüman böyle bir şerefsizliği yapmaz, aklından bile geçirmez, çünkü inandığı din ona kardeşçe yaşamayı emreder.)

Ne olurdu biliyor musunuz?

Gene Müslümanlara yapılırdı saldırı, gene Müslümanlar kendilerini savunmak zorunda hisseder gene karşı taraf bunun üzerinde tepinirdi ve gene tüm Müslümanlar bu olayı lanetlerdi!

Şimdi soru şu!

Türkiye'de ayrıştırmayı körükleyen kim?

Ufak bir ateşe benzin dökmeye çalışan kim?

Ötekileştiriyorsunuz deyip asıl ötekileştiren kim?

Bu ülkede bir kardeşlik kavgası olursa ki Allah korusun, bunun müsebbibi asla Müslümanlar olmadı, olmayacak.

Ateşi yakanın kim olduğuna bakmaksızın davar gibi peşinden gidenler sebep olacak kardeşlik kavgasının çıkmasına.

Müslümanlara karşı bu kin, bu öfke, bu üstten bakma hiç bitmedi, bitmeyecek.

 


Yazarın Diğer Yazıları