TÜSİAD’çılar topluma ve siyasete ayar vermeyi bırakıp, ülkemizin ekonomik meseleleriyle ilgilensinler
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
LANETLİ TABLO
“İ” LERİMİZ
Taraftar Bunu Hak Etmemişti
Neye İnanırsan Ona Dönüşürsün!
MAHKEME-İ KÜBRADA BERÂT ETMEK İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
NATO üyesi Türkiye, NATO’nun rakibi Rusya birlikte hareket ediyorlar.
Esad rejimi ile muhalifler Türkiye ve Rusya garantörlüğünde ateşkes üzerinde anlaştılar.
Güya, masada NATO yok, ABD yok, AB yok.
Böyle olacağı söylenseydi, bunun mümkün olmayacağı savunulur, ciddiye bile alınmazdı.
ABD’nin PKK/PYD terör örgütünü desteklemesini, Türkiye’nin dost ve müttefik olarak gördüğü ve bel bağladığı NATO, ABD ve AB’nin, FETÖ eliyle 15 Temmuz darbe girişimini yaptırmasını, seçilmiş meşru hükümet yanında değil, darbeciler yanında yer almasını “Türkiye’nin ve Orta-Doğu’nun Rusya’nın etki alanına bırakılma” ihtimali olarak okumak mümkündür.
Rusya’nın, Kars, Ardahan ve boğazları istemesi üzerine NATO’un kucağına itilmemiz de bir plandı.
Putin-Obama zirvesinden hemen sonra Rusya’nın Suriye denklemine dahil olduğu, Rusya’nın bölgede etkin olmasını ABD’nin sağladığı unutulmamalıdır.
ABD’nin, Ukrayna’yı işgal ve Kırım’ı ilhak eden Rusya’ya ciddi bir karşı duruşunun olmadığı da henüz unutulmuş değildir.
Kamuoyu Orta-Doğu ile ilgilenirken başta Çin, Japonya ve Hindistan olmak üzere Uzak-Doğu’nun hızlı yükselişini ABD’nin bu bölgedeki gelişmelere ilgisini gözden kaçırmaktadır.
Yakın gelecekte kendisine bu ülkelerden birisinin rakip olacağını düşünen ABD, Uzak-Doğu’daki çıkarları ile Orta-Doğu’daki çıkarlarının tamamını veya bir kısmını Rusya ile takas etmiş olabilir.
ABD’nin Rus diplomatlarını sınır dışı etmesi ile gelişen ABD-Rus geriliminin aldatıcı olması kuvvetle muhtemeldir.
Görünüş, Amerikan-Rus geriliminin Türkiye’nin Suriye’de etkin rol almasını kolaylaştırdığı, bölgede hamle zenginliği kazandığı izlenimi uyandırmaktadır.
Ancak, ABD ve Rus geriliminin devam edeceği varsayımı üzerine dış politika bina edilemez.
Zira, büyük devletler maşa varken ellerine ateş almayacak kadar akıllı ve tecrübelidirler.
Unutulmamalıdır ki, ABD ve Rusya tarihleri boyunca hiç savaşmamışlar, rejimleri taban tabana zıt iken bile 2. Dünya Savaşında müttefik olmakta sakınca görmemişlerdir.
Rusya’ya kayıtsız şartsız güvenme gibi bir yanlışa düşmek bize yeni acılar yaşatabilir.
Bu nedenle tedbir ve temkini elden bırakmamak, başta İslam Ülkeleri ve mazlum milletler olmak üzere yeni ittifaklar aramak, hatta bunlara öncülük etmek bizim için hayati öneme sahiptir.
Dünya ve insanlık, Batı’nın demokrasi, insan hakları, eşitlik, adalet gibi kavramları kullandığını, bu konuda samimi olmadığını anladı. Batı güvenilirliğini kaybetti.
Artık insanlığın bir umuda, yeni bir medeniyet tasavvuruna ihtiyacı vardır.
Bakmayın dünyanın şimdi sessiz kaldığına. Güven bitmeye görsün. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.
İslam ve İslam’ın şekil ve hayat verdiği medeniyet tasavvuru insanlığın yegane kurtuluş reçetesidir.
İslam’ın ve tarihin Milletimize biçtiği temel ve değişmez rol, dünyaya örnek ve önder olmaktır.
Politikamızı bu eksene oturtmadıkça, bir güçlünün etki alanından diğer bir güçlünün etki alanına savrulup durmamız kaçınılmazdır…
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
ORTA-DOĞU’DA KARTLAR YENİDEN DAĞITILIYOR.
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
BİR DÜNYA DELİSİ: TRUMP
AİLE KURUMU TEHDİT ALTINDA
MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÜZERİNE…
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
SURİYE’NİN YENİ DÜZENİ İÇİN TAVSİYELER