PAYİTAHTA RUH VERENLER
Konya için tehlike çanları çalıyor
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
PUZZLE
MUSİBETLER BİZİM ESERİMİZDİR
Eğitim de denetim de şart
FACİALAR KADER DEĞİL
MODERN DÖNEM ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 1
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Keyifsiz Maç, Ortada Hakem Yok
Felaketlerin İlk Adımı Suçlunun Masa İlan Edilmesiydi
SURİYE
Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Alfa Romeo Junior
31 Aralık yerel seçimleri ülke siyasetinde yeni değişim ve dönüşümlere yol açacak.
Ak Parti, ‘artık güçlü bir rakibim var' diyecek ve daha dikkatli adım atacak. Toparlanmaya çalışacak, hatalarını düzeltmek için gayret edecek, daha fazla halkın içinde olacak.
Ana muhalefet, birinci parti olmanın getirdiği sorumluluğu yüklenecek. ‘Nasıl olsa kazanmayacağız bol kepçeden atalım' devri onlar için sona erecek.
Nereden bakarsanız bakın, daha dengeli, daha gerçekçi, daha ayakları yere basan bir politik sürece giriyoruz.
Dün akşamdan buyana telefonlarımız susmuyor. Herkes Ak Parti'de yaşanan oy kaybını soruyor. Aslında herkes cevabını bildiği soruyu kendisine hak verilmesi babında bir de bize soruyor.
Madem öyle yazalım.
Seküler hayat tarzı, aile kurumunun ciddi manada yara alması ve Gazze politikası muhafazakar ve dindar kesim üzerinde etkili oldu. Muhafazakar ve dindar kesim Ak Parti dairesinin merkezinde yer alan bir kesim ve parti içerisinde yüzde 20-25'lik bir orana sahip. Çekirdekte yer aldıklarından yakın düşüncedekileri etkileyebiliyorlar. O kesimin miktarı da yaklaşık olarak kendileri kadar… Bunlardan bir kısmı oy vermeye gitmedi, bir kısmı Yeniden Refah'a oy verdi. Yeniden Refah'ı umut olarak gördükleri için değil, başka bir partiye mühür basmaya gönülleri razı olmadığı için…
İkinci en büyük neden ekonomi. Ekonomik sıkıntılar herkesin malumu. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bazı sıkıntıların çözüleceğine inanılıyordu. Ancak olmadı. Enflasyon dizginlenemedi. Deprem kaynaklı kira ve ev fiyatlarında meydana gelen aşırı yükselişler, hükümetin elini kolunu bağladı. Diğer taraftan ekonomistlerin büyük kısmının yanlış olarak gördüğü EYT hadisesi de içinden çıkılamaz bir tablo oluşturdu. EYT'liler ile birlikte emeklilerin sayısı 16 milyona yükseldi. Bu çok yüksek bir sayı. Parti kursalar tek başlarına iktidar olurlar.
Mesele bu.
Erdoğan ‘ya herrü, ya merru' deyip emeklilerin maaşını yükseltseydi durum farklılaşırdı. Ancak o zaman da ekonomik olarak ülkeyi toparlamak mümkün olmayacaktı. Erdoğan zor bir kararla, genel ekonomiyi önceledi… Ancak benim tanıdığım Erdoğan, emeklileri bu halde bırakmayacak. Mutlaka bir düzenleme yapacaktır.
Şimdi artık gerçek gündemimize dönüyoruz.
Türkiye'nin aşması gereken meseleleri var.
Ekonomiyi istikrara kavuşturmak gibi, güney sınırlarında güvenliği sağlamak gibi, yakın coğrafyasında devam eden savaşlardan kaynaklı sıkıntıları bertaraf etmek gibi, deprem riski olan illerde hızlı bir kentsel dönüşümü gerçekleştirmek gibi, sivil bir anayasayı çıkarmak gibi, uzun zamandan bu tarafa devam eden başıboş köpekler meselesini çözmek gibi…
Milletin oy verdiği kazanır demokrasilerde. Oy vermediği kaybetmez, kendine çeki düzen verir.
Vakit ‘çeki düzen' vakti.Konya için tehlike çanları çalıyor
Bir imtihandı Gazze ama kimse geçemedi
Erdoğan aday İmamoğlu aday ama biri daha var
Çalışan ve çalıştıran gazeteciler
Konya’da etliekmek savaşları-2
Konya’da etliekmek savaşları
Merhaba Yeni Suriye
İnce Minaremizi İsteriz
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
Güzel bir gelenek, hoş bir seda