Kemal Gibi Liderin, Özkök Gibi Yoldaşı Olursa…

Hürriyetten Ertuğrul Özkök yazmış. Güya kendisine göre muhteşem bir sosyal analiz yapmış. Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2019 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimini yan yana getirerek, aklınca bir sonuca gitmeye çalışmış.  Çalışmış çalışmasına ama yanlış çalışmış. Anlayacağınız, Özkök yine  elmalarla armutları toplamaya çalışmış. Zaten hep böyle yaptıkları için kaybediyorlar ya…

Diyor ki;  "düşünün 2019'da birinci turda hiçbir aday yüzde 50'yi geçememiş, Kemal Kılıçdaroğlu ile Recep Tayyip Erdoğan ikinci tura kalmış.”

Böyle bir ihtimal mümkün değil bir kere. Çünkü Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığına cesaret bile edemez. CHP Genel Başkanlığını kaybederim diye tabii ki… Yine bir ortayol adayı bulmaya çalışır. Ekmeleddin gibi.

Diyelim ki hayatında ilk defa cesur olmaya karar verdi ve aday oldu. O zaman Erdoğan'ın işi kolay. Zaten Erdoğan'ın da aradığı bu. Kılıçdaroğlu bu  sefer kesin olarak "Hanya'yı  Konya'yı görür.” İyi de olur. Belki o zaman ülkenin muhalefet sorunu çözülmüş olur. Türkiye'de iktidar sorunu olduğunu söyleyenler keşke, Türkiye'nin iktidar meselesi olmadığını, muhalefet meselesi olduğunu bilselerdi…

Gelelim Fransa seçimine. Tüm Avrupa'da olduğu gibi Fransa'da da lider sıkıntısı var. Bozulan ekonomik dengeler, İngiltere'nin AB'den çıkması, büyük sosyal çalkantılar nedeniyle Avrupa ciddi sorunlar yaşıyor. Adeta şoktalar. Ne yapacağını bilememenin verdiği bir şaşkınlık içerisindeler. Fransa'da merkez sağ da, merkez sol da çöktü. Şimdi aradan kıl payı sıyrılmayı başaran Emmanuel Macron diye birine umut bağlamış görünüyorlar.

Ertuğrul Özkök, Türkiye ile yüzde 20 civarında oy alan adayların yarıştığı Fransa'yı birbiriyle kıyaslıyor. Kendine göre bir kıyaslama tabii... Ne kadar komik duruma düştüğünün farkında bile değil. Daha bir hafta önce yapılan seçimlerde yüzde 51.4 oy alan biriyle Fransa'da yüzde 20 civarında oy alan birini kıyaslamak komiklik değil de nedir?

Buraya kadar her şey kabul edilebilir görünüyor. Özkük'ün de düşüncelerine demokrasi çerçevesinde saygı gösterilebilir. Ancak daha sonra resmen zıvanadan çıkıyor ve Erdoğan ile Stalin'i, Erdoğan İle FETÖ'nün ele başını kıyaslıyor.  Stalin'in "sosyalist gençlik” projesinin çöktüğünü, FETÖ'nün de "altın nesil” projesinin yok olduğunu hatırlatarak, son referandum ile birlikte Erdoğan'ın da gençlik projesinin çöktüğünü iddia ediyor. Bunu iddia ederken de Erdoğan'ın gençlik projesini "kindar ve dindar nesil projesi” olarak tanımlıyor. Utanmadan, arlanmadan…. Aymazlıkta sınır tanımadan…

Özkök, çareyi de "çağdaş eğitim ve çağdaş nesil” projesinde buluyor. Ey Özkök, biz sizin çağdaş eğitiminizi de çağdaş neslinizi de biliriz. Hani şu başörtülülere, İmam Hatiplilere eğitim hakkı vermeyen çağdaş eğitiminizi… Hani şu dün Kadıköy'de olduğu gibi cami minaresinde okunan ezanı yuhalayan çağdaş neslinizi… Çağdaş eğitiminiz de çağdaş nesliniz de sizin olsun, Mr. Özkök.

Hem sen ne anlarsın ki bu tür işlerden. Sen git Hürriyet Barında kavga çıkaran "en iyi 100 Türk albümü” listesiyle uğraşsana. Bak o işlerde üstüne yok. Hakkını verelim ki, o konularda süpersin…!

Ha unutmadan… Bir yoldaş olarak CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'na akıl vermeye de devam edebilirsin. Bizim için mahsuru yok.


Yazarın Diğer Yazıları