Karatay belediye başkanı Mehmet Hançerli’nin daveti üzerine Akçelebi konutlarının tanıtım toplantısında başkanı dinlerken derine daldım. Refah Partisinin fırtına gibi eseceği 1994 seçimlerine gelmeden önce 1989’da yapılan seçimlerde Konya Refah Partili olmuştu. Başkan Halil Ürün, efsane başkan olarak tarihe geçti. Konya’nın rüzgârıyla Refah Partisi başta Ankara ve İstanbul olmak üzere sonraki seçimlerde yerel yönetimlere el koydu.
İşte o günden buyana devam eden yapılaşma faaliyetlerini bir basın mensubu olarak yakinen takip etmekteyim. Aradan geçen 27 yıl içerisinde çoğunlukla iyi uygulamalar yapıldı. Ama eleştirdiğimiz kötü uygulamalar da yapılmadı değil.
Karatay Belediyesi finalden bir önceki projesini türbe arkasında yapıyor. İsmini Akçelebi koymuşlar. Hep Ak ile başlıyor Karatay Belediyesinin konutları. Çelebi’yi de iyi bulmuşlar Madem bu konutlar türbeye komşu olacak, o zaman ismi de Çelebi olsun diye düşünmüşlerdir sanırım. Proje 230 bin metrekare üzerine tasarlanmış. Daireler muhtelif büyüklüklerde olacak.
Konyalıların bu bölgede ev sahibi olabilmek için büyük ilgi göstereceklerini tahmin ediyorum. Hani meşhur sözümüz var ya… “Türbeönünde evi, Meram’da bağı olmak”. Bölge bu tanımlamaya çok uygun. Özellikle Meram’da bağı olanların, bu bölgede ev sahibi olmak için can atacaklarını düşünüyorum. Umarım yanılmam. Başkan Hançerli’yi de bu güzel projesinden dolayı tebrik etmek lazım. Hançerli laf arasında bir başka müjdeyi de verdi. Bir sonraki konut projesi Kerimdede bölgesine. O bölge de birçoklarımız için büyük önem arz ediyor. Anlaşılan o ki, Hançerli bu projelerle Karatay’ı terkedilmişlikten kurtarıp, tarihi misyonuna yeniden ulaştıracak.
Hançerli’yi dinlerken bir hafta önce Kızılkaya İnşaat’ın açılışa hazır hale getirdiği otel projesine gitti aklım. Hakikaten çok modern bir otel yapmışlar. Selçuklu bölgesinin modern yapılaşma modeline uygun bir yapı. İçerisi dışarısından da güzel. Odalar geniş ve yüksek. Her odada aynı zamanda homeofis mantığına uygun çalışma masalı bir bölme daha var. Her talep kendi arzını doğuruyor. Demek ki rağbet artık bu tür otellere…
Kızılkaya’nın bu muhteşem otelini gezerken, iyi iş yapan müteahhitlerin neden ödüllendirilmediğini düşündüm. Müteahhitler yaptıkları konutlarla, iş merkezleriyle ve diğer yapılarla bu kentin estetiğini oluşturuyorlar. Neden, belediyeler, mimarlar odası, mimarlık fakülteleri ve benzer ilgili kurum ve kuruluşlar yılın müteahhidini seçmiyor. Yılın konut projesi, yılın işmerkezi projesi, yılın sosyal yapı projesi vb. Böylelikle her müteahhit, her mimar, her inşaat mühendisi bir yıl sonraki ödülü almak için gayret sarf edecek. Sonunda kazanan şehrimiz olacak.
En iyi resim, en iyi kompozisyon, en iyi hikâye ve benzeri en iyiler yarışmaları yapılırken neden en iyi müteahhid’i de seçmiyoruz.
Karatay Belediyesi ve Kızılkaya İnşaat son iki haftanın projeleri olduğu için isimlerini zikrettim. Bu şehirde o kadar güzel yapılar yapan müteahhitler var ki… Seha, Komyapı,Beğen, Yılmaz Ünlü, Mis Yapı, Büyük Özkanlar, Üçkan, Talep, Özceran, Okkalar, Larende, Konya Lüks, Kabadayı, Kılıç, Safire, Eryılmazlar, Fakı, Etki, Dağ mühendislik, Eryavuz, Elmacı, Koyuncu, Helya, Can, Bolay, Bağsan, Baktemur, Şaban Topal, Candan, Gündoğar, Hicretim, IQ, Mesut Ercan, Pam, Bitim, Birma, Ayata, Adem Bulut, Ayzade, Tat, Sanat Yapı, Bak Yapı, Can Nur, Ay Kardeş-Evre Yapı şimdili aklıma gelenler. Daha onlarcası var bu kentin güzelliğine güzellik katan. Mademki şehrimize değer katıyorlar o zaman ödüllendirilmeliler. Eeee “marifet iltifata tabiymiş” derler.