Boykot kararı sonrası gündem oldu! Gerçekten “fahiş fiyat’’ var mı?
Türkiye'nin gündeminde "fahiş fiyat' meselesi var. Hükümet doğru bir kararla bu konunun üzerine gitmeye başladı. Gecikilmiş bir karar. Bakanlık denetimleri sıkılaştırdı.
Peki, böyle bir sorun var mı? Hükümet haksız bir şekilde mi bu meselenin üzerine gidiyor? Vatandaşın bu konu ile ilgili düşüncesi ne?
Halkın arasında yaşıyoruz. Her hafta sonu semt pazarlarından alış-veriş yapıyor, günlük ihtiyaçlarımızı yerel marketlerden karşılıyor, cadde-sokak dolaşıyoruz. Esnafla da konuşuyoruz, vatandaş ile de…
Vatandaş fahiş fiyatlardan şikâyetçi… Bu, iki kere iki eşittir dört kadar doğru.
Bir kere, vatandaş durduk yerden ‘fahiş fiyat' tartışmasını çıkarmış değil.
Sosyal medyada hafta sonu fahiş fiyatları boykot eylemi vardı. Halkın canı o kadar yanmış olmalı ki, ciddi rağbet buldu.
Esnaflardan bir kısmı ‘fahiş fiyat' konusuna itiraz ediyor. Diyorlar ki, ‘biz fahiş fiyat uygulamıyoruz.' Doğrudur esnafın tamamını ‘fahiş fiyat' konusunda suçlayamayız.
Konya'da en bariz örnek etliekmek!
Konya'nın en bilinen yemek türünden başlayalım. 70 liraya da etliekmek var, 200 liraya da… Sorduğunda 70 liraya satan kar ettiğini söylüyor, 200 liraya satan ‘maliyetlerden haberiniz var mı' diye azarlıyor. Şimdi hangisine inanacağız.
70 liraya satan malzemeden mi çalıyor? Yoksa 200 liraya satan aşırı kar mı elde ediyor?
Esnafa Odaları Birliği Başkanı bir açıklama yaptı ve esnafa haksızlık yapıldığını duyurdu. Birlik başkanı olduğundan haliyle esnafı koruyacak. Bir şey demiyoruz. Ama 2.5 kat gibi bir fark olamayacağının da bilinmesi gerekiyor. Bu ciddi bir mesele, bir iki sözle geçiştirilemez. Meseleye derinliğine inilmesi lazım. Esnafa da vatandaşa da haksızlık yapmamak gerekiyor.
Fiyatlar çok yüksek!
Belki de en masumu etliekmek… Diğer tüm yiyeceklerde de durum aynı… Konya'da vasat konforda bir restorana gidip vasat bir menü (çorba-ana yemek-tatlı-salata-içecek) istediğinizde 400-500 liralık bir fatura ile karşılaşıyorsunuz. 4-5 kişilik bir aileyseniz 2000 TL kadar bir fatura ödemek zorunda kalıyorsunuz.
Meseleye nereden bakarsanız bakınız, günümüz koşullarında bu fiyat çok yüksek bir fiyat.
Kafe ve restoranlar neden kalabalık?
Şimdi diyecekler ki, ‘madem çok pahalı diyorsunuz, o halde neden restoranlarımız dolup taşıyor?' Bak bu konuda haklılar. Bunu ben de çözebilmiş değilim. Sanırım orta ve üstü gelir grubu her şeye rağmen alış-veriş davranışını değiştirmiyor. Ama varlıklı insanlardan hareketle ‘madem talep var, biz de talebe uygun davranırız' demek ne derece doğru? Orta ve alt gelir gruplarını da düşünmek gerekmez mi?
Orta ve alt gelir grupları ile ilgili belediyelerin de bir çalışma yapmasında fayda var. Merkezde büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait kafe, restoran türü işletmeler var. Belediyeler fiyatları dengelemek için bu tür yerleri açarlar. Yoksa amaçları kar değildir. Ekmek konusunda fevkalade iyi bir iş yaptılar. Büyükşehir'in Fenni Fırın'ı ile Karatay Belediyesi ekmek fabrikasında üretilen ekmekler 5 TL. Halk o kadar memnun ki… Şehrin her tarafından belediyelere ekmek büfesi açmaları yönünde talepler geliyor. Kafe ve restoranlara da bir el değmeli. Buralardaki fiyatlar nispeten uygun, onu biliyoruz. ‘Daha da uygun olabilir mi?' konusunda çalışma yapmalarında fayda var.
Sadece restoran ve kafeler değil!
Peki, bu sorun sadece yiyecek-içecek sektöründe mi? Hayır, tüm sektörlerde durum aşağı yukarı böyle… Aynı ürün x marketinde 10 lira, y marketinde 20 lira. Aynı hizmet x işyerinde 100 lira, y işyerinde 300 lira… Böyle olmaz. Olmamalı.
Orta üstü ve üst gelir grubuna bir çağrı yapıyorum. Haliniz vaktiniz yerinde olabilir, bu fiyatlar sizin için sorun teşkil etmeyebilir. Dar gelir grupları, düşünerek itiraz etmelisiniz. Siz itiraz etmezseniz fahiş fiyat uygulayıcıları mevcut davranış biçiminden geri adım atmazlar.
Hükümete düşen; yüksek enflasyonu düşürmek ve gelir adaletini sağlamak. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde maalesef böyle durumlar oluşabiliyor. Fırsattan istifade kasalarını doldurmak isteyenler türüyor ve bunlarla mücadele o kadar kolay olmuyor.
Gelin kardeş olalım. Birbirimizin hak ve hukukunu gözetelim. Unutmayalım, biz Müslümanız. Müslüman kendini düşündüğü gibi ümmeti de düşünür.
Yazarın Diğer Yazıları