Başbakan Kiminle Koalisyon İstiyor

Bu soruyu açık bir şekilde başbakana sordum. Elbette başbakandan “gönlüm şu partiden yanadır” şeklinde bir cevap beklemiyordum. Amacım, bir önceki gün koalisyon formüllerini ikiye indiren başbakanın soruya cevap şeklinden ve mimiklerinden bir şeyler çıkarmaktı. 
 
Son birkaç gün içerisinde meydana gelen gelişmelerden ve başbakan ile yaptığımız programdan bir yorum yapmak gerekirse Türkiye’nin önünde üç seçenek var. Biri MHP ile koalisyon, diğeri CHP ile koalisyon bir diğeri de yeniden seçim. Türkiye’nin bir koalisyon hükümetiyle yola devam etmesiyle yeniden seçime gitme ihtimali fifty, fifty.
 
7 Haziran  öncesi“siyaset adamı” kimliğiyle hareket eden başbakan, ülkeyi idare etmenin getirdiği sorumluluk gereği “devlet adamı” kimliğine yeniden döndü. Seçim sonuçlarını milletin arzusu doğrultusunda değerlendirmeye çalışıyor. Kontv’de naklen yayınlanan iftar öncesi yarım saatlik programımızda başbakandan edindiğimiz izlenimler birkaç başlıkla şöyle; 
 
• Koalisyon görüşmeleri haftaya başlıyor. 
• Başbakan ülkenin  kazanımları  olarak değerlendirdiği partisinin temel politikalarından vazgeçmeye niyetli değil. 
• Samimi olmaları kaydıyla MHP ve CHP’den biriyle koalisyon hükümeti kurulabilir. 
• Koalisyon görüşmelerinde inisyatifin başka bir partiye bırakılma şansı yok. Kısaca herkes aldığı oy kadar konuşacak. 
• HDP koalisyon formüllerinin tamamen dışında. HDP’nin saf dışı bırakılmasının sebebi parti tabanının bu formüle sıcak bakmaması.  Başbakan HDP’ye birinci turda sadece bir nezaket ziyaretinde bulunacak. Bu görüşmede kim olursa olsun, hangi parti olursa olsun milletin oyna saygı duyulduğu mesajı verilecek. 
• Son meclis başkanlığı seçimi gösterdi ki, “koalisyon” ortak akıl değildir. Seçim öncesinde kanka olan 3 parti, sıra parti menfaatlerine gelince uzlaşamadılar. Bu da muhalefetin bir koalisyon hükümeti kurma şansının olmadığı anlamına geliyor. 
• Başbakan muhalefetin 7 Haziran’ı yanlış yorumladığına inanıyor. Ana politikalarını kendi başarılar üzerine değil, Ak Parti’nin tek başına iktidar olamaması üzerine kurduklarını söylüyor.  Yüzde 41’in ne anlama geldiğini kavrayamadıklarını düşünüyor.  Başbakan, “bu ülkenin de siyasetinin de öznesi Ak Parti’dir diyor. Ak Parti’nin olmadığı hiçbir formülün şansının olmadığını vurguluyor. 
• Yeniden seçim son ihtimal, ancak hükümetin kurulamaması halinde gidilecek bir seçim için de hazırlıklar yapılıyor. Başbakan kendi ağzıyla oylarının neden düştüğünü il il ayrıntılı bir şekilde araştırdıklarını ifade etti. Bu da “varsa yapılan yanlışlar düzeltilecek” anlamı taşıyor. 
• Bu programda sorduğum bir soru üzerine ilk defa başbakan “sandık güvenliği” konusunda bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili olarak seçim kanununun ellerini bağladığını ancak, mutlaka bir düzenleme ihtiyacı duyulduğunu kaydetti. 
• Suriye ile ilgili olarak son günlerdeki hareketlilik “Suriye’ye giriyoruz” anlamı taşımıyor. Sınır güvenliği için olması gereken önlemler alınıyor. Ancak bir tehdit oluşması halinde bir an bile beklenmeyecek. 
Programın hülasasında şunu söyleyebilirim ki, başbakan “kazanım” olarak değerlendirdiği ilkelerden kesinlikle taviz vermeyecek. “Biz de bu “kazanımların” devamını istiyoruz” diyen bir ortak bulunursa hükümet kurulacak, bulunmazsa “yeniden seçime” gitmekten çekinilmeyecek.

Yazarın Diğer Yazıları