SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK

KAZIM ÖZTÜRK

ÖZTÜRKÇE

kazimozturk@yenikonya.com.tr

 

İçimizi ısıtan, gönül dünyamızı aydınlatan, kenetlenme duygusu veren sözler vardır. Bu sözleri duyduğumuz zaman; "gerçekten doğru, ne güzel söylemiş” demekten kendimizi alamayız. Fakat ne yazık ki bu sözleri sadece dost sohbetlerinde dile getiriyor, söylemişi süslüyor, kıssa ve vecize diye okuyup geçiyoruz. Acaba biz bunlardan ne kadar hisse alırız, ne kadar bize hitabediyor, bizden ne istiyor?... kısmına bakmayız veya bakmak istemeyiz.

Ama böyle olduğu yani söz, söz olarak kaldığı, ruhumuza inmediği zaman hiç bir anlam ifade etmiyor.

  1. öğüt, bizi hayata bağlıyor, insan olmanın lezzetine varıyoruz!
  1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
  2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
  3. Başkalarının kusurunu örtmede, gece gibi ol,
  4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
  5. Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
  6. Hoşgörüde deniz gibi ol,
  7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. Diyor Mevlana. Diyor da bu güzellikleri kendimize mal ediyor muyuz?

 

Mesela Cömertlik ve yardım etme konusunda durumumuz nasıl? Tüm yaratıklara şefkat gösteriyor muyuz? İnsanların suçunu örtmede hakikaten gece gibi miyiz? Öfkelendiğimiz vakit nasıl bir haleti ruhiyeye bürünüyoruz? Peygamberi ahlakı muhafaza ediyor muyuz? Kur'an ilkelerine sarılıyor muyuz?

Konuşmalarımızda, arkadaşlarımızla sohbet anında, toplum içinde maske takarak mı yürüyoruz yoksa maskesiz mi halimiz? Ya olduğumuz gibi, ya da göründüğümüz gibi miyiz? Rabbimizin: "Niçin yapmadığınıı söylersiniz?” ikazıyla başbaşa mıyız?

Aynı güzellikleri, aynı ahlaki hususları Şems-i Tebrizi de söylüyor. Şöyle ki;

1.Alah'ı tanıdığınızı iddia ediyor, fakat ona olan borcunuzu vermiyorsunuz. Bu borcu, fakir ve muhtaçlara ihsanda bulunarak ödeyin.

2.Kur'an-ı Kerim'i okuyorsunuz fakat hüküm ve kurallarından haberiniz yok. Okuduklarınızı uygulayın.

3.Şeytanın, düşmanınız olduğunu iddia ediyor, fakat ona itaat ediyorsunuz. Onun tekliflerini geri çevirin.

4.Kendinizi Muhammed (SAV) ümmetinden sayıyor, fakat sünnetini uygulamaya çalışmıyorsunuz.

5.Cennete girmek istediğinizi söylüyor, fakat ona girmek için gerekli hiçbir ameli işlemiyorsunuz.

6.Ateşten kurtulmak istiyor, fakat günahlarınızı ve kötü amellerinizle kendinizi durmadan ona doğru sürüklüyorsunuz.

7.Ölümün herkese geldiğini biliyor, fakat ona hiçbir hazırlıkta bulunmuyorsunuz.

8.Bütün din kardeşlerinizin kusurlarını görüyor, fakat kendi kusurlarınızı görmüyorsunuz.

9.Allah'tan  gelen bütün nimetleri şükretmeden yiyor ve kullanıyor, fakat O'na olan minnettarlığınızı size verdiği nimetlerden muhtaçlara tasadduk ederek göstermiyorsunuz.

10.Ölülerinizi, aynı sonun sizin de başınıza geleceğini bile bile, ibret almadan, gömüyorsunuz.

Çok Günahı Var!

 

Garip gurabanın bizde ahı var,

Hali sormayanın çok günahı var,

İçinde bir boşluk her gün vahı var,

Candan sarmayanın çok günahı var!

 

Allah'ı anlatıp şuur vermedik

İçtenlikle sevip gönle girmedik

Mana kapısından bakıp görmedik

Öze varmayanın çok günahı var!

 

Her zaman nefret ettik hep dışladık,

Hiç örnek olmadık sıkça taşladık,

Her an iteledik ve de fişledik,

Gönle girmeyenin çok günahı var!

 

Kalbe sevgileri aktıramadık,

Kur'an'a saygıyla baktıramadık,

Barış ışığını yaktıramadık,

Şuur vermeyenin çok günahı var!

 

Samimi olmadık riyaya koştuk,

Kur'an'ı bıraktık batılla coştuk,

Dünya yalanına şaştıkça şaştık,

Hakka ermeyenin çok günahı var!  (25 ARALIK 2024)

 


Yazarın Diğer Yazıları