Silahların Susması, Barış İsteyen Herkesi Sevindirir

Silahlar sustu, bölgeden mutluluk sesleri yükselmeye başladı! Barış isteyen, terörün durmasından memnun olan herkes, tabir yerindeyse sevinç gözyaşları döküyor! Her zaman söylüyorum; bu mesele, sadece hükümetin değil, hepimizin meselesidir. Kimse, böylesine önemli bir konuda bir kenara çekilerek sessiz kalamaz.
Diyarbakır'daki Nevruz törenlerinde Öcalan'ın verdiği mesajlar ve 'silahlar sussun' çağrısı, PKK ve BDP dışındaki Kürtler tarafından da olumlu karşılandı.
Yazar, siyasetçi ve sivil toplum temsilcileri silahların susması ve bölgede huzurun sağlanmasının en çok Kürtlere yarayacağında hemfikir. Beklentiler arasında yeni anayasa öne çıkarken, PKK'nın Kürtlerin tek temsilcisi olarak görülmesine karşı çıkıyorlar. Ayrıca provakasyon ihtimalinin gözden ırak tutulmaması gerektiğinin altı çiziliyor.


Diyanet işleri Başkanı sayın Mehmet Görmez; “Silahların susması, bu ülkede herkesi mutlu eder. Ama önemli olan, gönüllerdeki ateşi söndürmektir. Sadece dağlarda silahlardan çıkan ateşleri söndürmek değil, yüreklerde oluşmuş kin ve öfke ateşini söndürmektir.”dedi.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden ve zamanının büyük bölümünü yeni anayasa konusunda TBMM Anayasa uzlaşma Komisyonu'ndaki çalışmalarla ve Kürt sorununa dair haberleri izleyerek geçiren yazar Adalet Ağaoğlu, çözüm sürecinde şunları söylüyor; “ hepimiz yıllarca barış dedik. Öcalan nihayet olumlu konuştu. PKK, onun ağzına bakıyordu. Bunlar olumlu bir şekilde geldi. Bütün umudum, hiçbir engel çıkmaması üstüne.”
Çözüm sürecinde bazı sıkıntılar da kendini gösterecektir! Ama bu tür olumsuzluklara karşı da duyarlı olmaya mecburuz. Hükümet, “Âkil adamlar” ismiyle bir çalışma başlattı. Ülkede ne kadar; yazar, düşünür, fikir adamı, “benim de bu hususta söyleyeceklerim var” diyen her vatanseverin bu çalışmaya katkı vermesi, ülkemizin geleceği açısından, daha doğrusu aydınlık yarınlar ve bağımsız bir ülke için kaçınılmaz bir sonuçtur.
Bayram Bozyel (HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı): “Kürtler için en büyük kazanç silahların bırakılmasıdır. Kürtler şiddete ve ölüme yeterince doydu. Burada hükümet ve parlamentoya görevler düşüyor. Dağdakilerin siyasete dönmesi için genel bir af için adım atılması gerekiyor. Kürt halkının temel hakları iade edilmeli. Mağduriyetler hukuki zeminde çözülmelidir. Silahlar Kürtler bakımından bir garanti değil. Hiçbir hak elde etmeden bırakmak olumludur. Zaten bırakılması Kürtler için bir kazançtır.”


Bayram Bozyel'in, bazı cümlelerine katılmamla birlikte; “Dağdakilerin siyasete dönmesi için genel bir af için adım atılması gerekiyor. Kürt halkının temel hakları iade edilmeli.” Düşüncesine katılmam mümkün değildir. Bu, sonuçta Öcalan'ın da serbest kalması ile birlikte, bütün teröristlerin tekrar şehre inmesi ve ilerleyen zamanda yine başımızın ağrıması demektir! Tabii ki af olabilir, ancak bunun genel bir af şekline dönmemesi gerekir.
Ferzende Lale (Aydınlık için Hak ve Özgürlükler Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYDER) Başkanı): “Önümüzdeki süreçte aksi bir şey olmazsa hükümetin de Öcalan'ın da kararlı olduğunu gördük. Ancak her zamanki gibi dikkatli olmamız gerekiyor. Süreç devam ederken provakatörler boş durmayacaktır. Sürece Kandil'in destek vermesi de önemli.”


Şu günler çok hassas. Meseleyi çözeceğim derken, her şeyi berbat etmek de sözkonusu! Böylesine günlerde, fincancı katırlarını ürkütmeden, tereyağından kıl çeker gibi davranış sergilemek zorunluluğu vardır. Bu, yalnız bugün için değil, her zaman bize lazım olan argümanlardır. “vur de vuralım, öl de ölelim…” gibi kışkırtıcı ve sloganvari sözlerle çözüm sürecine katkı sağlanmaz. 


Yazarın Diğer Yazıları