Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistem. Başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur.
Bu konuda tartışmalar da sürüyor. Ama baktığımız zaman, bütün tartışmaların köksüz, mesnetsiz olduğunu görüyoruz. Başkanlık sistemini isteyenlere bakarsak şöyle bir sonuç çıkar karşımıza;
CHP Genel Başkan Yardımcısı Kasım Gülek, 19 Aralık 1970'te Başkanlık Sistemi'nin faydalarını anlatıp, parlamenter sistemi de sert bir şekilde eleştiriyordu.
Başkanlık tartışmalarının ülkemizde ilk işaret fişeğini, sanılanın aksine sağ görüşlü bir siyasinin değil, sol kanattan 'CHP'li Kasım Gülek, 20 Aralık 1970 tarihli Milliyet Gazetesi'nden Mete Akyol'a ülkedeki buhranların ancak, Başkanlık sistemi ile çözülebileceğini söylüyor. Bunun manası şudur: Milletin seçtiği Cumhurbaşkanları hem Devlet Başkanıdır, hem Hükümet Başkanıdır'.
Kasım Gülek'in Mete Akyol'a verdiği demecinde Fransa'yı işaret ederek De Gaulle'un de Başkanlık sistemini getirdiğini ve istikrarsızlık misali olan Fransa'nın, tarihinde görmediği istikrara kavuştuğunu belirtiyor. Fransa'nın; en yüksek, en hızlı kalkınma seviyesine eriştiğini, Türkiye'nin ise Fransızların terk ettiği sistemi aldığını hatırlatıyor.(yeni Şafak 26 Mayıs 2013)
1974'te Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan da bu sürece destek vermişti. TBMM'nin aylarca cumhurbaşkanı seçemediği 1980 yılının başlarında MSP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Arif Emre de bu krizlerin ilacının Başkanlık sistemi olduğunu ifade etmişti.
Başkanlık sistemi ilk kez resmi olarak 1970 yılında Milli Nizam Partisi'nin programında yer aldı. Alparslan Türkeş'in “Dokuz Işık” adını verdiği kitabında da ülkemiz için en uygun hükümet modelinin Başkanlık Sistemi olduğu vurgulanıyordu.
MHP'nin efsane lideri Alparslan Türkeş de, Başkanlık isteyen isimlerdendi. Üstelik Türkeş, Başkanlık sisteminin tarifini 1979 yılında yayımladığı “Temel Görüşler” adlı kitabında da sıralamıştı.
Sene 2002, Rahmetli Yazıcıoğlu aynen şu ifadeyi kullanıyor 'Başkanlık sistemi şart'. Sayın Demirel'in benim Türk usulü başkanlık ifademi bazıları zaman zaman eleştiriye alıyorlardı fakat Sayın Demirel de Başkanlık Sistemi'ne geçmeye mecburuz' diyor.
Amerika bu konularda dünya ekonomisinde en ileri olan ülke. Arjantin, Avustralya'da valilik yönüyle bir yönetim anlayışı. İngiltere'ye baktığımız zaman iş kraliçeye dayanıyor. Brezilya, Çin öyle, Endenozya öyle. Fransa yarı başkanlık sistemi. Güney Afrika, Güney Kore. Bir diğer konu, şu anda Japonya aynı noktada. Meksika öyle, Rusya öyle.
Fakat bugünkü CHP, Başkanlık sistemini ya anlamadı, ya da işine gelmiyor. Anlamaması mümkün değil. Görünen o ki ortamı karıştırmak, terörü tırmandırmak istiyor. Nereden mi biliyorum; konuşmalardan ve bağrışmalardan!
CHP; “artık eski CHP yok, bundan sonar sokaklara ineriz” demeye getiriyor! Bunu bana birileri okumaya çalışsın.