HUZURA GÖTÜREN YOLLAR

Her insan; huzuru, sevgiyi, iyiliği, tatlı dili, muhabbeti, doğruluğu, sözünün eri olmayı, hal hatır sormayı, gönül almayı, karşılıklı iletişimi… sever.

Kitaplar, şiirler, roman ve hikayeler, edebiyat eserleri… hep bu amaca yöneliktir. Eğitimde gaye budur. Anne ve babanın evladına yaptığı öğütlerde bu hassasiyetler yatar. Bunun dışındaki söz ve konuşmalar beyhudedir.

Gönül erleri, kalpleri fetheden erenler, memleketleri ve kaleleri fethetmeden önce gönülleri fethetmiş, kalplere girmişlerdir.

Mevlana şöyle der:

 

"Huzur arıyorsan dost ol, çabuk pişmanlık getir, işe güce koyul.”

 

"İnsan, dostunun huyunu alır.”

 

"Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap.”

 

"Emek ver, kulak ver, bilgi ver sakın boş verme”

 

"Kötü zanda bulunan kişi çirkindir. Aslında o, kendi içini vurur karşıya.”

 

"Anlamak; bilmek, bilmek; affetmektir.”

 

"Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et. Çünkü söz, yürekten gelir, dilden çıkar.”  

 

"ben, insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi

       iyi gözle bak.”

 

"Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak”

 

"Başkalarına imrenme. Çok kimse var ki senin hayatına imreniyorlar.”

 

"Nefis firavundur. Sakın doyurma, başına kral kesilir.”

 

"Marifet nedir Bilir misin? Taşlara bakan gözlerin çiçekleri görmesidir.”

 

"Dünya tuzaktır, yemi de istekler. İstek tuzaklarından kaçının.”

 

"Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz.”

"Sen, çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz verir. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.”

 

 

          Bulamayabilirsin!

Vefadan bîhaber dost, üzme canı bu darda,

Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,

Hıçkırıklar içinde bir gün gelir arar da,

O aydınlık yolları bulamayabilirsin!

 

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,

Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,

Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,

Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

 

Canlar canlara muhtaç tek başına olamaz,

Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,

Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,

Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

 

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,

Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,

Gönül dostlarımızla muhabbet bitmesin hiç,

Sevgi dolu halleri bulamayabilirsin!

 

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,

Aynı yolun yolcusu her birimiz arkadaş,

Davaya baş koymuşuz vatan için tüm sırdaş,

O samimi elleri bulamayabilirsin!               

 

Kaybettik!

 

Hoş kahveler içtik, dost hanesinden,

Telve dilde kaldı, nazı kaybettik,

Muhabbete daldık, şahanesinden,

Dost mazide kaldı, özü kaybettik!

 

Çok yakılar sardık, dert gitsin diye,

Merhemlerden sürdük, berkitsin diye, 

Onulmaz yarayı, terk etsin diye,

Güzel temenniyi, sözü kaybettik!


Eğlendik ve güldük, safiyane hep,

Canana göz olduk, sahiyane hep,

Ahbaba can bulduk, dahiyane hep,   

Sabırlarımızı, nazı kaybettik!

 

Gülmeyi kâr kıldık, mutlu gün için,

Maskeyi yar bildik, kutlu gün için,

Dostla bahar bulduk,  tatlı gün için,

Sevinç tasa oldu, bizi kaybettik!

 

Kalp sevgiyi sildi, tekliyor şimdi,

Sevgi rafta kaldı,  bekliyor şimdi,

Nadide yerinde saklıyor şimdi,

Hasretler içinde, sizi kaybettik!


Yazarın Diğer Yazıları