PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
SURİYE’YE “OSMANLI YÖNETİM MODELİ” LAZIMDIR.
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
Laiklerin gücü nereden geliyor?
Bitcoin altına rakip olabilir mi?
HAK AŞIĞI AHMED-İ KUDDÛSİ
Yeni Bir Yıla
BİZ YAPTIK BİZ
“Ver Korkuyu” Değil; “Ver Coşkuyu”
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Kıymetli gönül dostu, gazeteci yazar Hikmet Peker kardeşim, içindeki samimi duyguları kaleme dökmüş. Söylediklerinde, düşündüklerinde abartı yok. Gönül gözünü açmış, bizlere bir çeşit mesaj göndermiş. İyi de etmiş. Öncelikle bu yazı için teşekkür ederim. Yazıyı olduğu gibi alıntılıyorum.
"Selçuklu Başkenti ve Türk İslam Kültürünün Anadolu'daki ilk durağı ve membası olan Konya'mızın, gerek şanlı mazisinde ve gerekse günümüzde yine o asli ve asil vazifesine sıkı sıkıya sadık olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Anadolu ve Avrasya coğrafyasındaki yaklaşık bin yıllık kültür sanat mirasımızın, gelecek nesillere layıkıyla aktarılması konusunda "Düşünce ve Sanat İnsanlarına” düşen tarihi görev ve vebalin bilincinde olan, bir avuç sağduyulu insanımızın tamamen amatör bir ruhla, profesyonelce proje ve faaliyetlerde bulunmaları gerçeği, zaten ancak bu şehrin toprağından, havasından ve suyundan nasiplenen insanlara yakışırdı ve öyle de olmakta. Yıllar önce bir gazeteci yazar büyüğümüz Seyit Küçükbezirci beyin ve yine Hukukçu Yazar Fatma Şeref Polat hanımefendinin özel gayretleri etrafından toparlanan bir avuç şair yazar ve ozanlarımızdan oluşan "Kültür Elçileri” gelinen nokta itibariyle hiçte azımsanmayacak kalite ve seviyede faaliyetlere imza atmaya devam etmekteler.
Selçuklu Yurdu anlamında kullanılan "Selçukya” ifadesinin albenisi bu derneğin kültür dünyasında dikkatleri çekmesinde ve hafızada kalmasında isabetli olduğunu düşünüyorum.
Konya Büyükşehir Belediyesinin dernek faaliyetleri için Kılıçaslan Meydanındaki "Kılıçaslan Konferans Salonunu” haftanın iki günü derneğe tahsis etmesi dolayısıyla, belediyemize esaslı bir teşekkür etmenin gerektiğini düşünüyorum.
Ayrıca Selçukya Kültür Sanat Derneğinin bugünler gelmesindeki başta Başkan Fatma Şeref Polat hanım ve yardımcısı Elife Mısral olmak üzere, emeği geçen herkese yürekten teşekkürlerimi ifade etmek isterim.
Yaklaşık iki yıldır hemen hemen hiçbir programını kaçırmadığım bu dernekte izlemlediğim benim için çok önemli olan bir realiteyi bugün sizlerle paylaşmak istedim.
"SAMİMİYET” Benim, Selçukya Kültür Sanat Derneğinde gördüğüm en temel birleştirici unsurun, tamda bu "Samimiyet" olgusu olduğunu düşünüyorum. Ortamda olduğum zamanlarda ve bazen ortamdan arkadaşlarla sohbetlerimizde şahsen benim pekçok konuda Selçukya'yı eleştirdiğim noktalar olsa da, bu samimiyet olgusu ve yaş ortalamasının olgun denilebilecek seviyede olmasının yanı sıra, dernek müdavimlerinin hemen hepsinin "Sanat aşığı ya da sanatçı” vasıflarda insanlar olması, haliyle bugünkü gelinen noktayı doğurmuştur. Günümüz toplumunun en çok haslet duyduğu bu samimiyet olgusunun bu ortamdaki yüksek seviyesi otomatik olarak diğer bir takım negatif söylem ve hareketlerin üzerini örtmeye ve idare etmeye, yetiyor da artıyor bile.
Başkan Hukukçu Yazar Fatma hanımın idarecilik anlayışını bazen şahsen eleştirsem bile, biliyorum ki herkes ben gibi ketum ve mükemmeliyetçi olmak zorunda değil ve işte Fatma hanım buna en güzel örnek olarak, bunca farklı görüş ve düşüncedeki insanın tek bir amaç ekseninde birlikte hareket etmelerini sağlamayı başarıyor. Fatma hanımın yazarlığının yanı sıra tarihe olan düşkünlüğü ve bilgi birikiminin de derneğin başarısında rolü olduğu aşikar. Elife Mısral hanım ve Adnan Arı beyin program organizasyonlarındaki samimi gayret ve çabalarının da Selçukya'nın başarısında hak sahipleri olduğunu düşünüyorum. Elife hanımın yorumculukta ki başarısı da malum. Derviş Ahmet Şahin beyin, derneğin basın editörlüğü görevinden ziyade şair ve şiir yorumlayışı kadar, olaylara çözüm odaklı ve proje bazlı bakış açısının da Selçukya'ya ciddi katkı sağladığını düşünüyorum.
Şairlerimiz; Hasan Ukdem, Ahmet Şener ve Saliha Değirmenci Yavaş kardeşlerimin gerek şiir yazım tarzları ve gerekse bulundukları ortamlara kattıkları pozitif enerjileri ile Selçukya'nın lokomotifleri arasında olduklarını düşünüyorum. Tayyar Yıldırım, Salih Sedat Ersöz, Hasan Karaca, Yakup Çak, Ahmet Üresin gibi şair dostlarımın şiirlerinde duruş ve sosyolojik içerikli temaları benim hep yoğun ilgimi çekmekte ve kendilerini beğeni ile takip etmekteyim. Galip Ayata, Osman Uzunkaya, Kazım Öztürk, Remzi Samancı ve Tayyip Sağ gibi tecrübe timsali büyüklerimizin şiirlerinin yanı sıra yazarlık yönleri ile de Selçukya ailesine renk ve ışık katmaları ile iyi ki varlar. Demet Esen, Emel Kocaoğlu, Nersin Sabuncu ve Fatma Toroslu gibi hanım şairlerimizin her birinin kendine özgün tarzda farklı temalardaki şiirleri ile Selçukya'daki varlıkları oldukça anlamlı ve güzeldir. Bayram Kabadayı, İbrahim Demirtaş ve Mustafa Karaçelebi gibi aşık ruhlu ozanlarımızın sazlarının nidası ve o yanık sesleri ile Selçukya'nın tam anlamıyla bir kültür ve sanat merkezi olmasına yetiyor, diye düşünüyorum.
Bunca şair yazar ve aşık ozanlarımızın yanı sıra, tam anlamıyla Kültür ve Sanat aşığı dinleyicilerimizden " Yaşar Uzun, Bayram Sarıtaş, Şaban Ulusoy, Gökhan Kalkan, Şengül Sağ, Eva Eker, Nazlı Akdağ ve sürekli olmasa da ara ara katılım sağlayan Selçukya Kültür ve Sanat Yarenlerinin şiir okumalarındaki aldıkları mesafenin de azımsanmayacak kadar güzel ve Selçukya adına bir o kadar anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bu arada her hafta kahrımızı çeken ve o nefis çayları ile samimiyet ortamına katkı sağlayan salon sorumlusu Süleyman Gençtürk kardeşimiz de teşekkürü çoktan hak edenler listesinde yerini almalı. Bence..
Evet değerli takipçilerim ve okuyucularım;
Uzun lafın hülasası Selçuklu başkenti ve Selçuklu yurdu Konya'mızda adına "Selçukya Kültür Sanat Derneği” denilen sayıları şimdilik bir avuç samimi kültür sanat yareni, Konya Kültüründeki yerini adım adım sağlamlaştırmakta yükselmektedir.
Konya vilayetimizi yöneten etkili ve yetkili tüm resmi ya da fahri Konya sevdalılarının da malumudur ki, günümüz 2019 ve ileriki süreçte bu tür sivil toplum kuruluşları, öyle kolay kolay teşekkül etmemektedir. Ve mevcutlar içerisinde böylesine kültür ve sanat mirasımızı yaşatıp ve yüceltmeyi kendine görev sayan STK sayısının ülke genelinde parmakla sayılacak kadar kıt olduğu gerçeğini de gözeterek "Selçukya için ben ne yapabilirim?” sorusunu kendilerine sormaları ve kendilerine yakışanı yapmaları gerektiğini düşünüyorum.
Selçukya Kültür Sanat Derneğinin önümüzdeki süreçte çok daha kaliteli içeriklerle farklı kültür sanat alanlarında ses getirecek faaliyetlere imza atacağını düşünüyor ve tüm Selçukya Yarenlerine yürekten başarılar diliyorum.
-Samimiyetle kalın..”
PAYİTAHTTA BİR ÖMÜR
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK
SEVGİ, İNSANA HAS BİR MEZİYETTİR!
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
YAZARLIK HAYATIM-YAYIMLANAN KİTAPLARIM VE EVRENSEL MESAJLAR SERİSİ
VAKT-İ MUHABBET
VUSLATININ 751. YILINDA MEVLANA
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
PAYİTAHTA RUH VERENLER