KONYA’MIZIN TİCARET İKLİMİ
Dünya Ticaretinde Konya'nın Yeri: Anadolu Yarımadası, Asya ile Avrupa arasına kurulmuş bir köp-rü gibidir. Tarihten çok daha evvelki zamanlardan beri, gerek Asya'dan Avrupa'ya ve gerek bundan Asya'ya, her hangi sebepler olursa olsun hareket etmek mecburiyetinde bulunmuş olan kavimler ve milletler, pek çok defa bu köprüden geçmekte muzlar kalmışlardır. Çünkü bu köprünün gerek güneyi ve gerek kuzeyi deniz olduğu gibi onun da kuzeyini senenin pek büyük bir kısmında karlar ile örtülü ıssız ve soğuk bir çöl halinde bulunan Rusya Cenubî ovalan kaplamış oldu-ğundan her iki kıt'anın birinden diğerine geçmek isteyenler daima işte bu güzel ve emin köprüyü, bu Anadolu yarımadasını tercih etmek mecburiyetini duymuşlardır. Bu geniş yarımadadan bittabi bir çok yollar geçebilirdi ve geç-mekte idi. Fakat bu bir çok yolların en işleği, yarımadanın kuzey ve güney doğusuna bağlıyan ve bu suretle tabiî olarak Konya'dan geçen yol olmuştur. Çünkü Avrupa kıt'ası bu yarımadanın kuzey batısındadır. Ve o vakit malûm olan dünyanın en medenî ve en mamur olan Suriye, Elcezire (Mezopotamya) ve Irak ta bu yarımadanın güney doğu ciheti-ne tesadüf etmektedir. İşte Coğrafî vaziyetinin bu müsaadekârlığından dolayıdır ki Konya değil yalnız tarihî zamanlarda, hattâ eski devirlerde bile daima ve batıdan doğuya vukubulan muhaceretlerin, seyrüseferlerin; istilâ ve akınların güzergâhı olmuştur. Hititler Lykya'ya ve Arzava'ya olan seferlerinde Konya'dan geç-tikleri gibi, daha sonraları İranîler de Yunanistan'a olan seferlerinde ve Yunan kumandanı Xenophone onbin Yunan askerini İran'a sevk eder-ken ve gerek daha sonraları İskender, Haçlılar ve saire hep Konya'dan geçmişlerdir. Konya yolunun bu suretle tarihin her devrinde bilhassa tercih edilmiş olmasına sebep yine coğrafî vaziyetidir. Suriye'ye gelip de Kilikya'yı ve (Gülek Boğazı) vasitesiyle Torosları geçerek Konya ova-yaylasına çıkmış olan her hangi bir kavim, daha kuzeyi takip edip de Lykaonya çöllerinde hem yolunu kaybetmek, hem de susuz ve yiyeceksiz kalarak bin türlü zahmet ve meşakkatlere uğra-maktansa daima bir rehber gibi batıya ve batı kuzeye doğru uzanmakta olan Torosların ve bunların şubelerinin kuzey ve doğu eteklerini takip ederek, kaldıkları merhalelerde bol bol su ve yiyecek ve barınacak bir yer bulabilmek için işte bu güney yolunu tercih etmişlerdir ki bu yolda tabiatıyla Konya şehrinin bulunduğu noktadan geçmektedir. Çünkü bu mühim şehir, Toroslardan teferru etmiş olan dağların doğu eteklerin-den nihayet bir saatlik bir mesafede bulunmakta ve dağların bolca gönderdikleri sularla sulanmakta ve hayat bulmaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları