MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
NAMAZ; İSLAM DİNİNİN DİREĞİDİR
Alfa Romeo Junior
Trump’un gücü piyasaları canlandırmaya yetecek mi?
En Uzun Yolculuk Bir Adımla Başlar
ABDULHAK HAMİD VE MAKBER ADLI ŞİİRİ
HANGİ TUŞ
Polimat-Entelektüel
DÜNYAMIZIN MANYETİK ENERJİ KANALLARI, LEY HATTI
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Milat
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladamir Putin'in yaklaşık 6 saatlik görüşmesinin ardından başta Suriye'nin toprak bütünlüğü olmak üzere PKK/YPG terör örgütünün 30 km derinlikteki alanlardan çekilmesi ve Adana Mutabakatı gibi konuların da yer aldığı 10 maddelik bir mutabakat metni üzerinde anlaşmışlardır.
Toplantı sonrasında çıkan sonucun bana göre en önemli maddesi Rusya'nın ve Türkiye'nin yıllardır haklı sebeplerden savunduğu "Güvenli Bölge” konusunda anlaştıklarının resmen açıklanmasıdır. Anlaşmaya göre, 150 saatlik sürenin sonunda YPG 30 kilometrelik derinlikten çıkarılacak, Tel Rıfat sorunu halledilmiş olunacak, YPG Menbiç'ten çıkarılacak ve bu çıkışlarla birlikte örgütün hayalini kurduğu terör koridoru şimdilik yok edilmiş olacak. Soçi Mutabakatı'nın ilgili 5. Maddesinde şu ifadelere yer verildi; "23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00'den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekât alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 kilometrenin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekât alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.” Harekâtın sonuçlandırılması için belirlenen 150 saatin sonunda ise tarihin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na denk getirilmesi tesadüf olmasa gerek. 29 Ekim 2014 günü Irak'ın kuzeyinde bulunan peşmerge güçleri DEAŞ/IŞİD terör örgütüne karşı operasyon yapmak için Habur üzerinden geçerek Suriye'nin Türkiye sınırında bulunan Ayn-El Arab bölgesine gitmişti. Peşmergenin geçişi o dönem büyük tartışma konusu olurken, geçiş için 29 Ekim tarihinin özellikle seçilip seçilmediği ise merak konusu olmuştu. Atatürk'ün tam 101 yıl önce Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaretini verdiği sözü hemen aklıma geliverdi. "Atatürk Adana'dan 13 Kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle İstanbul'a geldikten sonra, Haydarpaşa Garı'ndan bindiği ‘Kartal' istimbotuyla Galata'ya doğru giderken, 55 parçalık işgal donanmasının arasından geçer... Bu geçiş sırasında yaveri Cevad Abbas'ın ağladığını gören Mustafa Kemal'in büyük kararlılıkla söylediği "Geldikleri gibi giderler” sözü, Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaret fişeğini ateşler." Yine Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı ve Birlemiş Milletlerin (BM) terörizmle mücadele kararları kapsamında 20 Ocak 2018 tarihinde başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı'nın, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103. yıl dönümü olan 18 Mart 2018'de olması ve Afrin merkezinin teröristlerden temizlenerek kontrol altına alınması ile harekâtın bitmesi Türk Milleti için önem derecesi en üst seviyede olan günlere denk gelmesi bir başarı öyküsüdür.
Türkiye ve Rusya'nın kalıcı istikrar açısından yeni bir dönemi başlatacak olan 10 maddelik mutabakat protokolüne Türkiye açısından bakıldığında sahada gösterilen başarıların masaya yansıdığı net bir şekilde görülmektedir. Rusya'nın Türkiye ve Suriye arasında arabuluculuk görevini üstlendiği gözlerden kaçmamış olmaması ile birlikte, mutabakatın maddelerine bakıldığında her iki liderin güçlü liderlik vasıfları ile yeni bir diplomatik başarı elde ettikleri yorumlanabilir. Çıkan net ve özet kararın Suriye'nin istikrara kavuşmasına ve iç barışına katkı sunacak tarzda olmasıdır. Ayrıca anlaşılan "Güvenli Bölge”nin tesis edilmesi ile birlikte mültecilerin gönüllü dönüşünü hem hızlandıracak hem de kolaylaştıracaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin "Türkiye ve Rusya Suriye topraklarında ayrılıkçı hiçbir güce izin vermeyecektir” dedi ve harekâtın ana gayesinin Suriye topraklarından YPG ve PKK unsurlarının çıkarılarak Suriyelilerin Güvenli Bölge'ye yerleştirilmesi olduğunu belirtti.
Türkiye ve Rusya arasında imzalanan 10 maddelik Soçi Mutabakat Muhtırası aşağıdaki maddeleri kapsamaktadır.
1-Her iki taraf Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye'nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2-Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3-Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn'ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4-Her iki taraf Adana Anlaşması'nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması'nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5-23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00'den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekât alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km. dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekât alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6-Münbiç ve Tel Rıfat'tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7-Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
8-Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9-Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10-Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi'nin faaliyetlerini destekleyecektir.
Son sözüm şu ki, ABD'nin 30 bin tırdan fazla silah, mühimmat, araç verdiği ve lojistik destek sağladığı PKK/YPG terör örgütü tekrar kaç ay-yıl sonra tacizlerde bulunacak? Şimdiye kadar sayısını 80 bin civarında bildiğimiz bebek katili örgütünün kaç bini Suriye Ordusu'na, kaç bini Barzani Peşmergesi'ne, kaç bini Kandil ‘e katıldı ve kaç bini de kriptolu olarak bölgede kaldı? Muallâkta kalan bu ve buna benzer onca sorularla birlikte terör örgütü YPG'yi meşru bir Kürt hareketi gibi görüp, terör örgütü olarak görmeyen ABD/Rusya/İran/Almanya/Fransa... Ve birçok ülke var iken Şanlı Ordumuz dün olduğu gibi bugün de yarında eli tetikte gözü hainler üzerinde olacak
Yüce Rabbim Türkiye'yi korusun...
Milat
IKBY’de Seçim Başladı
GAZZE GÜNDEMİ
TERÖRLE MÜCADELEDE İSTİHBARAT FAALİYETLERİ
İRAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
ORTADOĞU’NUN NAZLI ŞEHRİ BEYRUT
PKK’YA YÖNELİK OPERASYONLAR
PARSEL PARSEL KIBRIS
IRK ve IRKÇILIK
FİLİSTİN