Aziz vatanın huzuru ve güvenliği için Bingöl merkez Gökçeli Köyünde Geçici Köy Korucusu olarak görev yaparken canını ortaya koyan Paşa Sözen 12.06.1994 tarihinde teröristlerle girdiği silahlı çatışmada ŞEHİT edilmişti.Bebek katili PKK terör örgütü babasını ŞEHİT ettiğinde Ziya Sözen henüz 15 yaşındaydı. Hainler tarafından yetim bırakılan Ziya; Paşa babasının şahadeti ile adeta kökü kurumuş, dalları kırılmış kuru bir ağaç gibi ortada kalıverdi. İşte bunun içindir ki büyük bir yemin etmişti. ‘Dünyanın en acımasız düşmanları dahi karşımıza çıksa ben ve benim gibi, içinde volkanlar taşıyan binlerce şehit evladı ile siz şehitlerin ruhlarını şad edinceye kadar son nefesimize kadar emanet ettiğiniz bu eşsiz vatan için durmadan çalışacağız.' Ve nitekim öyle de yaptı. Milleti için, vatanı için gece gündüz çalıştı. Ne bir gün tatil bildi nede izin. Anneye, kardeşe, eşe, evlada hasret kaldı çoğu zaman. Vatan sağ olsun dedi başkada bir şey demedi. Sözen sporu, özelliklede futbolu çok seviyordu, iyi bir futbolcu olmak istiyordu ama parası olmadığı için çok çalışması lazımdı, çünkü ailenin tüm yükü onun küçük omzuna yüklenmişti. Çalıştı, azmetti, sporu da hiç bırakmadı her fırsatta futbol oynadı ömrünün her evresinde. Sporu bu kadar çok önemsemesinin sebeplerinden biri spora olan tutkusu, diğer sebep ise terör örgütü PKK'nın gençleri kandırarak dağ kadrosuna katılmasını engellemekti. Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması genellikle fakir aile çocukları, ailesi bölünmüş ve madde bağımlısı gençleri 'Özgür yaşam', 'Rahat hareket edeceksiniz.' yalanları ile kandırarak dağa kaçırmaya çalıştığını gören Sözen çeşitli futbol müsabakaları tertipleyerek gençler için bir meşgale, bir uğraş zemini hazırlayarak hem o genç kardeşlerimize kanlı örgütün kirli yüzünü anlatıyor hem de sporun birleştirici gücünü kullanarak yüzlerce gencin örgüte katılmasını engellemiş oluyordu. ‘En doğru yatırım, insana yapılan yatırımdır' anlayışıyla manevi ve kardeşlik değerlerimiz üzerinde hassasiyetle durmamız gerektiğine inanan Sözen; gençlerimizi yetiştirirken daha güven merkezli, maneviyatı güçlü, eğitimli bireyler olmaları üzerinde yoğunlaşarak terörün safına katılım sayısının düşmesine büyük emekler vermiştir. Bu başarılı çalışmalar bebek katili PKK terör örgütünü rahatsız etti. Güvenlik güçlerimiz tarafından etkisiz hale getirilen neredeyse her PKK'lı teröristin cebinde Sözen'in öldürülme emri yada dağa kaçırılma emri çıkmakta. PKK tarafında 1000 den fazla tehdit ve ölüm emri almasına rağmen hiçbir an geri adım atmadı daha çok, daha çok PKK terör örgütünün üstüne üstüne gitti. PKK'nın tüm tehditlerine rağmen Hatay'dan Hakkari'ye, Şırnak'tan Van'a kısacası Doğu ve Güneydoğu'da teröre hayır mitingleri düzenleyerek teröre büyük darbeler bu şekilde vurulmuştur. Milyon memleket evladını kardeş bilen bir anlayış ile milletimize ve ülkemize hayırlı hizmetler yapan Sözen bugüne kadar çok büyük fedakârlıklarla aldıkları sorumlulukları omuzlarında taşıdı. Bu fedakârlık artık karşılıksız bırakılmamalı, devlet büyüklerimizin, daha sayamadığımız onca çalışmanın sonucunda Sözen için ciddi adımlar atmalıdır. Böylesi can siperhane çalışarak milli ve manevi değerlerin güçlendirilmesi, toplumda gençlere iyi örnek oluşturacak şahsiyetlerin öne çıkarılması ve özendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Hiçbir menfaat gözetmeden vatanı için gecesini gündüzüne katmıştır. Onun içindir ki ‘doğru insanların doğru yerlerde olması gerekiyor'. Bu ve buna benzer onca hizmetten sonra sokağın ortak dili; milli davamızı hiç yılmadan savunurken tek sevdası Vatan-Millet-Bayrak olan Ziya Sözen'in bir an önce bir bakan yardımcısı olarak görme istek ve talepleridir. Bizler bu vatanın öz evlatları olarak vatanımızı çiğnetmemek, bayrağımızı indirtmemek, ezanımızı dindirtmemek için Şehit olan Paşa Sözen'in oğlu Ziya Sözen'in her daim birlik ve beraberlik içerisinde dün olduğu gibi bugünde yanında duracağız.
Ya Rab şehitlerimizin şahadetlerini kabul eyle. Ailelerine sabırlar ihsan eyle. Vatanımızı bölmek için uğraşan, güvenlik güçlerimize kurşun sıkan, bizi birbirimize düşman etmek için çalışanları rezil et Yarabbi…
