MIZRAK ÇUVALA GİRMEZ
KONSERLERE AKITILAN MİLYARLAR
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
NAMAZ; İSLAM DİNİNİN DİREĞİDİR
Alfa Romeo Junior
Trump’un gücü piyasaları canlandırmaya yetecek mi?
En Uzun Yolculuk Bir Adımla Başlar
ABDULHAK HAMİD VE MAKBER ADLI ŞİİRİ
HANGİ TUŞ
Polimat-Entelektüel
DÜNYAMIZIN MANYETİK ENERJİ KANALLARI, LEY HATTI
Sesi çok çıkanın haklı sayılması
Organize İşler
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Milat
Türkiye'de 40 yıl boyunca sinsi bir şekilde örgütlenerek devletin birçok kritik noktalarına sızmış olan hain FETÖ terör örgütü; kirli yüzünü 17-25 Aralık sürecinde, kanlı yüzünü ise 15 Temmuz Darbe Girişiminden göstermiştir. Türkiye'den sonra FETÖ'nün en güçlü yapılandığı ülkelerden biri Azerbaycan'dır. Onun içindir ki Azerbaycan için en önemli güvenlik sorunlarının başında Fetullahçı Terör Örgütü gelmektedir. Terör örgütü FETÖ; Türkiye'de uyguladığı benzer yol ve yöntemlerle Azerbaycan'da başta eğitim, güvenlik olmak üzere sosyo-ekonomik ve sosyo-politik alanlarda büyük bir yapıya sahip olmuştur. Sovyetler Birliği`nin dağılmasından sonra yeni bağımsızlığını kazanan bölge ülkelerinin dış politikasını ve sosyo-ekonomik yapılarını da önemli ölçüde değiştirmiştir. FETÖ kuruluşunda itibaren küresel ticari ağları güçlendiren, eğitim vasıtasıyla Batı'nın küreselleşmeci ideolojisini taşıyan ve toplumun tüm temel değer ve kültürünü yok sayan talimatlarla iş güden maşa bireyler yetiştirmiştir. Kendine bunu görev haline getiren FETÖ; okullar ve dershaneler vasıtasıyla farklı coğrafyalarda yaşayan toplumların kılcal damarlarına ulaşmış; o ülkelerin siyasi-bürokratik ve ekonomik elitlerine nüfuz etme imkânına sahip olmuştur. 15 Temmuz hain darbe sonrası Türkiye'deki eğitim kurumları takibe alınmış, çeşitli kısıtlamalar ve kapatmalarla örgütün Türkiye'de genç nesillere erişimi, örgüte eleman devşirme süreci, finansal hareketliliği ciddi anlamda kısıtlanmıştır. Bu süreçte FETÖ'nün yurt dışındaki eğitim kurumları da mercek altına alınmış, örgütün "Türk Okulları” ismiyle kendisini Türkiye'nin meşru temsilcisiymiş gibi gösterme politikası 15 Temmuz darbesi sonrası engellenmiştir. FETÖ'nün en büyük yayın organı Zaman Gazetesi 1991`de Nahcıvan ve Bakü`de büro açarak kirli faaliyete başladı. SSCB'nin dağılması ile FETÖ'nün okul açtığı ilk ülke Azerbaycan olmuştu. Bu dönemlerde eğitim sisteminin çökmesi, ağır ekonomik durum ve Türkiye`ye karşı olan hasret duyguları FETÖ yapılanmasının Azerbaycan`da hızlı büyümesine sebep olmuştur. İlgili dönemde Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin FETÖ Yapılanması`na karşı güven duymaları ve Azerbaycan yöneticilerine bu kurumların faaliyeti için gerekli desteği sağlama konusundaki ricaları da bu yapılanmaya karşı güven duyulmasına katkı sağlamıştır.[1] 2015'e kadar Azerbaycan'da FETÖ'nün 14 lisesi ve 1 üniversitesi bulunmaktaydı. Azerbaycan Anayasası'nın 18.maddesinin 2.fıkrasında "İnsan onurunu küçük düşüren ve insani prensiplere aykırı dinlerin yayılması ve tebliği yasaktır" cümlesine "dinlerin" kelimseinden sonra "dini akımların" ifadesi yerleştirilmiş, FETÖ ve benzeri gruplara karşı mücadele anayasal hükme bağlanmıştır. [2] FETÖ`nün Azerbaycan`da etkisini zayıflatan bir diğer faktör ise Azerbaycan`ın siyasal rejimidir. Dini faktörlerin siyasetde kullanılması toplum tarafından pek fazla kabul görmediği için Azerbaycan`daki siyasal otoriteler her zaman sekülerlik ve modernizm gibi öğeleri ön planda tutmuşlardır. [3] Azerbaycan`da "Dini Kurumlarla Çalışma Amaçlı Devlet Komites"nin (DKÇADK) başkanı Mübariz Gurbanlı verdiği bir mülakatta Fethullah Gülen`in eserleri, Risaleyi-Nur Külliyatı ve Nurculuk ile ilgili kitapların Azerbaycan`da yayılmasının ve basılmasının yasaklanma sürecinin 2009`da yapılan kanun değişikliği ile başladığını ve bu yapılanmanın kadrolaşma eğilimlerinden rahatsızlık duyulduğunu ve kontrol altına alındığını söyleyerek Azerbaycan`ın benzeri yapılanmalara karşı tutumu hakkında bilgi vermektedir. [4] 2014`den itibaren FETÖ Yapılanması Milli Güvenlik Kurulu`nda mücadele edilmesi gereken legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanma olarak kabul edildi (MKG Basın Bildirileri, 2014). 2014`de yoğun seçim dönemi ile birlikte Ak-Parti Hükümeti dış ilişkilerde de FETÖ mücadelesine önem vererek, dış politikanın da temel belirleğicilerinden biri haline getirdi. Yerel Seçimleri Ak-Parti`nin kazanmasından sonra Recep Tayyip Erdoğan ilk yurtdışı ziyaretini 4 Nisan 2014`de Azerbaycan`a yaptı. Azerbaycan basınında Erdoğan`ın FETÖ ile ilgili Aliyev`den bazı taleplerinin olduğuna dair geniş tartışmalar yapılmaya başladı. Düzenlenen Basın Toplantısı`nda Aliyev`e "FETÖ Yapılanması ile ilgili düşünceleri" sorulmuştur. Basın toplantısında Aliyev "...Biz bu konuda da diğer meselelerde olduğu gibi hemfikiriz, iki ülke ilişkilerine zarar verecek herhangi bir girişimi biz kabul etmiyoruz" açıklamasını yaparak, Azerbaycan tarafının bu konuya ilişkin tutumunu açıkca ifade etmiştir (İlham Aliyev`in Resmi Basın Toplantıları, 04.04. 2014). Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev darbe girişimini sert şekilde kınayarak, Ak-Parti iktidarını ve demokrasiyi desteklediğini açıkca bildirmiştir (Star Gazetesi, 16.07.2016). Darbe girişiminden hemen sonra Fethullah Gülen`le röportajı yayınlayan ANS Televizyonu`nun "terör örgütü propogandası yaptığı" gerekçesiyle yayını durdurulmuş (MTRŞ, 18.07.2016) ve FETÖ`nün yayın organı olan Zaman-Azerbaycan Gazetesi kapatılmıştır. Darbe girişiminden bir kaç gün sonra ise 20 Temmuz 2016 tarihinde SOCAR, Kafkas Üniversitesi`ni feshettiğini açıklamıştır. Ağustos ayının başlarında ise FETÖ ile ilişkisi tespit edilen 50 Türk akademisyen görevden uzaklaştırılarak sınırdışı edilmiştir (Anadolu Ajansı, 20.07.2016; Hürriyet, 17.08.2016). 12 Ağustos 2016 tarihinde Azerbaycan Başsavcılığı`nda FETÖ Yapılanması ve "Hizmet Harekatı"na karşı soruşturma başlatılmış ve bu örgütle ilişkisi bulunan kişiler tutuklanmışlardır[5]. Darbe teşebbüsünden sonra İçişleri Bakanı Ramil Usubov Ağustos ayında Türkiye`yi ziyaret ederek, Azerbaycan`da gerçekleştirilen FETÖ operasyonları hakkında Türkiye tarafını bilgilendirmiştir (Daxili İşlər Nazirliyi, 01.09.2016). FETÖ gerçeğini Türkiye'deki gelişmelere paralel olarak yakından takip eden ve gereken önlemleri 15 Temmuz sürecinden önce almaya başlayan Azerbaycan'da darbe girişiminin ardından önlemler yoğunlaştırıldı. Bu kapsamda, örgütün ülkedeki eğitim ve medya kurumlarıyla iş adamları derneklerinin faaliyeti durduruldu. Azerbaycan halkı ve hükümeti, darbe girişiminde Türk halkı ve hükümetinin yanında olduğunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, darbe girişiminin hemen akabinde Türk vatandaşlarının demokratik yolla seçtiği iktidarı sonuna kadar desteklediklerini ifade etti. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından 20 Temmuz 2016'da, FETÖ'nün yurt dışındaki ilk üniversitesi olarak bilinen ve 1993'te kurulan Kafkas Üniversitesi de kapatıldı. FETÖ mensuplarının iadesi konusunda da Azerbaycan Türkiye ile iş birliği içerisinde hareket etti. 15 Temmuz sonrasındaki süreçte Azerbaycan Türkiye'nin aradığı bazı FETÖ mensuplarını iade etti.Şunu net bir şekilde ifade edelim ki son dönemde, Azerbaycan ve Türkiye ilişkileri siyasi, ekonomik, enerji ve askeri alanlarda stratejik ortaklığa dönüşmüştür. Ayrıca ikili ilişkilerin gelişmesi bölgenin ekonomik kalkınması ve güvenliği açısından önemlidir. Bu bağlamda ikili ilişkileri olumsuz etkileyecek girişimlere karşı her iki devlet açık tavır sergilemektedir. Diğer taraftan Azerbaycan İçişleri Bakanlığı`nın 2009`dan itibaren Nurculuk başta olmak üzere diğer radikal dini tarikatlara karşı operasyonlar düzenlediğini vurgulumakta fayda vardır.[6] Daha sonralar FETÖ`nün devlet kontrolüne alınma süreci başlamış ve çatı kurum olan "Çağ Öğretim İşletmeleri" 1 Mart 2013 tarihinde Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi-SOCAR`ın bünyesine geçmiştir. (Trend Haber Ajansı, 01.03.2013). Türkiye`de FETÖ/PDY terör örgütünün 17-25 Aralık 2013`de gerçekleştirdiği illegal operasyonlar ve dinlemeler Türkiye gündemine düşünce bu yapılanmanın tehlike boyutları az da olsa anlaşılmış oldu (Sözcü Gazetesi, 17.12.2015) ve Erdoğan önderliğinde FETÖ Yapılanması`na kaşı mücadelenin temelleri atıldı. Azerbaycan`da ise 17-25 Aralık`tan önce yaşanan bu gelişmelerin Türkiye`deki iktidar-cemaat çatışmasından daha önce, bağımsız bir şekilde yürütülmüş olması dikkat edilmesi gereken husustur. 2014`den itibaren FETÖ Yapılanması Milli Güvenlik Kurulu`nda mücadele edilmesi gereken legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanma olarak kabul edildi (MKG Basın Bildirileri, 2014). 2014`de yoğun seçim dönemi ile birlikte Ak-Parti Hükümeti dış ilişkilerde de FETÖ mücadelesine önem vererek, dış politikanın da temel belirleğicilerinden biri haline getirdi. Yerel Seçimleri Ak-Parti`nin kazanmasından sonra Recep Tayyip Erdoğan ilk yurtdışı ziyaretini 4 Nisan 2014`de Azerbaycan`a yaptı. Azerbaycan basınında Erdoğan`ın FETÖ ile ilgili Aliyev`den bazı taleplerinin olduğuna dair geniş tartışmalar yapılmaya başladı. Düzenlenen Basın Toplantısı`nda Aliyev`e "FETÖ Yapılanması ile ilgili düşünceleri" sorulmuştur. Basın toplantısında Aliyev "...Biz bu konuda da diğer meselelerde olduğu gibi hemfikiriz, iki ülke ilişkilerine zarar verecek herhangi bir girişimi biz kabul etmiyoruz" açıklamasını yaparak, Azerbaycan tarafının bu konuya ilişkin tutumunu açıkca ifade etmiştir (İlham Aliyev`in Resmi Basın Toplantıları, 04.04. 2014). Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev darbe girişimini sert şekilde kınayarak, AK Parti iktidarını ve demokrasiyi desteklediğini açıkca bildirmiştir (Star Gazetesi, 16.07.2016). Darbe girişiminden hemen sonra Fethullah Gülen`le röportajı yayınlayan ANS Televizyonu`nun "terör örgütü propogandası yaptığı" gerekçesiyle yayını durdurulmuş (MTRŞ, 18.07.2016) ve FETÖ`nün yayın organı olan Zaman-Azerbaycan Gazetesi kapatılmıştır. Darbe girişiminden bir kaç gün sonra ise 20 Temmuz 2016 tarihinde SOCAR, Kafkas Üniversitesi`ni feshettiğini açıklamıştır. Ağustos ayının başlarında ise FETÖ ile ilişkisi tespit edilen 50 Türk akademisyen görevden uzaklaştırılarak sınırdışı edilmiştir (Anadolu Ajansı, 20.07.2016; Hürriyet, 17.08.2016). 12 Ağustos 2016 tarihinde Azerbaycan Başsavcılığı`nda FETÖ Yapılanması ve "Hizmet Harekatı"na karşı soruşturma başlatılmış ve bu örgütle ilişkisi bulunan kişiler tutuklanmışlardır[7]. Darbe teşebbüsünden sonra İçişleri Bakanı Ramil Usubov Ağustos ayında Türkiye`yi ziyaret ederek, Azerbaycan`da gerçekleştirilen FETÖ operasyonları hakkında Türkiye tarafını bilgilendirmiştir (Daxili İşlər Nazirliyi, 01.09.2016). FETÖ'nün Azerbaycan yapılanmasında üst düzey yönetici olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan İbrahim E., MİT ve Azerbaycan güvenlik güçleri iş birliğiyle yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.[8] Milli İstihbarat Teşkilatı, firari FETÖ'cüyü Azerbaycan'da kıskıvrak yakaladı. Hakkında "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan yakalama kararı bulunan FETÖ/PDY mensubu Uğur Demirok, MİT tarafından gerçekleştirilen operasyonla yakalanarak Türkiye'ye getirildi. ( 13.11.2022 Yeni Şafak) Azerbaycan'da FETÖ yapılanmasına yönelik operasyon düzenlendi. Azerbaycan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açılamada, Azerbaycan Demokrasi ve Refah Partisi Genel Başkanı Gubad İbadoğlu'nun da içinde olduğu 5 kişinin FETÖ yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındığı bildirildi. (23.07.2023 İHA). "Tek Millet, İki Devlet'' şiarıyla hareket eden Türkiye ve Azerbaycan yönetimleri karşılıklı hassasiyetlerini dikkate alarak, bölgesel çıkarlarını korudukları müddetçe ne FETÖ nede benzeri yapılar asla iki kardeş ülkede nefes alamazlar. Her iki devlet milli egemenliklerini, bütünlüğünü ve istikrarını korumak adına uluslararası terör örgütü FETÖ'ye karşı birlikte hareket etmektedir. Son terörist temizlenene kadar mücadeleye devam…
Dr. İmbat MUĞLU
[1] TURGUT, Hulusi, 15 Ocak 1998, "Fethullah Gülen ve Okullar", Yeni Yüzyıl Gazetesi, http://fgulen.com/tr/turk- basininda-fethullah-gulen/fethullah-gulen-hakkinda-dizi-yazilar-dosyalar/fethullah-gulenin-dizi- yazilar/3141-Hulusi-Turgut-Yeni-Yuzyil-Fethullah-Gulen-ve-Okullar (16 Mart 2017)
[2] 2009`da gerçekleştirilen Anayasa değişikliği ile ilgili detaylı bilgi için bkz: https://www.infocenter.gov.az/archive/referendum.aspx
[3] RUSTAMOV, Rafig, 2008, "Azerbaycan Dış Politikasında Kimlik, Tehdit Algılaması Ve Güvenlik Yaklaşımları", Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi SBE, Ankara
[4] TREND HABER AJANSI, 23 Ağustos 2016,"Uzun illərdir ölkəyə Gülənin dinlə dağlı kitablarının idxalına icazə verilmir", http://az.trend.az/azerbaijan/society/2651769.html (17 Mart 2017)
[5] Başsavcılığın gerçekleştirdiği operasyonlar hakkında detaylı bilgi için bkz: Respublika Baş Prokurorluğu, http://www.genprosecutor.gov.az/news/5/1430/respublika-bas-prokurorlugu-daxili-isler-nazirliyi-ve-dovlet-tehlukesizliyi-xidmetinin-metbuat-xidmetlerinden (12 Nisan 2017)
[6] Radikal dini örgütlere karşı yürütülen operasyonlarla ilgili bkz: Azərbaycan Respublikası Daxili İşlər Nazirliyi, http://www.mia.gov.az/?/az/pressreliz/view/12368 (17 Mart 2017)
[7] Başsavcılığın gerçekleştirdiği operasyonlar hakkında detaylı bilgi için bkz: Respublika Baş Prokurorluğu, http://www.genprosecutor.gov.az/news/5/1430/respublika-bas-prokurorlugu-daxili-isler-nazirliyi-ve-dovlet-tehlukesizliyi-xidmetinin-metbuat-xidmetlerinden (12 Nisan 2017)
[8] https://sputniknews.com.tr/20190130/feto-azerbaycan-yapilanmasi-ust-duzey-yonetici-turkiye-getirldii-1037380485.html
Milat
IKBY’de Seçim Başladı
GAZZE GÜNDEMİ
TERÖRLE MÜCADELEDE İSTİHBARAT FAALİYETLERİ
İRAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
ORTADOĞU’NUN NAZLI ŞEHRİ BEYRUT
PKK’YA YÖNELİK OPERASYONLAR
PARSEL PARSEL KIBRIS
IRK ve IRKÇILIK
FİLİSTİN