RİM’İN DEDESİ
VATAN VE İSLAM ŞAİRİ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
TÜRKİYE VE SURİYE: DAHA GÜZEL GÜNLERE
Batılı eğitim sistemi ne zaman iflas eder?
Araç satışında yetki belgeli esnafımız bu sistemden muaf olsun
Ticari ahlaksızlık enflasyondan daha hızlı yükseliyor
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
İman-Hikmet-Gayret-Tevekkül
ÖZGÜRLÜĞE SELAM SURİYE
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -2-
Nasrettin Hoca’nın İzinde:AKŞEHİR
Merhaba Yeni Suriye
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Azerbaycan-Türkiye, tarihin en zor dönemlerinde hem bu toprakların bağımsızlığını kazanmasında hem de Anadolu'nun düşmana karşı savunulmasında hep kardeşlik ve kader birliği yapmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ermenistan, İran ve Türkiye ile sınır ayrıca Hazar denizi vasıtasıyla Kazakistan ve Türkmenistan'la da komşudur. Bulunduğu konumdan dolayı jeopolitik, ekonomik ve stratejik açılardan büyük önem taşıyan Azerbaycan enerji kaynakları ile zengin Hazar Denizi kıyısında bulunması ise birçok alanda büyük bir öneme haiz olmasını sağlamaktadır. Ayrıca Türkiye, Rusya ve İran gibi güçlü ülkelerle sınır komşusu olması Azerbaycan'ı jeopolitik açıdan hassas bir üçlemenin tam merkezine koymaktadır. Azerbaycan'ın dış politikası bu durumdan ötürü yakınında bulunduğu küresel ve bölgesel güçlerin çıkar ve politikaları doğrultusunda bazen hareket etmek zorunda kalmaktadır. Bununla birlikte tarihsel süreçte Rusya ve diğer küresel ve bölgesel güçler bu mekânda kendi çıkarlarını ortaya koymuşlardır. Kafkasya sahip olduğu zenginlikleri, jeostratejik konumu gereği tarihsel olarak göçlerin yaşandığı ve bu nedenle birçok çatışmalara neden olan, özellikle Azerbaycan pek çok imparatorlukların "siyaset ve denge oyunlarının cereyan ettiği bir tiyatro sahnesi” şeklinde belirtilebilir.[1] Azerbaycan toprakları tarih boyu farklı güçlerin, özellikle Farslar, Ruslar ve Türklerin egemenliği altına girmiştir. Bundan dolayı Azerbaycan halkı Fars, Arap, Türk ve Rus kültürlerinin etkisine maruz kalmıştır. 28 Mayıs 1918`de Mehmet Emin Resulzade önderliğinde Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuş ancak iki yıl sürmüştür. Ülkenin tekrar bağımsızlığını kazanması 1991'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği`nin dağılması ile gerçekleşmiştir. Türkiye ve Azerbaycan tarihin her döneminde birbirlerinin yanında olmuştur. Dün de bugün de yarın da. Bu kardeşlik öyle bir kardeşlik ki temelleri canla, kanla atılmıştır. 15 Eylül 1918'de tarihinde Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun yardımıyla Bakü işgalden kurtarılarak Azerbaycan Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin başkenti olmuştur. Bu savaşta 1.130 Türk askeri Azerbaycan topraklarında şehit düşmüştür. Anadolu'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yapılan Kurtuluş Savaşına, Azerbaycanlılar maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlardı. 1917-1922 yılları arasında Türkiye ve Azerbaycan'ın kaderleri de şekillenmişti. Bu tarihlerde Türkiye ve Azerbaycan'daki insanlar birbirlerine o kadar yakınlık duymuşlar ki, Osmanlı askerleri kendi vatanlarından ayırt etmedikleri Azerbaycan'ın Ermeni-Rus işgalinden kurtarmak için hayatlarını feda ederken, Azeriler de onları çok özlediklerini; Niçin böyle geciktin? Sensiz kalbim kırık, sönük, çiğnenmiş, hırpalanmış...diyerek sitem edecek kadar kendilerine yakın görüyorlardı. 1991'de ikince kez bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur. Merhum Haydar Aliyev döneminde Türkiye ve Azerbaycan'ın ticari, siyasi, kültürel ilişkileri büyük aşama kaydetmiştir. Azerbaycan tarihinin her evresinde silinmeyecek izler bırakmış olan Haydar Aliyev, "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin” pekiştirilmesi için attığı adımlar her iki kardeş ülkenin birlik olmasını önayak olmuştur. Haydar Aliyev'in devlet başkanlığına seçilmesinden sonra iki ülke arasındaki ilişkiler Haydar Aliyev'in ‘‘Bir Millet İki Devlet'' tezi esasında süratle gelişmeye başlamıştır. Türkiye için Azerbaycan her zaman özel bir konuma sahiptir. Bu süreçler ile iki ülke arasındaki yakınlık, yapılan çalışmalarla stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır. Bugünde bu kardeşlik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve merhum Haydar Aliyev'in fikirlerini en başarılı şekilde sahada tatbik eden Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile devam etmektedir. Gücünü ortak tarih ve kültür birliğinden alan, son derece sıkı bağlarla birbirine kenetlenmiş, geçmişte olduğu gibi bugün de kader birliği içinde olan iki ülke Türkiye ve Azerbaycan, dostluk, kardeşlik, iyi komşuluk temelinde yürüttükleri ilişkileri her geçen gün güçlenmektedir. "Bir millet iki devlet” Azerbaycan'ın kederi Türkiye'nin Kederi, Sevinci Türkiye'nin Sevinci” Türkiye ve Azerbaycan'ın dostluk sloganının her daim devam etmesi için canla başla çalışmamız gerek.
[1] İyikan, Necati ve Akyol, Aslı; Orta Asya ve Güney Kafkasya siyasi gelişmeler: 1991-2010, İstanbul: Hiperlink Yayınları.
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Milat
IKBY’de Seçim Başladı
GAZZE GÜNDEMİ
TERÖRLE MÜCADELEDE İSTİHBARAT FAALİYETLERİ
İRAN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
ORTADOĞU’NUN NAZLI ŞEHRİ BEYRUT
PKK’YA YÖNELİK OPERASYONLAR
PARSEL PARSEL KIBRIS