YEREL BASIN NE İSTİYOR ?
Demokratik bir ülkenin vazgeçilmez unsurlarından birisi basındır. Gazeteciler, haber alma özgürlüğü, toplumsal farkındalık oluşturulması, ifade ve fikir hürriyetinin kamusal alanda yayılabilmesi açısından büyük bir sorumluluğa sahiptir.
Basın çalışanları için belirlenmiş, sosyal algı açısından çok değerli günler vardır. Son bir kaç senedir, 21 Ekim de bu günlere "Gazeteciler Günü” olarak kutlamalara dahil oldu. Ne kutladıklarını da bilmiyorum ancak "aman hayırlı olsunlar, nice seneler, mutluklar ...” gibi ifadeler uçuşuyor.
Eee sonuç ne? Ne değişti ?
Basın elemanları çalışmaya devam etti tabii...
Tüm gün sosyal medyada çiçekli böcekli bir kaç mesaj ve anlamını çözemediğim tebessümler...
21 Ekim'in Gazeteciler Günü olup olmadığını ve böyle bir günün nereden çıktığını öğrenmek için, geçtiğimiz hafta; Neler Oluyor programında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölüm başkanı Prof Dr Bünyamin Ayhan konuğum oldu.
Prof Dr Bünyamin Ayhan:
"Dünyada gazeteciler günlerini farklı ülkelerde farklı günlerde kutluyorlar.
Biz ülke olarak 10 Ocak 1960'da gazetecilere verilen bazı haklardan sonra 10 Ocak 1960'dan beri çalışan gazeteciler günü olarak kutluyoruz.
Devlet anlamında kurumsal olarak ilk sansürün kaldırıldığı gün ( aslında sansür tamamen kalkmış değil ) 24 Temmuz basın bayramı olarak kutlanıyor. Bunun dışında ülkemizde başka kullanılacak bir gün yoktur.” dedi.
Gelelim asıl konuya... Kutlamalar bir tarafta dursun, gazetecilerin sorunlarını gündeme getirdiği bir gün olsun istiyoruz.
Kamuoyunun aydınlatılması ve bilgilendirilmesi amacıyla, zor şartlara rağmen, her koşulda görevleri peşinde koşan, basın ahlak ve meslek ilkelerine bağlı olarak kamuoyunu bilgilendiren önemli bir meslek icra eden gazetecilere mikrofon uzatılsın istiyoruz.
Mesai mevhumu gözetmeksizin hizmete devam eden, fedakâr emekçilerin gerçek haberlerini yapmak kutlamalardan daha değerlidir.
Bir kutlama olacaksa; muhabirinden,sayfa editörüne, yazarlarından, matbaasında çalışana, yöneticisinden, sahadaki tüm fedakârlar çalışanların akla gelmesini istiyoruz.
Zorlu koşullara rağmen bir fotoğraf karesi için, saatlerce gece gündüz en doğru anı bekleyen gazeteciler ile empati kurulmasını istiyoruz.
Bazen bir satır haberle pek çok hayata umut olan, bir hayatın geleceğinin sorumluluğunu unutmadan çalışan, anne baba olan gazetecilerin duygularının anlaşılmasını istiyoruz.
Gazetecilik yürekli olmaktır.
Objektif olmaktır.
İnanç, azim ve kararlılıkta olmaktır.
Gazeteci dini, milli, manevi duygulara hassasiyet gösterir. Gazeteci itibara ve haysiyete dikkat eder. Gazetecilik tüm şartlar altında doğru, tarafsız ve gerçek haber yaparak, halkı olaylar ve haberler hakkında aydınlatan vefakâr insan ve meslek mensubu demektir. Bunların özümsenerek anlaşılmasını istiyoruz.
Gelelim yerel basına...
Yerel basın; gazeteciliğin mutfağıdır.
Yerel basın; hassasiyetlerin en yüksek olduğu alandadır. Şehrin sesini duyurmak, ülkesi için özveriyle çalışan insanların temel amacıdır. Yerel basın çalışanı işini para için yapmaz. Mesleğini onurlu ve şerefli bir şekilde yerine getirmek gerektiğini bilerek yola çıkar ve çalışır.
Karşılaştıkları her türlü zorluğa rağmen, mesleklerini büyük bir özveriyle yerine getirmekte olan yerel gazetecileri onore etmek mi istiyorsunuz ?
O zaman bir kaç kelimelik kutlama mesajı değil, empati kurmanız yeterli olacaktır
Bu vesileyle vatanı için hizmet ederken, korkusuzca görevlerini yaparken, hayatlarını kaybeden basın çalışanlarına Allah'tan rahmet diliyorum.
Kaybettikten sonra çelenklerle anılmak değil, çalışırken değerleri bilinen gazeteciler olmak daha anlamlı olacaktır.
Her sabah haber için, bilinçli toplum için, milleti için uyanan gazeteciler;
Her günümüz kutlu olsun!
Yazarın Diğer Yazıları