Yanlış yere demir attın Leman, limanın burası değil !

Alçaksınız !

Her seferinde bu kadar da olmaz dedirtiyorsunuz.

Ama tek bir soru;

Siz Le'MAL' mısınız ?

Yangınlar içerisinde kalan cennet vatanımızın üzüntüsü yetmezmiş gibi, satılmış medyanın kalemleri ile uğraşıyoruz. Bu ülke insanına karşı ne nefretiniz, ne afişleriniz, ne sözleriniz bitti. Nasıl bu ülkenin evladısınız siz, aklım almıyor.

Bu ülke insanlarına karşı içinizde biriktirdiğiniz kusmuklarınız bitmedi.

Konya'ya karşı kininiz, nefretiniz, iğrenç kaleminizden akan cümleleriniz bitmedi.

Cümleye nasıl başlayacağımı, içimdekini nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.

Konya'da 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayı hala kaşımaya, olay üzerinden provakasyon yapmaya devam ediyorlar. Tüm şehir üzüldüğümüz, gözyaşları içinde, dualarla toprağa verdiğimiz canların üzerinden yapmadıkları siyaset, yazmadıkları ırkçı propaganda kalmadı.

Şimdi de Mevlana Hazretlerini ırkçı söylemlerine alet ettiler. O kadar sınır tanımazlar ki; öğretileri ile dünyaya hoşgörüyü, saygıyı anlatan, her cümlesiyle insanlığı kucaklayan Mevlana Hazretlerine bile saldıracak kadar zıvanadan çıkmış durumdalar.

Habercilik mi, dergicilik mi, düşünce özgürlüğü mü?

Neye sığınarak hangi gücün arkasına saklanarak kalem oynatıyorsunuz?

Leman isimli dergi, kapağında edep sınırlarını aşarak bütün içindeki pisliği kusmuş. Hoşgörünün, saygının, kardeşliğin şehri Konya'ya saldırılarınız bitmedi.

Şimdi de Mevlana Hazretleri üzerinden yaptıkları saygısızlık kabul edilir gibi değil.

Yüreği çirkef dolmuş, parmaklarından kan damlayan vahşinin, Hz Mevlana'ya silah doğrultarak ‘Seni burada istemiyoruz‘ cümlesini nasıl kurabiliyorsunuz?

Siz kimsiniz? Kimin kuklası, kimin kalemisiniz?

Hoşgörü şehrinden sesleniyorum sana Leman; biz sizin gibi edepsizleri çok gördük.

Ülkenin arka bahçesinde kamp kuran, kaleminin gücünü Batıdan alanları da çok gördük.

Ama yanlış yere demir attın Leman, limanın burası değil.

Ne Konya'da ne de bu ülkenin tek bir şehrinde mola verdiririz size.

Ne bu şehrin kardeşliğini, ne de hoşgörümüzü bozamayacaksınız!

Biz size duruşumuzla, asaletimizle, birliğimizle cevap vereceğiz.

Bu hep böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak.

Biz senin ne alçak olduğunu iyi biliriz…