AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Öğretmenlik Akademisi eğitim fakültelerine anlatılmalı
DELİLER, DAHİLER, KAPILAR, KÖPRÜLER SEN BEN O
Fedakârlık sırası yüksek gelir gruplarında…
DÜNYA EDEBİYATLARINDA ŞEHİR VE ŞEHİRLİ İNSAN
KAİNATIN AŞKI
Kaybedilen İki Puan
Zahmetten Kaçarak Rahmete Ulaşılabilir mi?
İnce Minaremizi İsteriz
İNSANIN KÖLELEŞTİRİLMESİ VE YENİDÜNYA DÜZENİ
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
ABD’nin Ortadoğu Haritası
Alfa Romeo Junior
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bu hafta kamp ateşimizi tarihe yol olmuş Yazılı Kanyon'da yaktık.
Gitmek isteyenler için biraz bahsetmek istiyorum.
Anlatabileceğimi sanmıyorum, o Kral Yolu'nu adımlamanız, gidip görüp gezmeniz gerekiyor. Ama yine de bir gezi yazısı olarak bırakıyorum
*******************
Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, Kovada Gölü Milli Parkı ile birlikte Isparta ili Sütçüler ilçesi sınırları içerisinde yer alan ülkemizin güzel mekanlarından biridir. 1989 yılında milli park olarak ilan edilmiştir.
Isparta ve Eğridir'e gidenlerin mutlaka görmesi gereken tarihi bir ortam.
Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, seyrine doyamayacağınız eşsiz bir doğal güzellikte karşınızda bütün ihtişamıyla size bakıyor.
Aziz Paul, Perge'den Pisidia Antiokheia'ya giderken bu kanyondan geçmiştir.
Tarihi "Kral Yolu”nun da geçtiği kanyon, tapınak ve kaya yazıtları ile tarihi bir önem arz etmektedir.
Kanyonun yan duvarlarında Bizans dönemine ait ibadet yapılan bölümler, yazıtlar bulunmaktadır. Bu yazıtlar nedeniyle kanyona "Yazılı Kanyon” denilmiştir.
Aracınızı kanyon girişinde araç başı belirlenen ücretle bırakıp geziye başlıyorsunuz.
İyi bir ayakkabı ile yola çıkın
Fotoğraf makineniz ve suyunuz sırt çantanızda hazır bekliyor olsun.
Yürüyüşe başlamadan girişte bir karar vermeniz gerekiyor. Çünkü iki yol sizi bekliyor olacak
Ya yeşil köprüden karşıya geçip suyun sağından yürüyüş parkuru niteliğindeki eski Kral Yolu'ndan devam edeceksiniz ya da ben adrenalini severim deyip heyecanlı yoldan yani sol taraftan devam edeceksiniz. Fakat yükseklik korkunuz varsa bu yolu sakın tercih etmeyin.
Kanyonun derinliği ara sıra 20 metreyi buluyor.
Biz heyecan aradığımız için yolun sol tarafından yürüyüşümüze başladık.
Adrenalin her zaman iyidir
İyi bir tırmanışla ve dikkatli bir şekilde 400 metre kadar yürüdük.
O yürüyüş esnasında muhteşem bir manzara izliyorsunuz.
Ardından 2'nci köprüden karşıya geçtik.
Yazılı Kanyon'un fotoğraflarının en güzel çekileceği yer ise bu köprü. Ne bakmaya doyabiliyorsunuz ne de fotoğraf çekmeye...
Manzara o kadar ihtişamlı ki ben fotoğraf çekmeyi bile unutmuşum.
Bu köprü aynı zamanda sizi tarihi Kral Yolu'na da çıkarıyor.
Çok güzel bir yürüyüş yolu. Tazecik mis gibi bir hava. Yol boyu kızıl ağaçları, saçlı meşeleri, sincap hışırtılarını, zeytin ağaçlarını ve defne kokularını iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Köprüyü atladıktan sonra karşınıza öyle güzel bir su çıkıyor ki suyun rengini anlatmakta güçlük çekiyorum.
Ne mavi ne turkuaz ve çelik gibi, buz gibi suya ayaklarınızı sokup serinlerken zorlu parkurun yorgunluğunu atıyorsunuz.
Uçuk mavileşen suyun üzerinde dalından düşmüş sarı yaprağın fotoğrafını mutlaka çekeceksiniz.
Ve o ağaçlar... Her birinin yapısı, yaşanmışlığı tarihi nimetlere şükrü anlatıyor bize.
Anlayacağınız Yazılı Kanyon'da tabiatın hayat döngüsünü takip edeceksiniz.
Örümcek ağlarından dünyaya dağılan yavru sarı örümcekleri, gökkuşağı kanatlı kelebekleri, balıkları, her çeşit renkte yaprağı, görmediğiniz bitkileri, siklamenleri, zakkumları, lavanta kokularını içinize çekerek yolu tamamlayacaksınız.
Kanyonda yapılaşma kesinlikle yasak olduğu için doğa da hiç bozulmamış. Doğal olmayan sonradan yapılan şehir ormanlarının aksine, kanyon kendi haline bırakılan alanların ne kadar canlandığını ve zenginleştiği gösteren güzel bir örnek. Buradan şunu anlayabiliriz ki korunursa ve doğal hali yaşatılırsa geçmişten bu güne her güzelliği yaşatabiliriz.
Yazımı tabiat parkında yürürken karşılaşacağınız, Kanyona da adını veren kaya yazıtı şiiriyle bitiyorum. Yazılı kayada adı geçen Epiktetos MS 50-138 yılları arasında Hierapolis'te doğup Yunanistan'ın Epirus bölgesinde ölen ünlü bir filozof. Döneminde bir köle olarak Roma'ya götürülmüş ve orada azad edilmiş.
Epiktetos binlerce yıl önce hür bir insanın nasıl olması gerektiğini 1200 yıl önce öyle güzel özetlemiş ki..
Ona göre, fizikî yapı, görünüş veya doğarken kazanılan sosyal konum, insan iradesinin dışında geliştiği için bir üstünlük olarak kabul edilemezmiş. O kadar güzel ifade etmiş ki şiiri okuduğunuzda yola çıkmanın önemini, hür insanı, özgürlüğü daha iyi anlayacaksınız..
"Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek :
Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir
Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur
Ve kararında içtenlikliyse kişi hür
Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi
Ve bununla yücelir hür kişi, hatalarla değil.
Ana-babadan gelen uydurma bir asaletten tad almaz o
Zira ana-baba değildir hür insanı doğuran
Zeus'tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna
Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini
Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda.
Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa
Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır
Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama
Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu
Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa)
Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan
Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.”
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Beyşehir Gölü’nde Suyun ve Emeğin İzinde
En Uzun Yolculuk Bir Adımla Başlar
Kızılören’de Bin Yıllık Peynir Şöleni
HAİNLERE İNAT ÇALIŞACAĞIZ!
Güneşin Tuzla Dansı
Konya’da Sazın Hayat Bulduğu Atölye
Değişim Yok, Sen Varsın!
Sinemanın Kalbi Nerede ?
SAHTE ÜSTÜNLÜK