ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Geçtiğimiz hafta, Konya'da müziğe gönül vermiş herkesin mutlaka görmesi gereken bir yerin kapılarını araladım: Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı bünyesindeki Çalgı Yapım, Bakım ve Onarım Atölyesi. Bu atölye, Türkiye'nin en büyük ve en donanımlı çalgı atölyesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda müziğin ruhunu taşıyan enstrümanların yapım süreçlerine tanıklık etmek için de eşsiz bir merkez haline gelmiş.
Kapıdan içeriye adım atar atmaz, sizi ilk karşılayan şey ağaç kokusu ve hemen ardından enstrümanların asil duruşu oluyor. O an fark ediyorsunuz ki burada sadece ağaç değil, müziğin ruhu şekil buluyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gönül ve ekibinin özverili çalışmalarıyla hayat bulan bu atölyede, bir sazın hikayesi baştan sona gözlerinizin önünde canlanıyor. Odun olarak başlayan bu hikaye, ustaların ellerinde bir sanat eserine dönüşüyor.
Prof. Dr. Mehmet Gönül, bir sazın nasıl hayat bulduğunu o kadar içtenlikle anlattı ki, adeta bir enstrümanın yapım sürecine şahit olmakla kalmadık; onun kalbini, ruhunu da hissettik. Bu atölye sadece saz yapmıyor, aynı zamanda çello, keman gibi farklı müzik kültürlerine ait enstrümanlar da üretiyor. Üstelik burada geliştirilen yeni tekniklerle alınan patentler, atölyenin yenilikçi ve vizyoner yaklaşımının bir göstergesi.
Bu ziyaret beni o kadar etkiledi ki, Konya'nın bu güzel üniversitesinde böyle bir merkezin varlığıyla duyduğum gururu tarif edemem. Hem geleneksel Türk müziği enstrümanlarını koruyan hem de yeniliklere açık olan bu atölye, müziğin evrensel dilini anlamamızı sağlıyor.
Ziyaretimizin sonunda, Prof. Dr. Mehmet Gönül'ün saz icrası da sohbetimizin tatlı bir kapanışı oldu. O an müziğin sadece bir ses değil, bir duygu, bir yaşanmışlık olduğunu bir kez daha hissettim. Bu güzel çalışmalara imza atan herkesi gönülden tebrik ediyorum. Türk müziği bu atölye sayesinde hep yaşayacak, hep daha güçlü bir şekilde yankılanacak.
Müziğin ruhu daim olsun.
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
BEREKET, HUZUR, UMUT...
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
Neye İnanırsan Ona Dönüşürsün!
Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
FACİALAR KADER DEĞİL
ÂRİF OL, ZARİF KAL
Kazandım Sananlar
HATIRAN YETER
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık