AH YA’lar, KEŞKE’ler VE DAHA NİCELERİ ÖTE DURSUN

Ne ararsan dışında bil ki o senin içinde, diye ifade edilir sorularımızın yeri hakkındaki tarifte.
Kendine yabancılaşan insanın son elli senelik derdi de bu olsa gerek.

Aramak, arzulamak fakat bulamamak veya ulaşamamak..

Hikayeyi bilenlerimiz vardır:

Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı... Bulduğu hiçbir yanıt ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş. Ama aldığı yanıtlar da ona yetmemiş. ‘Fakat mutlaka bir yanıtı olmalı' diyormuş. Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş. Köy, kasaba, ülke dolaşmış, bu arada zaman da durmuyor tabii ki... Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona, ‘Şu karşıki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar, istersen ona git, belki o sana aradığın yanıtı verebilir' demişler.

Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş. Bilge, ‘Sana bunun yanıtını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor' demiş. Adam kabul etmiş. Bilge, bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş.

‘Şimdi çık ve bahçede bir tur at, tekrar buraya gel. Yalnız dikkat et, kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin, eğer bir damla eksilirse kaybedersin' demiş.

Adam, gözü çay kaşığında, bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış, ‘Evet' demiş, ‘Kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı?'

Adam şaşkın...

‘Ama' demiş, ‘Ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki!' ‘Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun, kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel' demiş bilge.

Adam tekrar bahçeye çıkmış, gördüğü güzelliklerle büyülenmiş, muhteşem bir bahçedeymiş çünkü... Geri geldiğinde bilge, adama, ‘Bahçe nasıldı?' diye sormuş. Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış. Bilge gülümsemiş, ‘Ama kaşıkta hiç yağ kalmamış' demiş ve eklemiş:
"Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün, hayatın akıp gider, sen farkına varmazsın. Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın, akıp giden zamanın anlam kazanır. Hayatının anlamı senin bakışlarında gizli.”

Kalbinin ritmini yakaladığında; duruşunla, bakışınla kendi makamını hissettireceksin.

Tabii ki bazen nihavent, bazen hicaz, bazen hüzzam makamı.. O makamlar herkes de var. Herkes bir yerlerde zorluklar çekiyor.

Ne demiş Müslüm baba; Herkesin acısı sevgisi kadar

Uzun upuzun bir yolculuk bile bir adımla başlıyor

Asıl yolculuğumuz ise bilmediğimiz bir an gelip bulacak bizi Öyleyse neyin kavgası, neyin savaşı,neyin telaşındayız...?

Yaşamı ıskalamadan hakkını vermek gerekir. Yaşadığımız hiç bir anın dönüşü yok.

Her anın anlamını ertelemeden yaşamak için, iyi insan olmayı hedeflemek gerekir.
Dünyanın onca çirkin savaşı bi yerde dursun Sen kendi dünyanda dik duruşunla, gayelerinle, amacının bayrağını taşı.

Hayatının anlamına hak ettiği değeri vermek için hırslardan vazgeçip, gereksiz öfkelerden arınmanın asil duruşunu keşfetmek ne güzeldir.

O,bu,şu derken hayat akıp gidiyor.


Kendine bak. İçinde mırıldanan şarkıları dinle.

"İçim” dediğin yer küçük değil

Kocaman bir derya

Ah ya ‘lar keşke' ler ve daha niceleri öte dursun

Yalın,sade makyajsız yaşa

Sadelik sanattır


Yazarın Diğer Yazıları