ŞARA-MAZLUM ABDİ ANLAŞMASI VE AKLA TAKILAN SORULAR
SANA DÜN ALAADDİN TEPESİNDEN BAKTIM AZİZ KONYA
Yusuf Tekin’in mücadelesi
BUHARİ KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ’NDE İFTAR
KUR’AN-I KERİM’İ OKUYUP, ANLAYIP, HÜKÜMLERİNE UYGUN YAŞAMALIYIZ
Altın ekonomik belirsizliklere karşı koruma kalkanı olabilir
AH! YETSİN..
Kim neden bir suçlu arıyor?
Neyi Çekiyorsunuz? (Rezonans-Çekim Yasası)
Konyaspor’da Kötüye Gidiş Sürüyor
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
TERÖR VE TERÖRİZM
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Türk Dil Kurumu (TDK) ve Ankara Üniversitesi'nin düzenlediği "Yılın Kelimesi" oylamasında, 2024'ü anlatan kelime olarak "kalabalık yalnızlık" seçildi. Oylamada yer alan diğer kelimeler "merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zeka ve dijital yorgunluk" gibi kavramlardı. Hepsi günümüzün toplumsal ve bireysel sorunlarına ışık tutsa da, en çok oyu alan "kalabalık yalnızlık" aslında hepimizin hayatına sirayet eden bir duygunun adı oldu.
Düşününce ne kadar tanıdık bir his değil mi? Etrafımız insanlarla dolup taşıyor, sosyal medyada herkes mutlu, herkes bir şeyler paylaşıyor. Ama içten içe ne kadar yalnız olduğumuzu hepimiz fark ediyoruz. Artık yan yana olmak yetmiyor. Ruhlarımız birbirine dokunamıyor. Kalabalık bir odada oturuyoruz ama herkesin gözü telefonunda. Konuşuyoruz ama kimse gerçekten dinlemiyor. Paylaşıyoruz ama yüzeysel, hızlı ve "mış gibi." "kalabalık yalnızlık" dedikleri şey tam da böyle bir durum.
Sosyal medya bizi hep "bağlı" tutuyor ama o bağın içi boş. Anlık beğenilerle, yorumlarla avunuyoruz ama derin bir bağ kuramıyoruz. Herkes bir mesaj uzağımızda ama o mesajın arkasında bir insan olduğunu unutmuş gibiyiz. Bu kavram, aslında hepimize bir uyarı gibi. Kalabalığın içinde kaybolmadan, az ama gerçek bağlarla ilerlememiz gerektiğini hatırlatıyor. Belki biraz daha yüz yüze sohbet, biraz daha samimiyet, biraz daha özen... Çünkü insan, insana iyi gelir.
2025'e girerken, hayatımızdaki bu kalabalık yalnızlığı nasıl azaltabiliriz? Daha anlamlı sohbetler, daha gerçek ilişkiler kurarak bu döngüyü kırabiliriz. Çünkü biliyoruz ki, insan yalnızca bağlantıya değil, derinliğe de ihtiyaç duyar. İnsan ruhunun asıl ihtiyaç duyduğu şey, paylaşmanın sıcaklığı ve anlamlı bağların derinliği. Kalabalıkların içinde yalnızlık çekmek yerine, az ama gerçek bağlarla dolu bir yaşam inşa etmek elimizde
2024'ü bu kelimeyle kapatırken, 2025'in daha samimi ve derin bağlarla dolu bir yıl olması dileğiyle...
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
BEREKET, HUZUR, UMUT...
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
Neye İnanırsan Ona Dönüşürsün!
Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
FACİALAR KADER DEĞİL
ÂRİF OL, ZARİF KAL
Kazandım Sananlar
HATIRAN YETER
Yeni Bir Yıla