Konya’ya sağlıkta sessiz bir devrim
Eski Türkiye güzeldi be!
LİYAKAT MI SADAKAT MI?
SAKIN ALLAH’I ZALİMLERİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANMA!
İKLİM KANUNU…?!
BİR KÜLTÜR İNSANI: FAHRİ ÖZPARLAK
Altın yatırımcılar için koruma kalkanı oldu
FOSİL DÜŞÜNCE
Her Kitabın Anlaşılma Rehberi Tek Bir Kitaptır
Tarımın Kalbi Konya’da Attı
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Destansı Galibiyet
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
Türk Dil Kurumu (TDK) ve Ankara Üniversitesi'nin düzenlediği "Yılın Kelimesi" oylamasında, 2024'ü anlatan kelime olarak "kalabalık yalnızlık" seçildi. Oylamada yer alan diğer kelimeler "merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zeka ve dijital yorgunluk" gibi kavramlardı. Hepsi günümüzün toplumsal ve bireysel sorunlarına ışık tutsa da, en çok oyu alan "kalabalık yalnızlık" aslında hepimizin hayatına sirayet eden bir duygunun adı oldu.
Düşününce ne kadar tanıdık bir his değil mi? Etrafımız insanlarla dolup taşıyor, sosyal medyada herkes mutlu, herkes bir şeyler paylaşıyor. Ama içten içe ne kadar yalnız olduğumuzu hepimiz fark ediyoruz. Artık yan yana olmak yetmiyor. Ruhlarımız birbirine dokunamıyor. Kalabalık bir odada oturuyoruz ama herkesin gözü telefonunda. Konuşuyoruz ama kimse gerçekten dinlemiyor. Paylaşıyoruz ama yüzeysel, hızlı ve "mış gibi." "kalabalık yalnızlık" dedikleri şey tam da böyle bir durum.
Sosyal medya bizi hep "bağlı" tutuyor ama o bağın içi boş. Anlık beğenilerle, yorumlarla avunuyoruz ama derin bir bağ kuramıyoruz. Herkes bir mesaj uzağımızda ama o mesajın arkasında bir insan olduğunu unutmuş gibiyiz. Bu kavram, aslında hepimize bir uyarı gibi. Kalabalığın içinde kaybolmadan, az ama gerçek bağlarla ilerlememiz gerektiğini hatırlatıyor. Belki biraz daha yüz yüze sohbet, biraz daha samimiyet, biraz daha özen... Çünkü insan, insana iyi gelir.
2025'e girerken, hayatımızdaki bu kalabalık yalnızlığı nasıl azaltabiliriz? Daha anlamlı sohbetler, daha gerçek ilişkiler kurarak bu döngüyü kırabiliriz. Çünkü biliyoruz ki, insan yalnızca bağlantıya değil, derinliğe de ihtiyaç duyar. İnsan ruhunun asıl ihtiyaç duyduğu şey, paylaşmanın sıcaklığı ve anlamlı bağların derinliği. Kalabalıkların içinde yalnızlık çekmek yerine, az ama gerçek bağlarla dolu bir yaşam inşa etmek elimizde
2024'ü bu kelimeyle kapatırken, 2025'in daha samimi ve derin bağlarla dolu bir yıl olması dileğiyle...
Tarımın Kalbi Konya’da Attı
Güzel Günler Birlikte Mümkün
Suriye’de İyiliğin İzinde
Doğa Uyandı, Vefa Anlattı
Doktorlarımız Tükenirse, Hepimiz Kaybederiz
Kadın Çiçek Değil, Kadındır
BEREKET, HUZUR, UMUT...
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
Neye İnanırsan Ona Dönüşürsün!
Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik