KULLANDIĞIMIZ TABİRLER VE İSLAMİ HASSASİYETİMİZ 

Dilimize yerleşmiş, kalıplaşmış bazı tabirleri hiç düşünmeden kullanırız.

Ne anlama geldiğini, temelinde ne yattığını bilmeden.

Mesela; yakını ölen birine "başın sağ olsun” deriz. "Ne var bunda?” diyebilirsiniz. Doğru.

O kadar kanıksadık ki; anlamını bile düşünmeden kullanır olduk.

Kadim kültürümüzde "başın sağ olsun” temennisi hayvanı ölen, ekini veya evi yanan, yani maddi bir kayba uğrayanlara söylenirdi.

Yani "Uğradığın maddi kayıp önemli değil, sağlığın sıhhatin yerinde, Allah sana uzun ömür versin”, "Allah yenisini verir” anlamında "başın sağ olsun” denirdi.

Yakını ölen birine "Emir Allah'ın. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Allah cennette kavuştursun” dua ve temennilerinde bulunulurdu.

Şimdilerde yakını ölen birine "başın sağ olsun” demeyi alışkanlık haline getirdik.

Sanki "ölürse ölsün, önemli değil, sen yaşıyorsun ya. Senin başın sağ olsun” dercesine.

"Başın sağ olsun” temennisinin dilimize yerleşmesinin o kadar da masum olmadığını, yüz yıldır geçirdiğimiz toplumsal değişimle, sekülerleşme ile yakından alakalı olduğunu düşünüyorum.

Öyle ya, laik ve seküler bir toplumda "Emir Allah'ın. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Allah cennette kavuştursun” gibi İslami referanslı tabirler kullanılır mı?(!)

Dinle barışık olmayan bazı kesimler de ölenin arkasından "Işıklar içinde uyusun” derler.

Lucifer'in Kabala inancında ışık getiren tanrı olduğunu, Lucifer'i tanrı olarak görenlerin, birlikteliklerini "Işık kardeşliği” olarak nitelediklerini, biri öldüğünde "Işıklar İçinde Uyu” dediklerini bilmeden.

FETÖ'nün bu nedenle hücrelerine "ışık evleri” dediğini, bir zamanlar etkin olduğu Işıklar Askeri Lisesi'nin adının da buradan geldiğini düşünmeden.

"Günaydın, tünaydın, kendine iyi bak, baybay” gibi tabirler iyi niyetle söylense de pek masum sayılmaz.

Müslümanın en güzel temennisi "esselamünaleyküm” dür.

Bir de dizilerde, haberlerde hasta olan birisi için "hastalığı yenemedi”, "sen güçlüsün, hastalığı yenersin” , "sana söz veriyorum ölmeyecek” gibi ölümü de şifayı da verenin Allah olduğunu vurgulamaktan ısrarla kaçınarak saçma-sapan ve seküler tabirler kullanıyorlar.

"Allah şifa versin” demekten ısrarla kaçınıyorlar.

"Bunlar neden bu kadar önemli” diyebilirsiniz?

Her inanç ve kültür, kendi kuralları ve tabirlerini kullanır. Onunla yaşar ve hayat bulur.

Eğer bir inancın temel kavramlarını o toplumdan çıkarırsanız, bir müddet sonra o topluma başka bir inancın kavramlarının, ardından söylemlerinin ve hayat tarzının yerleştiğini görürsünüz.

Kullandığımız tabirleri bu hassasiyetle seçelim lütfen.

"Esselamü aleyküm ve rahmetullah"

KONYA – 15 Mayıs 2024

 


Yazarın Diğer Yazıları