FİYAT İSTİKRARI SAĞLANMADAN, DEZENFLASYON SÜRECİNİN KALICI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR…

Yüksek cari açık,
Kısa vadeli sıcak para girişleri,
Manipülatif kur artışlarına bağlı volatilite,
Kredi risk primi CDS'ler nedeniyle oluşan "makro finansal sorunlardaki” iyileşme belirtileri önemlidir. Ama piyasalardaki fiyat istikrarının sağlanması için tek başına yeterli değildir.
Alışveriş yaptığımız zincir markette, yemek yediğimiz lokantada, çay içtiğimiz kafede, et aldığımız kasapta, sebze meyve aldığımız manavda, araç bakımı yaptırdığımız serviste, inşaat işleri yaptırdığımız ustada sürekli olarak fiyatlar değişiyor ve gerekçesi sorulduğunda da herkes topu başkalarının üzerine atıyorsa; "dezenflasyon sürecinin kalıcılığı” yaz döneminin baz etkisine ve turizm gelirlerine indirgenecek kadar basite alabileceğimiz bir mesele değildir.

Türkiye ekonomisinin asıl sorunları:

* Dolaylı vergilerin yüksekliği,
* Ülke içi tasarrufların yetersizliği,
* Zenginlerden yeterince vergi alınamaması,
* Sermayenin belirli ellerde toparlanmış olması,
* Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınamaması,
* Para ve maliye politikaları arasındaki uyumsuzluk,
* Yüksek teknoloji ürünlerinde istenen seviyeye ulaşılamaması,
* Tarım sektöründeki arz kısıtlarından kaynaklanan problemler,
* Tekelleşmiş şirketlerin rekabet ortamını bozacak güç birliktelikleri,
* Stokçuluk ve karaborsacılık gibi uygulamaların önüne geçilememesi,
* Gelir piramidindeki üst gruplarla alt guruplar arasındaki bağın kopması...
Gibi birbiriyle bağlantılı kronikleşmiş derin ekonomik sorunlardır.

Makro finansal sorunlarla birlikte; yüksek enflasyon belasının beslenme kaynağı olan bu sorunlar çözülmeden etiket değiştirmekten bitap düşmüş "satış elemanları” hayatımızın birer parçaları olmaya devam edecekler.
Kısacası piyasalarda reel ekonomik problemlerden kaynaklanan;

"FİYAT İSTİKRARI” sağlanmadan "DEZENFLASYON” sürecinin kalıcı olması mümkün değildir…

Yazarın Diğer Yazıları