HELÂL’İN MERKEZE ALINDIĞI ULUSLARARASI KONGRE TAMAMLANDI

    Uluslararası Helal Kongresi 2024 yılı 17-19 Mayıs tarihleri arasında Lokman Hekim Üniversitesi öncülüğünde Ankara DSE Genel Müdürlüğü Salonlarında gerçekleştirildi. Agricities (Uluslararası Tarım şehirleri Birliği)'nin de paydaşı olduğu Uluslararası Helal Kongre programı çok verimli olarak tamamlandı.

     Kongrenin ana teması; "Helal Ürün ve Hizmetlerde İzlenebilirlik Ve Helal Ekosistemde Güncel Gelişmeler” olarak belirlenmiştir. Kongrenin ana teması kapsamında Helal Ürün kapsamında gerçekleştirilen oturumlarda "Helal Ürün Ve Hizmetlerde İzlenebilirlik, Dijital Dünya ve Helal Yaşam, Helal Kazanç Bilinci Duyarlılığı,  Helal Belgelendirme   Helal Akreditasyon Ve Uluslararası Tanınırlık,  Helal Yaşam Alanları Ve Helal Ekosistemde Güncel Gelişmeler (Helal Gıda, Helal Kozmetik, Helal Turizm Helal İlaç, Helal Finans, Helal Tekstil,  Helal Lojistik, Helal Yönetim, Helal Dijital Yaşam) Başlık ve alt başlıklarında sunumlar gerçekleştirilmiştir. Müslümanlar için vazgeçilmez olan helal kavramı ile ilgili en güncel gelişmeler ortaya konularak konunun akademik, ahlaki, etik,  hukuki, sosyal ve vicdan boyutları ön plana çıkartılmıştır. Helal yaşam tarzı kapsamının öncelikle Müslümanlara hitap etmesi vurgulanmış ancak onun ötesinde uluslararası yaşam arenasında bütün insanlığın sığınacak güvenli bir liman olduğu net bir şekilde ifade edilmiştir.

     Helal bilinci ve helal belgelendirme konusu insanı ve toplumun birçok yönden kuşatan temel kapsamlı ve önemli bir konudur. İnsan ve değer, ekonomi, iktisat, ticaret, ahlak, interdisipliner olmak üzere psikoloji, sosyoloji ve benzeri alanların hepsiyle ilişkisi vardır. Helal kavramının; her Müslümanın yaşam zemini ve İslam medeniyetinin baskın karakterini ifade eden bir kavram olduğu dikkate alınıp düşünüldüğü zaman konunun kapsamı zihinlerimizde daha anlaşılabilir şekilde netleşmektedir. Müslüman toplum için yaşam zemini ve temel bir sorumluluk olduğundan helal ürün endüstrisi güçlü bir fikri ve manevi temele sahiptir. Konunun ekonomik yönü nedeniyle bu alana katkı yapanların sadece Müslümanlar olmadıkları da bilinen gerçeklerdendir.

     İslam, varlığı bir bütün olarak ele alır. Allah (c.c.)'ın hikmeti ile var kıldığı kâinat ve insan… Bu varlık karşısında İslam; hem varlığı açıklar hem de ona karşı nasıl bir tutum içerisinde olunması gerektiğini ortaya koyar. Varlığı ve onun cüzleri nasıl anladığımız sosyal ekonomik ve siyasi boyutlarıyla insan pratiğinde karşılığı bulan tutum ve davranışlar da belirler. İnsan öğrenmek, bilmek, anlamak, kavramak, İlâhi hikmeti kudreti, San'atı takdir etmek kabiliyetlerine sahip, bu kabiliyetlerini ebedi hayata taşımak için kalbini, ruhunu, arındırarak manevi terakki amacını gerçekleştirmesi gereken özel bir varlıktır. Tam da bu açıdan bakıldığında İslam'ın helal-haram, iyi ve kötü kavramlarının insan açısından anlamları, belirtilen amaç ile bağlantıları netleşmektedir. Kur'an-ı Kerim insanın yaratılış amacı olarak bilme/kavramayı göstermektedir. Bu bilme, dünyadaki sınırlılığına karşın, İlahi hikmetin sonsuz tecellisine mazhar olunacak ebedi hayatta esasen gerçekleşecek. Bu yolda yürüyebilmesi için Allah (c.c.)  insana ruhundan üflemiş, ilk İnsana isimlerin tamamını öğreterek bu isimlerin gösterdiği varlık şemasını kavratmıştır. "İnsan hakkında Allah (c.c.) "Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık” (Tîn Sûresi âyet:4) buyurmuştur. Allah Teâlâ insanı ruh ve beden kabiliyetleri bakımından canlıların en mükemmeli kılmıştır. Sûrede ‘en güzel biçimde yarattık' ifadesi bu hususu belirtmektedir. İnsan serbest iradesi ile ya bu kabiliyetlerini güzel kullanarak ‘kâmil insan' olacak yahut da aksi yönü tutarak şuurlu varlıkların ve canlıların en aşağı mertebesinde yer alacaktır. Kur'an- Kerîm, insanın şerefine ve varoluş amacına uygun olarak daima helal, temiz, nezih yiyecekleri ve davranışları emretmiş habis, necis olanları haram kılıp yasaklamıştır. Bunun içindir ki Rol Model peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s); "Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Husnü'l Halk, 8; Müsned, 2/381)  Buyurmuştur.

     İnsan ilahi hikmet ve tecelliye mazhar olabilmek bir gönül ile yaratılmış, ebedi hayata bu kabiliyetleri köreltilmemiş bir kalp ile ‘kalbi selim' ile gelmesi istenmiştir. Bu nedenle insanı ebedi menzile vardıracak yol helal ile tanımlanan yoldur ve İslam'ın hükümleri bu çerçevede anlamını bulmaktadır. Helal kavramı, dinen izin verilen yapılabilir ve meşru olan anlamına gelir bu kavram dini değerler açısından insan ve yaşam arasındaki müspet örtüşmeyi ifade eder. İslam'a göre eşya ve fiillerde asıl olan helal olmaktır. Bu kavram ile ifade edilen çerçeve, güncel yaşamın bütün alanları kuşatan bir kapsamlığa sahiptir. İnsanın, İslam'ın hedeflediği şekilde var olabilmesi kendisini gerçekleştirmesi ve manevi terakkisinin zemini olması önemlidir. İslam, helal, temiz ve nezih olan zeminin dışına çıkılmamasını, necis, habis, pislik alandan uzak durulmasını emrederek bu yönde bir şuur oluşmasını sağlamıştır.

Âyet-i Kerîmelerde: "Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır.” (Bakara Sûresi âyet:168) "Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin” (Mâide Sûresi âyet:88) buyurulmuştur.

Helal, ekosistem ve belgelendirme açısından bakıldığında helal bilincinin iki yönlü olduğunu öz olarak belirtilmiştir. Tüketici ve Üretici bilinci. 2(iki) milyar nüfusa sahip olan İslam dünyasında, helal bilinci ile beslenen ve sürekli artan bilinçli tüketim oranı, bütün bir endüstri ve hizmette üreticileri helal sertifikalı üretime yönlendirmektedir. Helal farkındalığı üreticileri aynı zamanda ürünün helal süreci konusunda tüketicileri ikna etme yönünde çalışmalara ve şeffaflığa da teşvik etmektedir. Helal bilincinin olumlu katkı yaptığı alanlardan biri de ‘gıda güvenliği' dir. Özellikle Müslüman ülkelerde gıda güvenliği ve helal birlikte yürütülmektedir. Çünkü helal güvenli, sağlıklı hijyenik özellikler gerektirir ve gıda güvenliği hedefleri ile paralellik arz eder. Kur'an-ı Kerimdeki tam ifadesiyle ‘Halalen Tayyiben' meşru, güvenli ve zararlı olmayan anlamına gelmektedir. Bundan dolayıdır ki gıda açısından ifade edecek olursak helal gıda Müslümanım diyen herkesin vazgeçilmezidir diyebiliriz. Ayrıca gayrimüslimlerin de sertifikalı ürünlere yönelmesi kaçınılmazdır diye düşünüyorum. Helal bilincinin üretim ve tüketim ahlakını beslediğini unutmamalıyız. Allah (c.c.)'ın bize verdiği rızkı tüketmenin sadece biyolojiyi değil, şahsiyeti, dini hayatı ve ibadetleri etkileyen manevi ve ahlaki boyutları olduğu zikredilmiştir. Ahlakı oluşturan temel kavramlarımızın bir kısmı şöyle diyebiliriz: Alın teri, helal kazanç, helal rızık, Tayyip, bereket, ameli Salih. Bunların karşısında sakınılması gereken davranışları ifade eden olumsuz kavramların bir kısmı ise şunlardır; haram kazanç, aldatma, riba, alkol, haksızlık, hırsızlık, gasp, ihtikâr, rüşvet, yetim malı, kul hakkı, zülüm gibi.

     Yapay et konusunun konuşulduğu oturum sonunda söz alarak, Diyanet İşleri Din İşleri Yüksek Kurulunun yapay etin helal ve hara olduğu ile ilgili bir fetvasının olmamasının yanlış değerlendirilmemesi gerektiğini ifade ettim. Helal veya haram denilmeyişi konu hakkında doğru bir karara varılamayıp içinde bazı şüpheleri barındırdığındandır diyerek şüpheli şeylerden sakınılması gerektiğini bildiren hadisi aktardım. Hadis-i Şerifte: "Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler bellidir. Bu ikisi arasında, birçok kimsenin bilmediği şüpheli hususlar vardır. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Kim de şüphelileri işlerse, zamanla harama düşer. Aynen sürüsünü başkasına ait bir arâzinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onun bu arâziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her sultanın girilmesi yasak bir arâzisi vardır. Unutmayın ki, Allah'ın yasak arâzisi de haram kıldığı şeylerdir. Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu sâlih olursa, bütün vücut sâlih olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalptir.” (Müslim, Müsâkat, 107, 108. Ayrıca bkz. Buhârî, Îmân, 39; Büyû', 2; Ebû Dâvûd, Büyû', 3/3329; Tirmizî, Büyû', 1/1205; Nesâî, Büyû', 2; Kudât, 11; İbn-i Mâce, Fiten 14)

Yapay ete helal fetvası verilemediğine göre şüpheli kapsamdadır. Şüpheli şeylerden sakınmamızda emredilmiştir. Ayrıca tek dertleri para kazanmak olan yapay et savunucuları Bill Gates, Elon Musk v.b. kişilerin insanlığın hayrına bir şeyler yapmayacakları, paralarına daha çok para kazandırma hırslarına sahip oldukları düşünüldüğünde şüphenin yeni şüpheleri doğuracağının düşünülmesi durumunda yapay ete şimdilik olumlu yaklaşım gösterilemeyeği kanaatimi ifade ettim. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyeliği yapmış olan Muhlis Akar kardeşimiz, toplantıdan erken ayrılıp şahsımla görüşemediği için, TSE de Daire Başkanı, Genel Sekreter Yardıcılığı görevlerinde bulunan Doğan Yazar Bey ile haber gönderip yaklaşımımı ve görüşümü takdir ettiğini ve aynı görüşte olduğunu belirtmesi de bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir.

    Zaman zaman birçok konuda istişare ettiğimiz Gazi kara Pilot Albay Nihat Abayhan kardeşimiz, Uluslararası Helal Kongrede olduğumuzu duyunca ekteki mesajı yazıp gönderdi. Kendisi FUY (Fıtrata Uygun Yaşama) üzerinde çalışmaları olan bir kardeşimizdir. Mesajında: "Helal gıda projesi; Üretimden pazarlamaya, finansmandan satışa, tüm üretim ve tüketim süreçlerini, eğitimden spora ve turizme tüm hizmet sektörünü,  İslam'a uygun olarak düzenlemeyi hedeflemektedir. Bundan dolayı; maddi, manevi ve zihni olarak ifsat edilmiş insanlığın, fıtratına dönebilmesi için, kapitalist seküler dünya düzenine karşı, faizsiz, gerçekçi bir sosyo ekonomik model sunmaktadır. Helal gıda projesi; Kur'an ve sünnetin, İslam ahlak ve ekonomisinin, İslam şeriatının, ferdi ve sosyal hayatta yaşamanın ve yaşatmanın ciddi bir adımı ve uygulamasıdır. En büyük tebliğ ve cihattır.” diyerek katkılarını sunmuşlardır. Rabbimiz katkı sunanların her birinden ebeden razı olsun.

    Lokman Hekim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Helal Kongre Programının ana salon ile birlikte 1.2. salonlarda da çok verimli sunumlar gerçekleştirildi. İkinci gün 1 Bir nolu salonda; 2. ve 3. Oturumlarda Sözlü Değerlendirme için Jüri olarak görevlendirildik. Dolu dolu çok özel ve güzel geçen Kongreden azami derecede faydalandık. Düzenlenmesinde çok büyük emeği olan Lokman Hekim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin Hoca'mızın şahsında bütün emeği geçenlere kalb-i şükranlarımı sunarım.

     Rabbimiz, haramlardan uzak durarak helaller dairesinde hayat yaşayan Mü'minlerden olmamızı her birimize lütfeylesin. Sıhhat ve âfiyetler dilerim.

     omerlutfiersoz@gmail.com 


Yazarın Diğer Yazıları