AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
ÜÇ AYLAR, ŞİVLİLİK, İLK NAMAZ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAK İSTİYOR MU?
PKK ÖCALAN’I TAKAR MI?
Her devirde kayığa binenler
2024’ün Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
Faiz indirimleri ekonomik büyümeyi nasıl etkileyecek?
İNCELİKLER
2024’Ü GERİDE BIRAKIRKEN
Kavgaların Asıl Sebebi Nedir?
ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -3-
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
Konya’da etliekmek savaşları-2
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Oynamak İstemeyenler Varsa İsteyenler Oynasın
Futbolun Yazılı Olmayan Kuralı…
Alfa Romeo Junior
KONYALISIN ETLİEKMEK
Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Onun içindir ki dinimiz, birlik, beraberlik ve kardeşlik hukukunun önemini belirtmiş, fitne ve tefrikanın da son derecede tehlikeli olduğunu da açıkça belirtmiştir. Her birimize düşen en önemli görev fitne ve tefrikadan uzak durup birliğimizi korumak olmalıdır.
Dinimiz İslam, insanları kesinlikle ırk, renk, soy ve cinsiyet ayrımına tabi tutmadan aynı anlayışla kucaklamaktadır. Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde tefrika vardır. Tefrika, girdiği cemiyetlerde, itimat-emniyet, hürmet- muhabbet, şefkat ve merhamet gibi her türlü ahlaki güzellikleri ortadan kaldırır.
Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzelim ülke Türkiye'miz üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını gidermek için gece gündüz demeden çalışmalıyız. Kesinlikle fitne ve fesattan uzak durarak, birliğimizi, dirliğimizi korumak zorundayız. Birlik-beraberlik ruhunu koruduğumuz sürece başarılı olmamız, Rabbimizin lütfu ile kaçınılmaz olacak, önümüzde hiçbir güç ve onun maşaları duramayacaktır.
Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının teröre destek vermelerinden dolayı haklı olarak görevlerinden alınmalarını gerekçe göstererek Ülkemizi karıştırmak isteyen iç ve dış hainlere kesinlikle pirim verilmemelidir. Türkiye'miz üzerinde oynanmak istenen oyunun, darbe girişiminin olumsuzluklarını 15 Temmuz gecesi nasıl bir ve bütün olarak gidermişsek, bundan sonra da aynı kararlılıkta devam etmeliyiz. Güzel Ülke Türkiye'mize, içeriden ve dışarıdan hainlik edip, sivillere, güvenlik güçlerimize saldıran hain teröristlerin, zalimlerin her birinin tuzaklarını, nasıl boşa çıkarmışsak, beraberliğimizi sürdürdüğümüz sürece de, Allah (c. c.)'ın izni ile hiçbir güç karşımızda duramayacaktır. Hem içeride hem de dışarıdaki teröristler nerede olurlarsa olsunlar mutlaka cezalandırılacaklardır. Kuzey Irak'a da çok kısa süre içinde girilerek terör yuvalarının yerle bir edileceğine inanıyorum.
Yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Dünya'nın birçok yerinde yapılan zulüm, işkence, vahşet, kan, gözyaşı vb. olumsuzlukların hemen hemen büyük çoğunluğu Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda, Müslümanlara reva görülmektedir. Bu yaşanan olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzelim ülkemiz Türkiye'miz üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını gidermek için çalışmalıyız. İçeriden ve dışarıdan hainlik edip, sivillere, güvenlik güçlerimize saldıran teröristlerin her birinin tuzaklarını boşa çıkarmak için, gayret sarf etmeliyiz. Kesinlikle fitne ve fesattan uzak durarak, birliğimizi, dirliğimizi korumak zorundayız. Birlik ve beraberliği koruduğumuz sürece başarılı olmamız kaçınılmaz olacaktır. Güçlü bir Türkiye'nin mazlumların muzaffer olmasını sağlayacağı da aşikârdır.
Türkiye'mizde en geniş anlamda insan haklarına, özgürlüğe sahip olmalarına rağmen, dış ve iç ihanet şebekelerinin oyuncağı olan, kardeşlikten anlamayan, birliği bozan terör faaliyetlerine devam eden teröristlere gerekli cezaların verilmesinden daha doğal ne olabilir ki… Elbette anladıkları dilden cevapları verilecektir. Kısacası; Devletin şefkatine razı olmayanlar, kudretine boyun eğmek zorunda kalırlar. Müslümanlar; kardeşlik, dayanışma, birlik ve beraberlik içerisinde maddi-manevi unsurlarını seferber ederek bu olumsuzlukları gidermek zorundadır. Müslümanlar dünkünden daha çok bugün, kardeşlik dayanışma, birlik ve beraberlik içerisinde maddi ve manevi unsurları seferber ederek, güzelim Ülkemiz Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunun olumsuzluklarını gidermek zorundadırlar. İçeriden ve dışarıdan güzel Ülkemiz Türkiye'ye düşmanlık eden hainlerin tuzaklarını boşa çıkarmak için, birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşlik hukukumuzu muhafaza etmek zorundayız. Türkiye'mizin maddi ve manevi yönden güçlenmesi, birlik, beraberlik ve kardeşlik için çalışanlara selam olsun.
Âyet-i Kerîmelerde: "Hepiniz toptan Allah'ın ipine (İslam'a) sarılın, ayrılmayın, Allah'ın size olan nimetini anın; düşmandınız, kalpleriniz arasını uzlaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar” "Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.” (Al-i İmran Sûresi âyet:103, 105) "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat Sûresi âyet:10) buyrulmuştur.
Fitne ve tefrikadan uzak durup birliğimizi, kardeşliğimizi koruyup, maddi ve manevi yönden huzur ve mutluluk içinde yaşamamız duası ile… omerlutfiersoz@gmail.com
MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REĞAİB KANDİLİ
HRİSTİYAN BİR KOMŞUN NAMAZ KILSA NE DERSİN?
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’ U NASIL ANLAMALIYIZ?
HAKİKİ VUSLAT ÖLÜMLE MÜMKÜNDÜR
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
AHİRETİ ÖNCELEYEREK DÜNYA NİMETLERİNDEN FAYDALANMAKTA BİR SAKINCA YOKTUR
FEDAKÂR, DAVA ADAMI EĞİTİMCİLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM
NAMAZ; İSLAM DİNİNİN DİREĞİDİR
YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU!
ŞEHİD YAHYA ES- SİNVAR’IN VASİYETİ