İMAM HATİPLERİMİZ
Çözüm değil sonlandırma süreci
MASADAKİ ATIŞTIRMALIK ÇEREZ: UKRAYNA
BEREKETLİ RAMAZAN, ORUÇ AY’I HOŞ GELDİN
Konyaspor İstediğini Aldı
Şubat ayı enflasyon verileri merkez bankasının faiz indirim kararını kolaylaştıracak
YAŞA ONU
Şeytanı Ne Davet Eder?
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
BEREKET, HUZUR, UMUT...
TERÖR VE TERÖRİZM
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Muharrem ayının onuncu günü Aşûre günüdür. İçinde bulunduğumuz bu gün de Muharrem’in onuncu günü olduğu için aşûre günüdür. Muharrem ay’ı, Kur’an-ı Kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Bu güne aşûre denmesi, Muharrem ayının âşiri, yani onuncu günü olması ve başka bir rivayete göre de on Peygambere on Mucizenin ihsan edildiği için aşûre denmiştir.
Aşûre gününde Hz. Nuh (a.s.)’ın tufanı dinmiş, sonra yanlarında bulunan gıdalardan aşûre’yi yapmışlardır. Aşûre, güzel bir uygulama olarak günümüze kadar devam ettirilmiştir. Bizlerde bu önemli günde manevi anlamda üzerimize düşün görevleri yapmalı, gerçek anlamda yardımlaşarak, aşûre çorbasını (tatlısını) yaparak etrafımızdaki kardeşlerimize vermeliyiz. Bu sayede kardeşliğimizi gerçek anlamda kavrayıp canlandırmış oluruz.
Bu ayın en kıymetli ve önemli gecesi de Aşûre gecesidir. Yüce Mevla, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdem’in tövbesinin kabul olması, Hazret-i Nuh’un tufandan kurtulması, Hazret-i Yunus’un balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahim’in ateşte yanmaması, Hazret-i Yakub’un oğlu Hazret-i Yusuf’a kavuşması, Hazret-i Yusuf’un kuyudan çıkması, Hazret-i Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hazret-i Musa’nın Kızıl denizi geçmesi, v.b önemli olayların bu Mübarek Aşûre gününde olduğu ifade buyurulmaktadır. Ancak aynı zamanda bu önemli günde çok güzel ve önemli olayların olduğuna şahit olduğumuz gibi, hiç de hoşlanmadığımız hadiselerde olmuştur. Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın çok sevdiği torunu Hz. Hüseyin (r.a.) Kerbela da Muharrem’in onuncu günü Şehid edilmiştir. Kısmet olursa bu önemli Şehadeti ayrıntıları ile ileriki zamanlarda yazıp,siz değerli okurlarımıza ulaştırma imakânına sahip olurum.
Medine’de aşûre günü oruç tutan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.s.), “Yahudilerin de oruç tuttuklarını gördü. (Niye oruç tutuyorsunuz?) diye sordu. Onlar da, (Allah’ın İsrail oğullarını düşmanından kurtardığı bir gündür, Musa bu günde oruç tuttuğu için) dediler. Resulullah Efendimiz de, Müslümanların bugün oruç tutmalarının sebebini anlatmak için, (Ben Musa Aleyhisselama sizden daha layıkım)” buyurdu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud) “Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Müslim)
Yahudilere benzememek için sadece onuncu günü değil öncesinde veya sonrasındaki günlerin de oruçlu geçirilmesi gerekir. Sadece onuncu günü oruç tutmak mekruhtur. Bu önemli günde ibadet ve taâtta bulunmalı, Kuran-ı Kerim okumalıyız. İkramlarda bulunmalı ve en önemlisi sadaka, infak v.b. yardımlaşmamızı bu günlerde yoğunlaştırmalıyız. Bir vücudun azaları gibi olduğumuzu göstermeliyiz.
Müslüman, bu önemli ay ve günlerin kıymetini bilmeli, fitne, fesat çıkarıp düşmanlık yapmak isteyenlere fırsat vermemelidir. Önemli olan kardeşlik, birlik ve beraberliği koruyabilmek ve Yüce Allah(c.c.)'ın “Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın.” (Ali İmran Sûresi âyet:103) emrine uyabilmektir.
Yüce Allah(c.c.) :"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” buyurmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde "Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez" (Buhari Mezalim 3), "Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi Mü'min kardeşi için de sevip arzu etmedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olamaz"(Buhari İmam 7) buyurmuştur.
Önemli gün, ay ve zamanların değerini bilerek değerlendirmeliyiz. Kur’an ve Sünnet’e tabi olarak yaşayacağımız bir hayat bizleri hem dünyada hem de ahirette gerçek anlamda kurtuluşa ve huzura erdirir. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
BEREKETLİ RAMAZAN, ORUÇ AY’I HOŞ GELDİN
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
SİYONİST İSRAİL VE EMPERYALİST AMERİKANIN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR.
MAHKEME-İ KÜBRADA BERÂT ETMEK İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
MERHAMET ETMEYEN KİMSEYE MERHAMET OLUNMAZ
HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR
NAMAZ MÜ’MİNİN MÎRACIDIR
İSLAM VE SAVAŞ
OSMANLI’DA ADALET VE BİZANS PAPAZLARININ MÜSLÜMAN OLUŞLARI
DOĞALGAZ KULLANIMINDA DA İSRAFI ÖNLEMELİYİZ