“İ” LERİMİZ (3)
DOLDURUŞA GELEN, UKRAYNA GİBİ OLUR.
SURİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKELER
28 ŞUBAT POST MODERN DARBESİNİ UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ!
Para piyasaları oyun alanı değildir!
İNCE SES
Şanlı Devrimi Duydunuz mu?
Konyaspor’dan Bahanesiz Kayıplar
BİR ŞEHİR BİN HİKAYE MALATYA
SURİYE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Değerli dostlar, "İ”lerimizi anlatmaya, hayatımıza giren ne kadar "İ” varsa hepsini sizinle paylaşmaya devam edeceğim. Şimdiye kadar iki tane "İ” den söz ettim. Bugün ve Ramazan boyunca bu güzel hasletleri yazmayı sürdüreceğim Allah izin verirse.
Bugünkü "İ” konumuz; "İSLAM” üzerine olacak.
Kelime anlamı "itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlik ve barış içinde olmak” olan İslâm, dinî bir terim olarak "Allah'a itaat etmek, teslim olmak, Hz. Peygamber'in din adına getirdiklerinin hepsini bütün varlığıyla benimsemek ve benimsediğini ortaya koymak” demektir.
İslam; itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, teslim olmak, esenlik ve barış içinde olmaksa şu soru akla gelmez mi? Kime itaat etmek, kime boyun eğmek, kime bağlanmak, kime teslim olmak?...Bu soruya Fatiha suresi en net ve kısa cevabı verir:
"(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.”
Bu ifadeye göre, kula kul olmak, kullardan medet ummak, yatırları imdada çağırmak, Şeyhten, hacıdan, hocadan yardım dilenmek, bu yönüyle tekkelere, türbelere çaput bağlamak, mum yakmak, fala bakmak, sihir ve büyü yapmak… İslamî olmayan, hakkı ve hakikati inkâr anlamındadır. Bu da Allah'a değil de, O'nun dışındakilere bel bağlamaktır.
Allah dışında, putlara, heykellere tapınmak, onların büstünü yapmak, onların yattığı yerleri kutsallaştırmak, mezarlarını ziyaret etmenin mukaddes olduğunu söylemek, Allah'a şirk koşmaktır. Şirk ise çok büyük günahlardandır.
Rabbimiz, insanlar yolunu şaşırmasın, doğruluktan sapmasın, tevhit inancından başka yöne yönelmesin, barışı, sapıklığı seçmesin… diye ilk insanı peygamber olarak seçip, göndermiştir. Bu bize şunu anlatır; ilk din tevhit dinidir, ilk insan da peygamberdir. Dünya tevhit ile yani birlik ile vahdet ile huzur bulur. Eğer bugün huzur kalmamışsa, barıştan söz edilemiyorsa, insanlar İslamî anlayıştan uzak kalmışlar demektir. Yeryüzünde hiçbir rejim ve sistem İslam gibi insanlığa huzur, barış, kardeşlik, medeniyet, dostluk, teknoloji ve insanlık getiremez.
İslamsız bir dünya; kaosa açılan, cehennemi bir ortamdır. Kaldı ki İslamsız dünya oluşturulamayacaktır. Çünkü Allah'ın indinde din İslam'dır. Kim İslam'dan başka bir din edinirse o geçersizdir.
Zaman zaman duyuyoruz: "Bugün İslam'ın geçerliliği kalmadı, o, Hz. Muhammed zamanındaydı…” gibi gerçeklikle bağdaşmayan, hiçbir belge ve mesnede dayanmayan saçma bir sözdür.
Nereye baksak, hangi mekanı kontrol etsek, Allah'ın olmadığı, O'nun görmediği, bilmediği, duymadığı hiçbir şey yoktur. Ateist olmak mümkün değildir. "Ateistim” diyenler, eninde sonunda Allah'a kavuşacaktır.
Bir Allah Var!
Akan suyun zerresinde,
Hayat veren bir Allah var,
Şu dağların zirvesinde,
Hakkı yazan bir Allah var!
Ağaçların yaprağında,
Dünyaların toprağında,
Caddesinde sapağında,
Desen çizen bir Allah var!
Her gün her an heyecanla,
"Ya hu” diyen her bir canla,
Zikir eden tüm cananla,
Dertler çözen bir Allah var!
Dilârânın kelamında,
Dilrubânın selamında,
Muhabbetin meramında,
Dostça gezen bir Allah var!
Yiğitlerde tüm erlerde,
Sabah vakti seherlerde,
Hasret dolu bu yerlerde,
Kulu sezen bir Allah var!
Ayet ayet surelerde,
Zaman zaman sürelerde,
Gezdiğimiz yörelerde,
Gönle sızan bir Allah var!
SEVGİYE AÇILAN KAPILAR VEYA DİLARA
“İ” LERİMİZ (2)
“İ” LERİMİZ
DÜŞÜNCE ÜZERİNE
ALTI ŞUBAT DEPREMİNİN ARDINDAN
ŞİİR MEKTEBİ
O KADAR MI ZOR?
PAYİTAHTA RUH VERENLER
DOSTLARDAN KURTULUŞ YOK
RUBAİLERİMDEN SEÇMELER