DOLAR
38,31
EURO
43,94
STERLİN
51,30
GRAM
4.295,53
ÇEYREK
7.060,50
YARIM ALTIN
14.112,00
CUMHURİYET ALTINI
28.092,94

CHP entübe aşamasında…

Bilgi çağındayız diyorlar… Ama sokaktaki ses, ortaçağ yankısı gibi. Bilim artık bir tık uzağımızda ama aklımız, o bilgiye ulaşmak bir yana, ondan kaçmanın yollarını arıyor. Elimizde telefon, cebimizde internet, dilimizde cehalet.

Bunu hafife almak kendini kandırmaktır.

Normal doğumun insan sağlığı için daha faydalı olduğu bilimsel olarak bin kez kanıtlandı. Bunu söyleyenler de ne sarıklı vaizler ne de ideolojik fanatikler. Alman doktor söylüyor, Amerikalı bilim insanı söylüyor, doğum üzerine ömür harcamış uzmanlar söylüyor. Ama bizim ülkede biri çıkıyor, "Bedenim bana ait” diyor, bilimle dalaşıyor. Evet, beden senin. Ama o bedeni yaşatacak bilgiye de düşmanlık etme bari!

Devlet, halkın sağlığını gözetmek zorundadır. Bu da bazen "uyarı” gerektirir, "yönlendirme” gerektirir. Sezaryen elbette gerektiğinde hayat kurtarır. Ama keyfi, plansız, hesapsız yapılırsa, nesiller boyu sürecek sorunlar doğurur. Bunu bilmek zorundayız.

Kürtaj meselesinde de aynısı yaşandı. Bilim uyardı. Sağlıkçılar haykırdı. Ama ideoloji gözleri kör etti. Aynı kafa şimdi normal doğuma da savaş açıyor. Her konuda bir karşı duruş, her meselede bilimle inatlaşma. Bu inat kimin işine yarıyor? Cehaletin mi? Bencilliğin mi?

Bir yandan nüfus yaşlanıyor. Ülke genç insan bulamıyor. Tarımda, sanayide çalışacak adam yok. Diğer yandan "Suriyeliler gitsin, Afganlar istemiyoruz” diye bağıran aynı kesim… Peki kim çalışacak? Kim bu çarkı döndürecek? Sadece şikâyet etmekle, ülke yönetilmez.

Üstelik mesele sadece demografik değil. Zihinsel bir krizle karşı karşıyayız. Bilimsel her açıklamaya karşı çıkan bir "karşıtlık ideolojisi” doğdu. Bu yeni tip muhalefet, neye karşı olduğunu bilmiyor ama mutlaka karşı. Sadece eleştiriyor ama üretmiyor. Sadece konuşuyor ama dinlemiyor.

Ve siyasetin durumu? Felaket.

Her konuya illa bir siyasi kimlik yapıştırma çabası… Kadın doğum yapmalı mı? AK Parti ne diyor? Karşı mı? O zaman destekleyelim! Bu akıl değil, bu hesapçılık. Siyaseti din gibi yaşayan bir kitle oluştu. Hangi kapıyı açsan, biri arkasından parti sloganı atıyor.

Özgür Özel gibi isimler, tam da bu kaotik ortamda yükseliyor. Çünkü boşluklar doğuyor, o boşlukları nitelik değil, fırsatçılık dolduruyor. Lider dediğin akılla yürür, bilgiyle konuşur. Eğer her cümlesi tribünlere oynuyorsa, orada liderlik değil, sadece figüranlık vardır.

Bu ülke, bilme düşmanlık ederek ayağa kalkmaz. Bu millet, her meselede kulaktan dolma bilgiyle karar verirse, kendi kuyusunu kazar. Sadece bugünü değil, yarını da kaybeder.

Artık şunu net söylemek gerek:

Ya bilimden yana olacağız ya da cehaletin avucunda kaybolacağız. Arası yok. Bu bir fikir savaşı değil, bir varoluş mücadelesi.

Ve evet, bazen doğruyu söylemek serttir. Ama yumuşatılan hakikat, zehirlenmiş bir iltifattan başka bir şey değildir.

Maalesef CHP ve fanatik destekçileri muhalif olma adına gözlerini bilme, gerçeğe ve hakikate kapatmış durumdalar. Cehalet adlı onulmaz hastalığın pençesinde ne yapacaklarını bilememenin çaresizliği içerisindeler. Derhal yoğun bakıma alınmalı gerekirse entübe edilmelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları