Bunu yapan seçimi alır
14 Mayıs seçimlerine artık sayılı günler kaldı. Türkiye seçime ittifaklarla giriyor. Her ne kadar 4 cumhurbaşkanı adayı ittifakı varsa da iki ittifak öne çıkıyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı.
Her seçim önü olduğu gibi bu seçimde de adaylar vaatlerini açıklamaya başladı. Cumhur İttifak ayağı yere basan ve yapabileceği vaatler sıralarken, Millet İttifakı seçimi kazanma adına aklına gelen her vaadi vermeyi ihmal etmiyor.
İnanın taraf tutmuyorum. Gayet objektif yazıyorum. Bakınız dün katıldığı televizyon programında Kılıçdaroğlu hangi vaadi verdi. " Üç ay içerisinde vizesiz AB ülkelerine seyahat vaadi” Bu mümkün mü? Aklı başında herkes ‘ülkeyi satmadıkça' böyle bir vaadin olmayacağını bilir. Hatta daha da öteye giderek şunu söyleyeyim ülkeyi satsanız bile bu iş 3 ayda olmaz. Zaten sunucu da Kılıçdaroğlu'nun bu uçuk vaadine inanmadığı için soruyu tekrar bir kez daha sordu. Ancak cevap aynı… Yardımcısı Veli Ağbaba ise depremzedelere altı ay içerisinde ev yapacakları sözünü verdi.
Vaatler uçuk olursa siyasetçi güvenirliğini kaybeder. Her partinin bir kemik oyu var. Kemik seçmen liderleri uçuk da olsa, kaçık da olsa destekler. İnanmasa da oyunu verir. Önemli olan kemik oyun dışındaki seçmeni ikna etmektir. Kılıçdaroğlu ve ekibi her türlü yolu deneyip de başarılı olamadıklarını görünce uçuk vaatler eşiğini bir hayli yükseltmişe benziyor. Bakalım bu sefer başarabilecekler mi ?
Ben bu durumda olsam ne yaparım diye düşündüm. Baktım partiler her türlü kitleden oy alabilmek için bir vaat yarışına girmiş durumdalar. Unutulan kesim hangisi diye biraz kafa yordum. Unutulan iki kesimin olduğunu gördüm ki bu iki kesim kesinlikle dengeleri değiştirir.
Biri ev kadınları, diğeri okulunu bitirmiş işsiz gençler. Bu iki kesimin oyu nasıl alınabilir? Her iki kesim nasıl mutlu edilir?
Bakınız ev kadınları veya ev hanımlarının hiçbir yasal güvenceleri yok. Hiçbir gelirleri yok. Bir miktar gelirleri olsa kötü mü olur? Hem ‘Sosyal Devlet' denilen bir devletsek her kesimi düşünmek zorundayız. Çalışan kadınlara her türlü hakkın verilmesi için tüm partiler sırada…Verilsin hiç itirazım yok. Ancak kimse dönüp ev hanımlarına bakmıyor. Çantada keklik mi görülüyorlar, yoksa onların zaten hiçbir hakkının olmadığına mı inanılıyor, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, ev hanımları dertli. Hem onlara evinizde oturup çocuk yetiştirin deniliyor, hem de ellerinden tutulmuyor. Bakınız fazla değil evlendikten sonra her ev kadınına 1000 TL verilse ve sonra çocuk başı dişe dokunur bir destek…. Kötü mü olur? Hayır bence çok hayırlı bir iş yapılmış olunur. Kadınlar mutlu olurlar. Kadın mutlu olursa aileler mutlu olur. Aileler mutlu olursa millet mutlu olur.
İkinci kesim okullarını bitirmiş öğrenciler. Öğrenciler üniversiteyi bitirdiklerinde hemen iş bulamıyorlar. O güne kadar ailesine yük olmuş bu gençler iş bulamayınca sıkıntıya giriyor, ailelerine karşı mahcup oluyorlar. Okulunu bitiren gençlere küçük bir harçlık misali iş buluncaya kadar ve süresi 1 yılı geçmeyecek şekilde bir miktar karşılıksız burs verilse olmaz mı? 1000 TL gibi. Öyle bir güzel olur ki…
Bu iki kesimin kesinlikle düşünülmesi gerekir. Sosyal Devlet olmak bunu gerektirir. İnanın bu dile getirdiğim iki kesim ile ilgili kalem oynatanlar seçimde kazançlı çıkacaklar.
Benden söylemesi… Seçimi her türlü garanti ediyorum.
Yazarın Diğer Yazıları