MAÇIN GALİBİ HALİS ÖZKAHYA…

Neresinden bakarsak bakalım çok kritik bir maçtı mutlak kazanma ihtiyacını içinde saklayan…  Düşme hattının kenarından hemen uzaklaşma ihtiyacını şiddetle hissettiğimiz haftaya denk gelen bir maç… Sahadaki oyun kalitesi önemli olsa da sonucun öneminin çok daha önem kazandığı bir maç… Beraberliğin dahi oldukça kötü sonuc olacağı bir maç…
Rakip Tolunay Kafkas’ın takımı ve oldukça mücadeleci, agresif bir takım… Sezona her ne kadar istedikleri gibi başlayamasalar ve sakıtlıkların getirdiği olumsuzlukları yaşıyor olsalar da iyi bir oyun disiplini olan ve inatçı bir takım… Torku Konyaspor’u zor bir maç bekliyordu her zamankinden daha çok mücadele gerektiren… Doğrusu öyle de oldu. Rakibinden daha çok koşan kazanma arzusunu daha çok sahaya yansıtmaya çalışan bir takım vardı.
Tüm bu olguların etkisinde kazanma isteği ile baskı kurmaya çalışan, golü ve galibiyeti daha çok düşünen takım Torku Konyaspor idi. Ceza sahalarını oldukça iyi savunan, sahaya  ataklarımızı etkisiz kılacak bir düzende yerleşerek  atak zenginliğine izin vermeyen rakibi karşısında Torku Konyaspor’un gol bulma olasılığı nerdeyse hiç kalmamıştı. Torku Konyaspor adına Hasan Kabze’nin rövaşatası ile Ömer Ali’nin Karabük ceza sahasını karıştırarak Torje’ye verdiği pas dışında pozisyon dahi yoktu. Sabaha kadar oynansa gol olmaz türünden oynanan bir maçtı.
Karabük takımı daha çok gol yememeyi düşünürken, Kumbela ve Traore’nin hızından da yararlanarak arkaya sarkmayı ve gol aramayı da düşünen bir oyun kurgusunu uygulamaya çalıştılar. Taa ki Selim kırmızı kart görünceye kadar. İlk dakikalarda gol de bulabilirlerdi. Onu da Belec çok iyi sezinleyerek çok iyi bir çıkışla önledi. Selim atılınca golü düşündüler, bunun için de Turgay Bahadır’ı oyuna aldılar fakat atmalarından ziyade yemelerine sebep olan bir düşünce olduğu 89. dakikada Ömer Ali’nin golü ile anlaşıldı.
Bu gelişmeler ışığında maçın galibi Halis Özkahya oldu. Geçen sezon Gençlerbirliği maçındaki yönetimi hafızalarımızda tazecik yerini koruyordu. Sabıkası da büyüktü. Daha çok kartlardaki tutarsızlığında gösterdi bu kez marifetlerini. Selim’in ilk sarı kartı doğru ama ikinci sarı kartında faul bile yok ve çok temiz bir hareketle topu çalıyor. Kumbela’nın sarı kartı net kırmızı kart. Rakibe bilerek ve isteyerek arkadan atılan tekme heryerde kırmızı karttır. Hatta selim’in atılmasından sonra Uğur İnceman’ın bir hareketi net sarı karttı ama veremedi. Musa Çağıran’ın Djalma’yı omzundan çekerek etkili atağı kesmesi ve Emre’nin açık kolları ile topu kesmesi net sarı kartlardı. Görülmeme olasılığı olmayan net poziyonları görüp veremediler her nedense… Mabiala’nın bir korner pozisyonunda Hasan Kabze’nin omzuna dirseği ile yüklenmesi, pozisyonunu aşırı güç uygulayarak  bozması dolayısıyla topa kafa vurmasını faulle engellemesi penaltı idi. Bu da verilmedi. Bir de gol oluşurken Hasan Kabze’nin pas verdiğinde Tolga’nın çok az ileri de olmasını göremediler.
Tüm uygulamalar ile gelen tek golde  Selim’in atılmasının da etkisini düşünerek maçın galibinin Halis Özkahya olduğunu ifade etmek yanlış olmaz… Bu hakemin Konya’dan ne istediğini bilemiyoruz. Bir Konyalı’da falan alacağı kaldıysa söylesin biz ödeyelim…
İkinci Konya’ya gelişinde çok heycanlı olduğunu söyleyen Aykut Kocaman galibiyetle başladı lige… Kendisinin uzun süreli çalışmaya, daha uzun süreli planlar ve projeler yapmaya değer kalitede olduğu ortada. İnanıyorum ki niyetler karşılıklı böyledir ve uzunca bir birliktelik ile Torku Konyaspor’un şehre yakışacak başarılara ulaşması önümüzdeki yıllarda sağlanır. En azından bu maçta Tolga’ya formaya vermesi ile atılması gereken adımlardan birini attığına inanıyorum…
Hasan Kabze’nin oynama arzusu, atakları organize etmesi ve golün başlangıcındaki pası ile galibiyetteki katkısı büyüktü. Kaleci Vid Belec’i ise takıma alışmış gördüm. Daha cesur oynadı. Maç sonundaki arkadaşlarını kutlama hareketleri Belec adına kaydadeğer buldum.
Tek golle alınan galibiyet önemli bir soluklanma, ilerisi için dingin kafalarla daha mantıklı, daha sakin düşünebilme imkanını sağladı.
Selam ve dua ile…