Konyaspor’da Her Yol Mağlubiyete Çıktı

En kötü sezonlarından birini yaşayan Trabzonspor karşısında çıkacak Konyaspor'dan galibiyet beklentisinde olmak hiç de abartı olmazdı. Konyaspor'un dezavantajı ise Trabzonspor'un şiddetle galibiyete ihtiyacı olmasıydı.

 

Maç başladığında dağınık, doğru düzgün pas yapamayan, elindeki topları basitçe, çok hızlı bir şekilde rakibe veren, bol bol hatalı pas yapan Konyaspor vardı.

 

Trabzonspor'un kötü oynayabilme şansı yoktu. Karşısında aldığı topları atağa dönüştürebilen ve zorlaya bilecek bir performans gösteren rakip yoktu. Zahmetsiz sahip oldukları toplarla Konyaspor kalesinde üretken olmaktan uzak oyun oynadılar. Konyaspor da çabuk kaybettikleri topları savunma çabası ve dengesizliği içinde gitti geldi.

 

İlk yarıda atılan goller de duran top sonrası oluşan  dengesizliklerden ve penaltıdan geldi.

 

Aslında sahada galibiyet alabilecek Trabzonspor'dan ziyade rahatlıkla üstünlük sağlanıp galip gelinmeye uygun Trabzonspor vardı. Fakat bugünkü Konyaspor bunun çok uzağındaydı. Maçı kısaca özetlemek gerekirse Trabzonspor'un galibiyetini kendi galibiyet arzularından ziyade Konyaspor'un mağlubiyet çabası belirledi diyebiliriz.

 

Aleksiç'in oyuna başlamamasını olumlu bulurken Uğurcan'ın orta sahada oyuna başlamasını yadırgadım. Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltme girişimi işi daha da kötüye götürdü.

 

Gözde büyütülmüş bir Trabzonspor'un üstüne gitmekten çekinen aman gol yemeyeyim mantığının hakim olduğu Konyaspor, akıcı oyun oynamaktan uzak kalarak Trabzonspor'un olumsuzluklarından yararlanma fırsatlarını elinin tersiyle itti.

 

Uğurcan ve N'dao'nun verimsiz oyunu Trabzonspor'un işini fazlasıyla kolaylaştırdı.

 

Basitçe gol yeme hastalığı yeniden nüksetti.

 

Saçma sayılacak hareketlerle rakibin ikram ettiği penaltı kale direğine nişanlandı.

 

Uzatma dakikalarında çok uygun pozisyonda Pedrinho topu dışarı attı.

 

Galibiyet ortamının fazlasıyla mevcut olduğu bir maçta fırsatların heba edilmesi Konyaspor'da tüm yolların mağlubiyete çıkması kaçınılmazdı.

 

Selam ve dua ile...


Yazarın Diğer Yazıları