BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
İki yüzlülüğün nirvanası
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
PAYİTAHTA RUH VERENLER
Kira enflasyonu dezenflasyon sürecini baltalıyor
DÜNYA EDEBİYATLARINDA KÖY VE KÖYLÜ İNSAN
TEŞEKKÜR
Her Galibiyet Değerlidir
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
İNSANLIĞIN DRAMI VE “NOVUS ORDO SECLORUM”
DEVLETİN İHMALLERİ VE GENÇLİK
Sınırları Zorlarken 2025 Mesajı
Kaybedilen İki Puan
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Sezon başından beri Konyaspor'un haksız ve yanlı uğramaya maruz kaldığı doğrudur. Skandal hakem hataları ile puanları kaybedildiği de doğrudur. Adaletli yönetimlerle Konyaspor'un en az on puan fazlası daha olabilirdi. Verilen beş maç seyircisiz oynama cezası kabul edilir değildi. Transfer edilen forvetlerin beklenen katkıyı yapmamasının gelinen noktada en önemli etkenlerden biri olduğu da doğrudur.
Bu olumsuzluklara karşılık Konyaspor yönetimi hep devre arasını gösteriyordu. Yapılan transferlerde hata yaptık, ara transferlerde herkesi heyecanlandıracak golcü alacağız diyorlardı.
Çoğu kesim mevcut yönetimi istifaya davet ederken, ağır eleştiriler yaparken insafa davet eden fikirleri savunuyordum. Birlik olunması gerektiğinden bahsediyordum.
Yapılan açıklamalara güveniyor ara transferde beklenen, herkesin tatmin olacağı hamlelerin yapılacağına inancım üst noktadaydı. Olmadı. Kendi adıma büyük hayal kırıklığı içersinde yaşadığımız günlerde yarınlara ümitle bakmak için kendimi aşırı zorlamama rağmen gönlüme umudun en ufak kırıntısını dahi düşüremiyorum.
Dört ay önce belli olmuştu kaliteli forvetlerin gerekliliği. Beklentim bu süre içersinde gerekli araştırmaların yapılarak dediğiniz gibi heyecan verecek golcülerin alınıp ara transferin ilk gününde imzaların atılması ve kampın ilk günüde takımın dört yeni transferle antremanlara başlamasıydı. Doğrusu bendeki bu beklentiyi oluşturan da yöneticilerin yaptığı açıklamalardı. Gelinen nokta ortada.
Hiç lafı evirip çevirmeden transferlerle ilgili yaptığınız etkinliklere bakarak düşüncelerimi şu şekilde ifade edeyim. Siz hep konuşmuşsunuz. Yapacağız, edeceğiz, alacağız demekten başka hiçbir iş yapmamışsınız.
Yapılanlar, Trabzonspor ile ZTK'da yapılan maçın son anına kadar hiçbir transfer araştırması yapmadığınız ve girişiminde bulunmadığınızın izlerini taşıyor. Evet ara transfer döneminde transfer yapmak zordur. Bu somut, her zaman yaşanmış, net bir doğrudur. O zaman sormazlar mı böylesi net ve somut gerçeklere karşı çok uzun zaman varken niye önlem almadınız? Neden transferleri bu zor döneme bıraktınız? Ben söyleyeyim "herkesi heyecanlandıracak” tabir ettiğiniz transferlerin kim olacağını siz de bilmiyordunuz ve işin kötüsü hala da bilmiyorsunuz.
En baştan fikstüre şöyle bir bakılır. Ben sizin adınıza bakayım. İlk altı maç sırasıyla Trabzon, Geçlerbirliği (D), Başakşehir, Alanya (D), Bjk ve Akhisar (D), üçü içerde ligin dişli ekipleri ile üçü deplasman kendi rakiplerimizle… Bu durumda bu altı maçı da kaybetmemiz olası dediğimde kim itiraz eder. Gönlümüz altı maçtan da galibiyetle ayrılmamızı ister ama ilk üç maç kaybedildiğinde işler berbat bir hal alır. Arkasından normal şartlarda kazanabileceğimiz maçlara mutlak galibiyet düşüncesiyle çıkılan ama bu düşünce baskısının getirdiği olumsuzluklar ile kaybedilen maçlar serisi gelir.
Evet… Yukarıda belirttiğim ve benim son iki aydır uykularımı kaçıran bu durum sizin hiç dikkatinizi çekmemiş intibası oluştu bende… Tersi olsaydı dört yeni transfer kampın il günüden takımla çalışmaya başladığını görürdük. İlk transferiniz Yatabare olmazdı. Yatabare fayda sağlayacak bir futbolcu ama heyecan uyandıracak değil. Heyecan uyandıracak diye kastedilen Yatabare ise durum daha da kötü.
Gelelim Poko'ya… Bölge olarak kimine göre ihtiyaç dahi yok. Bana göre de Poko alınması söz konusu ise muhakkak alınmalı. Çünkü takımın oyununu muhakkak hatırı sayılır şekilde yükseltecek bir futbolcuydu. Eğer Poko transferi girişiminde bulunmasaydınız kimse sizi eleştirmezdi. Poko'nun transferini düşünmenizi takdirle karşılarım fakat bir transfer sürecinde beceriksizlikler ancak bu kadar sergilenebilirdi. Neyi bekliyordunuz? Karabük'ün futbolcumuzu ne olur alın diye yalvarmasını mı? Poko'nun beni alın diye yalvarmasını mı?
Bir de Konyaspor'un daha güçlü takım kurma zorunluluğu vardı. Girişte bahsettim Konyaspor'a yapılan haksızlıklar tarih boyunca hep oldu ve bitmeyecek. Öyleyse Konyaspor'un sahada hakemi de yenecek güçte bir takım oluşturma zorunluluğu yok muydu?
Mehmet Özdilek'e seslenmek isterim bir noktada. Yapılan bu hatalarda sizin de büyük sorumluluklarınız var. Hatanız demiyorum sorumluluklarınız var. Niye yöneticilere baskı yapıp şu futbolcuları istiyorum hemen alın demediniz. Bugünlerde transferler geç kaldı açıklamalarınız hiç bir anlam ifade etmiyor. Olsa olsa yarın ki olumsuzluklarda kaçmaya altyapı oluşturmak olur bu açıklamalar. Bir de kendinizi hiç özletmiyorsunuz. Sık sık tv'de görüyoruz. Antremanlardan çok tv'de görmek bizi çok mutlu ediyor.
Gelinen noktada hala kaliteli futbolcular bekliyoruz. Diyelim ki çok yerinde, yüksek tavandan heyecan uyandıran transferler yaptınız. Olmadı… Yine olmadı… Ligin en iyi takımını kursanız bile geç kaldınız. Yukarıda bahsettiğim fikstürün yaşatabileceği olumsuzluktan dolayı "semeri yollamışlar ama eşek öldükten sonra” durumunu yaşayarak "heyacan veren futbolcu”larla istemediğimiz bir menzile heycanlı heycanlı bir yolculuk yapabiliriz.
İsteğimiz Konyaspor'un hakkettiği yerde olmasıdır. Bu yazıyı saldırgan bir tutum içinde yazmadım. Maksadım Konyaspor'u yönetenlere durum izahı yapmaktı. İster kabul etsinler ister etmesinler durum bu…
Selam ve dua ile…
Her Galibiyet Değerlidir
Konyaspor Sezonun En İyi Oyununu Oynadı
Gaziantep Kazanmadı Konyaspor Mağlup Olmak İstedi
Galibiyet İyi Ama Oyun Çok Kötü
Konyaspor’da Her Yol Mağlubiyete Çıktı
İkinci Yarıdaki Oyun Değerliydi
Konyaspor’un Çözüm Bekleyen Sorunları Var
Çekingen Mücadelenin Sonucu
Derin Zikzaklardaki Konyaspor
Mahir ve Sehiç