Konyaspor’a Rahatlamak Yok

Sezonun 27. haftasında 25. maçına son iki maçı kazanarak ve özgüven kazanarak çıkan Konyaspor bir galibiyet daha alarak alt taraftan biraz daha uzaklaşma fırsatı yakalayacaktı. Rakip GaziantepFK'nin sezonun etkili performans gösteren takımlarından olması Konyaspor'un sahada göstereceği performans, takım ve teknik ekip adına bir ölçü olacaktı.

Maç başladığında topu rakibe ver, rakibi sahanda karşıla gibi ince stratejiler yapmamış iki takım vardı. Her iki takımın amacı da eline geçirdiği toplarla rakip kalesine gitmek ve gol atmaktı.

Maçta çata çat bir mücadele ve oyun vardı. İki takımda çekinmeden rakibinin üzerine gidiyor ve etkili ataklar düzenlemeye çalışıyordu. Top bir o kalenin önünde, bir öbür kalenin önünde estantaneleri yaşandı. Her iki tarafında hızlı oynamaya çalıştığı, bir birine karşı geri atmadığı bu mücadele futbolseverlerin hoşuna gidecek tarzda bir mücadelenin oluşmasına neden oluyordu.

Maçta gol oluşmuyor ama zevk veren bir mücadele oluşuyordu. Maçta gol oluşmamasının sebebi oluşan gollerin el teması, ofsayt ve faul nedenleri ile iptal edilmesiydi. Öyle ki maçtaki mücadele en çok ofsaytın oluştuğu mücadelelerden biriydi. Bundan dolayı hakem etkinliklerinin ve VAR etkinliklerinin sıkça yaşandığı bir maç oldu.

Maçın gidişatını değiştirecek olay 41. dakikada yaşandı. GaziantepFK'den Miranda'nın Guilherme'nin arkadan aşil tendonuna sert basması kırmız kart gerektiren bir hareketti. VAR ile de uzunca bir diyalog oluşmasına rağmen kırmızı kart uygulanmaması büyük eksiklikti. Hareketten sonra Miranda'nın yüz hâli net bir kırmızı kart olduğunu ortaya koyuyordu oysa…

Maçın hakemi kırmızı göstermeyerek maça etki etmiş midir? Her türlü maçta gösterilecek kartı göstermemek bir etkidir zaten… Kora kor bir mücadelenin olduğu bu maçta bir tarafın eksilmesi diğer tarafa büyük avantaj oluşturması kaçınılmazdır. Hele ki 41. dakikada oluyorsa etkisi daha fazla olurdu. Dolayısıyla hakemin bu yanlış kararının maça fazlasıyla tesiri olmuştur.

İkinci yarı yine aynı tür mücadele olsa da istediklerini daha iyi uygulayan, rakip kaleye daha çok giden, daha tehlikeli ataklar geliştiren ve ne yaptığını bilerek oynayan taraf GaziantepFK oldu. Ofansif oynamaya çalışsa da pozisyon ve tehlikeli ataklar oluşturamayan bir Konyaspor vardı.

Her iki takım arasındaki farkı oluşturan neden Gaziantep takımının oyuncuları bir birlerini tamamlayarak, kendi aralarında fikir birliktelikleri oluşturarak oynamasına karşılık Konyasporlu futbolcular düşünce birlikleri oluşturamadan oynamasıydı. Bu da Konyaspor adına gelişen atakların tehlike oluşturmaya evrilemeden sonlanmasına sebep oldu.

İlhan Palut'un oynatmaya çalıştığı oyun şekli bu maçta daha net şekilde görüldü. Goller atılıp sonuç alındığında üst düzey zevk alma hazzı vaad eden bu oyun şekli iki tarafı keskin bıçak gibidir. Bu birazda ligimize has bir durumdur. Genel yapının tercihi stratejik ve topu rakibe vererek oynadığı oyun şeklini artık şampiyonluk hedefi ile oynayan takımların dahi zaman zaman tercih etmelerine rastlamaya başladık. Sonuç alındığı ve puanların toplandığı da görüldü. İlhan Palut bugünkü oyunu başarıyla uygular, geliştirir ve sonuç alırsa üst bir seviyeye giden bir takım olur Konyaspor… Fakat sonuç alınamaz ve puanlar toplanamazsa amaç ve yapılmak istenenin faydası olmayacaktır. Türkiye'de kazandığın zaman başarılısındır. Sonuçta başarı varsa nasıl kazandığınla pek ilgilenen olmaz.

Önümüzdeki hafta Konyaspor, Başakşehir ile önemli bir maça çıkacak. Her iki takım için önemli bir maç olacak. İstediği sonucu alan Konyaspor alt sıralardan uzaklaşma ve sancısız bir sezon geçirmek adına büyük avantaj yakalayacaktır.

Konyaspor galip gelse puan sıralamasında oldukça rahatlayacağı bir pozisyon elde edecekti ama olmadı…

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları