Milli maçlar için verilen aradan sonra ilk maç ve yeni bir başlangıç… Bu yeni başlangıç kalan yedi haftaya da yön verecek önemli bir başlangıçtı. Deplasmanda Gençlerbirliği’ne karşı alınacak sonuç bu anlamda çok önemli idi…
Maçın genel görüntüsü gol yememek için oldukça temkinli oynayan iki takımın mücadelesi şeklindeydi. Maçta pozisyon zenginliği yoktu. Olan pozisyonlarda da kaleciler başarılı oldu.
Bu maçta oynadıkları oyunla Torku Konyasporlu futbolcular için uzun süredir en arzusuz oyunlarıydı diyebilirim. Bunun nedeni verilen ara ile soğuk havadan sıcak havaya geçişte sıcak havanın kendini hissettirdiği saatlerde oynanmasının ve mevsimsel geçişte vücutlarda oluşan yorgunluğun getirdiği uyuşukluktan kaynaklandığını söylemek mümkün. Eleştirmekten ziyade yaşanabilecek olguların olduğunu ifade etmek isterim.
Maçta Gençlerbirliği’nin oyun olarak üstünlüğü vardı. Özellikle ikinci yarıda bu daha belirgindi. Bu üstünlük aman aman açık ara bir üstünlük olmasa da topu daha iyi yönlendiren, oyunda istediklerini daha iyi yapabilen ve sahaya daha hakim oynayan Ortadaki toplara daha çabuk ulaşıp top hakimiyetini elinde tutan takımın Gençlerbirliği olduğunu söylemek mümkün.
Torku Konyaspor ise rakibinin bu etkinliklerine karşılık defansta daha diri kalmaya ve kalesini gole daha etkili kapatmaya çalıştı. Yapılan ortalarda daha etkili mücadele ile rakibinin gol pozisyonlarının önüne geçti. Bir taraftan da rakibinin hatasını kovalayan araya bir gol sıkıştırma çabası içinde olan Torku Konyaspor vardı.
Maç izleyenler açısından zevkli bir maç değildi. Torku Konyaspor taraftarı olmasak izlemek için tercih etmeyeceğimiz veya sıkıcı bir şekilde izleyeceğimiz bir maç olurdu. Maçı bir taraftanda Torku Konyaspor’dan bir şekilde gelebilecek gol beklentisi düşüncesi ile izliyorduk. Dakikalar geçtikçe ve sahada oynanan oyun bu beklentilerimizi iyice azaltıyordu.
Maçın son dakikalarında gelebilecek golden neredeyse ümitleri kesmişken rakip olmayacak yerde topu Ömer Ali’ye kaptırdı. Ömer Ali topu alıp akıllıca pasla topu Rangelov ile buluşturduğunda Rangelov kaleci ile karşı karşıyaydı. Rangelov atabilecek mi düşüncesi korkusu oluşsa da o, çok ustaca topu boş köşeye aşırtarak altın bir gol attı.
90. dakikada gelen golden sonra gelen üç dakikalık uzatmada maç disiplinden uzak bir mücadeleye dönüştü. Bir gol için saldıran Gençlerbirliği yakından kafa vuruşunda beraberliği yakalayabilirdi. Ama Serkan mükemmel bir refleksle buna izin vermedi. Traore’de hayatının en kolay gollerinden birini atacak pozisyonda topu dışarı attı.
Maça Torku Konyaspor açısından baktığımızda niye kötü oynadığından ziyade ne kazandık diye bakmamız gereken bir sonucu getirdi. Kötü oynanarak da olsa alınan üç puan, ligi üçüncü sırada tamamlamak adına atılan büyük bir adım ve önümüzdeki haftalara üst noktalarda mücadele azminin taşınacağı bir sonuç oluşturmuştur. Elde edilen bu azimle arzulanan bir şekilde ligi tamamlama adına büyük bir fırsat oluşmuştur.
Yaptığı kurtarışlarla Serkan, İrfancan’a yaptığı akıllı bir faulle sarı kart gören ve büyük olasılıkla bir golü engelleyen Ali Turan, kaptığı topu çok iyi bir şekilde Rangelov’a aktararak asist yapan Ömer Ali ve golü atan Rangelov galibiyette öne çıkan isimler oldular.
Selam ve dua ile…