YENİDEN BİSMİLLAH

Cumhuriyetimiz 100. Yılına sadece 2 yıl kaldı. Geçtiğimiz hafta İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yıl dönümünü kutladık. 1 Asırlık devlet olma yolunca emin adımlarla ilerliyoruz. Onca badireler, darbeler, savaşlar, çekişmeler derken 1 asrı geride bırakacağız. AK Parti'nin 2023 yılını hedef göstermesiyle birlikte 2023 yılı daha bir anlam kazandı. Bu süreçte inisiyatif alabilen, kendi kararlarını kendisi alan, savunma sanayisinde ciddi sıçrama yapan, gerekli gördüğünde terörle mücadele adına her adımı atabilen, gerekirse Suriye' gerekirse Irak topraklarına ayak basan bir ülke olduk. Haklarını koruma adına Doğu Akdeniz'de Avrupa'nın tehditlerine boyun eğmedik. Mısır, İsrail, Suudi Arabistan, BAE gibi ülkelerin bir olup bize racon kesmelerine karşı dik durmasını bildik. Geldiğimiz noktada sahada kazanan Türkiye'nin bugün masada kazandığını görüyoruz. Tek tek anlaşma yolunu gözlüyorlar. Sırtını AB ‘ye dayayan Yunanistan yine yalnız kaldı. Kendi göbeğini kesemeyip bir yerlere yaslananlar tarih boyunca özgür olamazlar. Biz bunu son 15 yılda daha iyi idrak ediyoruz. Silah için yalvaran bir Türkiye yok artık. Erdoğan'ın "bizim AB ‘ye ihtiyacımız yok” söylemi boş bir söylem değil. Her şeyi AB'den bekleyen bir Türkiye'nin bir adım ileri gidemediğini gördük. Her alanda atılım yapabileceğimizi, başarabileceğimizi gördük. İstiklal Marşında Akif'in dediği gibi "Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın. Kim bilir belki yarın belki de yarından da yakın” Askeri gücüne her geçen gün güç katan Türkiye, bir yandan da hem ekonomik, hem hukuk alanlarında yeni reformlar gerçekleştiriyor. Top yekûn bir kalkınma için hepimiz ayaktayız. Nükleer santraller, yerli otomobil, yerli uçak sistemleri derken her alanda koşmaya çalışıyoruz. Dünya'yı saran virüs belası mutlaka bitecek. Yeni normal düzende eminim Türkiye parlayan yıldız olacaktır. Bu süreçte keşke Erdoğan düşmanlığını bir kenara bırakıp ülkenin selameti ve kalınması için birlik olan bir muhalefete görebilseydik. Teröre yaklaşan, başka ülkelerde kendi ülkesini kötülemeyen, ABD'den medet uman bir muhalefetle ancak bu kadar yürüyebildi bu ülke. Önümüzde ki süreçte en büyük dileğimiz sıfır bir anayasa. 100. Yılına az kala askerin izlerini taşıyan mevcut anayasadan kurtulup sivil bir anayasanın yapılması en büyük arzumuz olacak. Her yeni gün bu ülke için bir umuttur. Umudunu bu ülkeye bağlayan tüm mazlumlara karşı en büyük vazifemiz daha ileriye koşmak olacaktır. Yeniden Bismillah diyeceğiz her yeni günde bu ülkenin çocukları daima geleceğe bakacak.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun annesi Servet Soylu geçtiğimiz Cumartesi günü vefat etti. Allah tan rahmet diliyorum. Bu ülkeye hizmet eden, mücadelesiyle takdir ettiğimiz, gecesini gündüzüne katan bir vatan evladı bıraktığı için Allah kendisinden razı olsun. Süleyman Soylu'nun yetişmesinde en büyük emek Servet hanımdır mutlaka. Belki hiç tanımadık kendisini ama yetiştirdiği evladına bakarak yüksek sesle haykırıyoruz. İYİ BİLİRDİK. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları