Ya Milli Silahlarımız Olmasaydı?

Bir hafta içinde 2. acımızı yaşadık. Önceki dönem AK Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Nurettin Akmeşe ağabey Hakk'a yürüdü. Gönül birlikteliği, yol birlikteliği yaptığımız birinin vefatı, derin izler bırakıyor gönül dünyamızda. İmanına, davaya sadakatine şahitlik ettiğimiz birini uğurladık yine. Ölüm en hakiki gerçek. Bu gerçeği bir kez daha hatırlattı Nurettin ağabey bizlere. Bu dünyadan gidenlerin arkasından güzellikler bırakması ne kadarda önemli. İyi bilirdik, sözü - özü bir bilirdik. Yüzündeki tebessümü asla unutmayacağımız güzel bir insan geçti bu dünyadan. Nurettin Akmeşe ağabeyimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Cumhuriyetten bugüne birçok badireler atlattık. Ekonomik buhranlar, askeri darbeler, siyasi kaoslar, algı operasyonları, dini baskılar vs. Ordumuz laik Cumhuriyeti koruma adına darbe yaparken kendi silahımızı üretemedik. Bu ülkede siyaset yapan başbakan ve bakanları asarken milli bir politika üretemedik. Başörtülü öğrenciler üniversitelerde okurken bilimde nasıl çağ atlayacaktık? Öyle ya bunlar milli bir ekonomi, milli bir savunma, milli bir eğitim ve milli bir siyaset üretmemize engeldi sanırım. Durum hem komik, hem trajik komikti. Düşünün milli bir savunma hamlesi gerçekleştirmeseydik Afrin operasyonu nasıl olurdu? Yazılımı ABD'ye ait olan uçaklarımızın füze fırlatmaları mümkün müydü? İsrail'in sürekli bozulan ve bir işe yaramayan İHA'larla nasıl bir görüntü alacaktık? Almanya menşeli G3 piyade tüfeklerinin her atışta "kurşunu kaç sent” onun hesabını mı yapıyor olacaktık? Fazla yormayalım kendimizi. Sınırımızı geçmek bile çok riskli olacaktı bizim için. Savunmayı esas alan bir stratejiyle ancak sınırımızın kapısından bakardık herhalde. Geçte olsa savunma sanayimize kazandırılan silahlarla hamdolsun bugün bunları düşünmüyoruz. Milli mücadele derken sadece askeri alanda olmamalı elbet. 7 düvelin karşımızda dikildiği bu zamanda kimseye muhtaç olmadan, her alanda millileşme süreci hızlandırılmalı. Kolay değil elbet ama öyle bir zaman yaşıyoruz ki artık tekeden süt çıkarmamız gerek. Milli mücadele sadece devletin yürüteceği yada takip edeceği bir husus değil. Millet olarak bu şuurda olmamız şart. Hala kendi iç meselelerimizle uğraşmanın, şucu - bucu söylemlerle içteki birlikteliği baltalamanın alemi yok. Duvarımızda gedik arayanlara fırsat vermeden Milli mücadelede ruhunu ve duruşunu her daim diri tutmanın zamanıdır. Eyvallah…