Topyekün Mücadele

Türkiye'nin uzun zamandır bastırdığı bir konuydu. Yanı başımızda bir terör devletinin kurulmasına asla müsaade edemezdik. Bir dönem Rusya, bir dönem Suriye rejimi ve son olarak ABD'nin kullandığı ve her kucağa oturan Pkk/Pyd'liler zannettiler ki arkamızda Batı-ABD varken bize bir şey olmaz. Bin yıllık devlet tecrübesine sahip Türkiye masada kazanan oldu. Barzani'de aynı hatayı yapmış bağımsızlık ilan edecek adımı atmıştı. Peki ne oldu? Peşmergeler arkasına bakmadan ağlayarak kaçtılar. İsrail ve ABD bayraklarını sallayarak devlet olacaklarını sandılar. Bu coğrafyada kan dökmeden, bedel ödemeden devlet kurulamayacağı anlayamadılar. Birilerinin desteğiyle, haritalarda çizim yapılarak devlet kurulacak bir bölge değil burası. Defalarca tecrübe etmelerine rağmen hala yanlışı yapmaya devam ediyorlar. Özellikle Irak'ın kuzeyinde zenginlik varken, iyi ticaret yapılıyorken, gelişen bir bölge konumundayken şimdi çalışanlarının maaşını ödeyemeyecek hale geldiler. Suriye'de de zaman ne olursa olsun, aktörler kim olursa olsun, şartlar ne durumda olursa olsun onayı olmadan haritalar değişemez. Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alarak ve özellikle sivil hassasiyeti göz önüne alınarak Cumhuriyet tarihimizin en büyük operasyonunu yapıyoruz. "Suriye'de ne işimiz var?” diyen biri ya cahildir yada art niyetli. Yarını göremeyenler, bugünden ahkam kesebiliyor. Operasyondan zaferle çıkacağımızdan hiç şüphemiz yok. Sonrası içinde mutlaka planlar yapılmıştır. Mültecilerin durumu, orada kaldığımız sürece uluslararası konumumuz, Suriye rejimiyle ilişkiler, Deaş'la mücadele vs. Her biri ayrı bir sorun. Mutlaka en uygun yol haritası çizilecektir. Şimdi bizim şuan ki aşamada en büyük meselemiz birlik ve beraberliğimizi en güçlü bir şekilde sergilemek ve yapılan algı operasyonları, uluslararası platformda haklılığımızı anlatabilmek. Gurbetçilerimiz meseleyi en iyi şekilde kavrayarak oradaki insanlara anlatmalı, Avrupa'da ki STK'lar bununla ilgili çalışma yapmalı. Her biri bu ülkenin birer lobi faaliyetini yürüten gönüllü erleri olmalı. Diğer taraftan sosyal medyadan terör gruplarının propagandalarına karşı dikkatli olmalıyız. Hastane çatılarından sivillere alçakça roket atan şeref yoksunları sürekli Irak ve Suriye'den eski fotoğrafları kullanarak "sivil katliam” başlığı altında sunmaları normal. Çünkü karşımızda namus yok, ahlak yok, etik yok, şeref yok. Biz kendimizi biliyor ve genlerimizde olana şerefi her daim taşıyoruz. Onun için bunların sosyal medya yalanlarına asla itibar etmemeliyiz. "Yüzlerce TC askeri öldürüldü” başlığında nerede ve nasıl çekildiğini bildiğimiz fotoğrafları yayınlayarak kendi taraftarlarını diri tutmaya çalışıyorlar. Bu anlamda bu paylaşımları yapanları ifşa etmeli asla itibar edilmemeli. Ne kadar uğraşsalar nafile, mutlak akıbetleri hüsran olacak. Birkaç devlet hariç neredeyse tüm ülkeleri karşımıza alarak bu operasyonu yapıyoruz. Sadece askerlerimizle değil, her alanda hep birlikte bu mücadeleyi vermeliyiz. Medyası, siyasetçisi, ünlüsü, sanatçısı, sporcusu vs. HDP hariç bu anlamda siyasi bir birlik var. Bu duruşu bozmadan ve şuan ki heyecanı diri tutarak yakın zamanda sonuç alacağımızdan hiç şüphem yok. Allah şehitlerimize rahmet etsin. Allah askerimize tez vakitte zafer nasip etsin. Gözümüz, kulağımız, gönlümüz, dualarımız Mehmetçiklerimizle. Eyvallah…